Bu sayfada İngiliz feminist, yazar, romancı ve eleştirmen Virginia Woolf ait 37 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Virginia Woolf kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Virginia Woolf mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Virginia Woolf hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Virginia Woolf sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Virginia Woolf, İngiliz feminist, yazaɾ, ɾomancı ve eleştiɾmen.
1882'de Londɾa'da dünyaya gelen Virginia Woolf, Victoria devri'nin tanınmış yazarlarından Sir Leslie Stephen'ın kızıydı. Annеsi vе babası daha öncе başkalarıyla еvlеnmişlеr, dul kaldıktan sonra isе bir araya gеlmişlеrdi. Hеr ikisinin dе ilk еşlеrindеn çocukları vardı. Sir Lеsliе Stеphеn'ın ilk еşi, ünlü romancı William Makepeace Thackeray'nın kızıydı. Virginiа'nın аnnesi Julia Duckworth ile Leslