Yılmaz Erdoğan Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Oyuncu, yönetmen, yazar Yılmaz Erdoğan ait 84 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Yılmaz Erdoğan kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Yılmaz Erdoğan mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Yılmaz Erdoğan
  • Adı: Yılmaz Erdoğan
  • Doğum: 4 Kasım 1967
  • Mesleği: Oyuncu, yönetmen, yazar
Yılmaz Erdoğan Kimdir Sayfası

Bu sayfada Yılmaz Erdoğan hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Yılmaz Erdoğan sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Yılmaz Erdoğan (d. 4 Кasım 1967, Hakkaɾi), Küɾt kökenli Tüɾk oyuncu, yazaɾ ve yönetmen.

Çocukluğu Ankaɾa Aydınlıkevleɾ'de geçti. Lise eğitimini Ankaɾa Aydınlıkevleɾ Lisesi'nde tamamladıktan sonɾa İstanbul'a geldi.

Senaryosunu ve hikayesini yazdığı Bir Demet Tiyatro adlı dizideki, Mükremin Çıtır isimli karakter ile tanınırlığı büyük ölçüde arttı. 1994 yılında Necati Akpınar ile birlikte Beşiktaş Kültür Merkezi'ni kurdu. 2001 yılında hem yazıp oynadığı hem de yönettiği Vizontele isimli ilk uzun metraj filmini çekti. Film çok büyük bir gişe başarısı yakalayarak, Türkiye'de en çok seyredilen film ünvanını uzun zaman elinde tutmuştur. sozkimin.com Son olarak sırasıyla Vizontele:Tuuba, Organize İşler ve Neşeli Hayat adında iki sinema filmi daha çekmiş ve bu alandaki başarısını devam ettirmiştir. Erdoğan'ın ayrıca, Кayıp Kentin Yakışıklısı , Anladım ve Sahiler Düş Düşler Sahi adında üç şiir kitabı ile oyun ve deneme kitaρları da bulunmaktadır. Oyuncu Ağustos 2006'dan beri Belςim Bilgin Erdoğan'la evlidir.
kaynak: wiki

Yılmaz Erdoğan Sözleri 84 Adet

Aşağıdaki Yılmaz Erdoğan sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Yılmaz Erdoğan sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Her erkek zeki, güzel, anlayışlı ve onu çok sevecek bir kadın ister. İyi güzel de adama sormazlar mı, bunları hak edecek ne yaptın.

Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsade etmem! Beni bir saniyede unutanı ben iki saniye ile şereflendirmem.

Her erkek zeki, güzel, anlayışlı ve onu çok sevecek bir kadın ister. İyi güzel de adama sormazlar mı, bunları hak edecek ne yaptın.

Seni seviyorum, ama seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum.

Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsade etmem! Beni bir saniyede unutanı ben iki saniye ile şereflendirmem.

Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsade etmem! Beni bir saniyede unutanı ben iki saniye ile şereflendirmem.

Sen; Onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, O seni susturduğunu sanır. Hayat işte.

Aslında geçmiş zaman 3'e ayrılmalı sadece: di'li geçmiş, mis'li geçmiş ve tüh'lu geçmiş zaman olmak üzere.

Sen, bir matematik eşitsizliğinde bilinmeyensin. Anlaşıldı; 'yalnız bırakarak çözeceğim seni.

Bu ne bee ! Aşk mi kaldı artık. Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil, ne verdiğine bakar olmuş.

Belki, eline en yakışan takı benim elim.

Anladım ki ağaçlar, toprağa acı verdikçe büyüyorlar.

Sen; onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, o seni susturduğunu sanır. Hayat işte.

Boşversene ! Aşk mi kaldı artık. herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil, ne verdiğine bakar olmuş .

Küskünlüğüm hayata değil, içindeki beş para etmez insanlara. Bıkkınlığım ise, o..nların yüzüne bakmak zorunda kalmam aslında.

Gel! Bekliyorum, kalbimi kır yine, canımı yak! Daha da acit hatta. Seni başkasıyla düşünmekten daha fazla acıtmaz sonuçta.

Ve sen hiçbir zaman sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın bana kalırsa sen, ömrünün sonuna kadar, o şarkının kapısında kalacaksın!

Zaman içine atıldığımız şiddetli ve değişmez bir debisi olan azgın bir nehirdir, ve kaybolmak mutlaktır bir yerinde zamanın. İşte ölüm diye bildiğimiz şey de bundan başka birşey değildir.

Sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır.

Eski sevgiliden kalan yarayı, masum bir kızla kapatmaya çalışma. Çünkü birgün o namusuyla oynanan kız, senin kızın olabilir.

Seni seviyorum, ama seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum.

Bende sana yetecek kadar ben kalmadı.

Eşyalar alındı, fotoğraflar sokuldu yerlerinden. Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden.

Ben, senin için 'belkiydim'. Sen benim için 'keşke'. 'Belki' seviyordur diye 'keşke'lerim ısrarcı bu gece..

Zaman çok değişti. Artık katiller öldürmeden önce kendine iyi bak diyorlar.

Yıkılıyorum her geçen gün yokluğunun üstüne.

Her ayrılıktan sonra ya 'güle güle' ya da 'hoşçakal' denir sevgiliye. Sahi gülen ya da hoş kalan var mıdır sizce?

Saklama yeteneği yüksek olan, güçlü biriyim. Hatta gözlerimden yaşlar düştüğünde bile şu iki kelimeyi söylerim: ben iyiyim.

Adam gibi' sevmelerin yasaklandığı bir yerde, ne kadar seversen o kadar acı çekersin. Sonra mı? Çektiğin acıyla kalırsın işte.

Kırık her bir parçamız. yine de mutluyuz; artık acı çekecek veya çekmeye neden olacak bir parça duygu bile yok içimizde.

Pek umursamıyorum kimseyi, sadece gülüyorum içimden. Çevremdeki insanlardan değil, insan gibi görünen varlıklar yüzünden .

Doğuştan çaresi olmayan bir hastalığım var: her gördüğümü insan zannediyorum.

Aşkım derlerya hani hiç bitmeyecekmiş gibi. Sanki aşktan anlarlarmış gibi, sanki 'aşkım' dedimi aşık olunabilirmiş gibi..

Kirli bi çocuk yüzüyüm kapında; ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana! Şeker değil istediğim, yüreğini köy avuçlarıma!

Umursamaz değilim ben, bunu asla unutma. Sadece sen, umrumda olmayı beceremiyorsun aslında.

Ve ben ne zaman kiminle sevişsem hala seni aldatıyorum.

Yazarlık, yazmak: uydurmak değil seçmektir.

Yüzündeki o billur akşam kahvaltısı surgulerken özümü, ne kadarını sustuk konuştuklarımızın?

Kendine güvenip, ağzı laf yapanlara laf yaptığı içinde kendini adam sananlara kısa bir hatırlatma lafla adam olunmuyor .

Senin gibi olmak vardı; ama allah beni 'insan' olarak yarattı.

Bir insanı sevmekle başlıyordu her şey.

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin, ranzalarına yazdıkları 'anne' kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Hamamböceği kafası kopsa bile 8 gün yaşarmış. Peh! O da birşey mi? Bazı insanlar, bi ömür boyu beyinsiz yaşayabiliyorken.

Gidebilirsin yada beni unutabilirsin. Ama ben yokmuşum gibi yaparsan eğer, hiç olmamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın..

Artık zaman bile yetmiyor yaşadığımızı sanmaya.

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim.

O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum. Ve umrumda değil hiçkimse, ne halim varsa görmekle meşgulum.

İlginçtir bayanlar; hem yavru bir köpeğe, hem de yaksikli bir erkeğe verdikleri tepki hiç değişmez: 'ayy çok tatlı.

Aşkın her halini gördüm! O yüzden artık ne hali varsa görsün!

Kıskançlık felan değil ki bu. Benim olanı başkasıyla paylaşamam. O kadar.

Açıktığını söylediğinde kalk kendin al cümlesini duyunca, genelde açıkmaktan vazgeçer Türk insanı.

Defolu bi 'mal' öldüğünü farkettim sonunda. Defolu'p gitmeseydin eğer, varamazdım farkına.

Ne kadar övülşen az avazım çıktığı kadar susuyorum ismindeki sesli harfleri.

Seninle karşılaşmam hayatımın en büyük hatasıydı ve sırf seninle diğer tarafta karşılaşmamak için helal ediyorum hakkımı!

Bazen şen bile 'vay be !' dersin kendine; tek satırlık adamları nasıl roman yapmışım gönlüme.

Neymiş, birini seviyorsak serbest bırakacakmışız, dönerse bizimmış dönmezse hiç bizim olmayacakmış. Güvercin besliyoruz sanki.

Papatyalar suçlanmamalı artık sevmiyor diye. Zaten sevse; otdan böcekten medet umulmazdı heralde.

Tamam kabul; küçükken mıknatıs yutmuş olabilirim, peki ama bütün salaklar da demir mi yuttu?

Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya, biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım, aşık olmadık asla.

Güç erkeğe, güzellik kadına verilir; ama her şeyi yenen güç, yalnız güzelliğe yenilir.

Kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok.

Çorap değiştirir gibi sevgili değiştiren, her yeni ilişkide temiz sayfa açtım diyenlere sesleniyorum: sizin defter kaç ortalı?

Ben bardak kırsam sakarım, annem kırsa nazar. Babam kırsa o bardağın orda ne işi var .

Her erkek zeki, güzel, anlayışlı ve onu çok sevecek bi kadın ister. İyi güzelde adama sormazlar mı, bunları hakedecek ne yaptın.

Ben' kattım sana biraz, öyle sevdim seni. Çünkü sen de bensiz; o kadar güzel değilsin hani.

Birisi bana napiyorsun diyince, kısık bir sesle hiç diyorum. Kimse anlamıyor; h'ayatın ı'çinden c'ikamıyorum.

Yaşamak hızlı bir ölme biçimidir.

Hiç kimse sevgilisine benim için ne yaptın? Dememeli. 6 milyar insanın içinde seni bulmuş, daha ne yapsın.

Söylemek isteyip de söyleyemediğim çok şey var. Kiminin yüzüne kiminin gelmişine, geçmişine.

Geçiyordum, hayal kırıklığına uğradım.

Kendinizi mutlu hissediyorsanız, bir yerde yine bir salaklık yaptınız ve farkında değilsiniz demektir.

Pili bitmiş bir fotoğraf makinesi gibiyim artık. Kimseyi çekemem !

Üzülmüyorum. Çünkü hayatımdan çıkan hiç kimsenin hayatımda yeri yok. Düşünüyorum da değersizlere bu satırlar bile çok.

Sana kavuşmak değil niyetim, merak etme ! Yolda bir dilenci görsem para bile vermiyorum 'allah sevdiğine kavuştursun' der diye.

Belki de sen haklısın, gitmek en kolayıdır aslında; 'ama gittiğin yerde aradığını bulamazsan, dönmek koymaz mı insana.

Ben giderken en çok seni götürdüm.

Eskiden aşk'ından yataklara düşenler vardı, şimdide aşk diye yatağa düşenler var.

Seveni mahçup etmedik ama sevdiğimize, kendimizi sevdiremedik. Çünkü; ya sevmesini bilmedik, yada haddinden fazla sevdik.

Biz, aynı tavla tahtasında farklı iki pul gibiyiz. Öyle ya, 'birbirimizi kırmadan oyunu bitiremeyiz..

Ben de bilirdim gitme demeyi; ama morgta yatan bir cesede, kalk gidiyoruz demek gibi bir şey olurdu bu .

Denize sıfır evi hiç istemedim ben, ama hep gökyüzüne sıfır hayallerim vardı.

Şimdi sen gidiyorsun ya, herkes sana benzeyecek.

Mutsuzum, çünkü herkes gibi sahte değilim ve kimse gibi rol yapmadım. Mutsuzum, çünkü sevmediğim birine 'aşkım' deyip sarılmadım.

Son sigaram gibiydin sen sevgili, kıyamazdım içmeye. O cebimde kırıldı, sen kalbimde.

Yorumlar 0 Adet

Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.

İlk yorum yazan sen ol!

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste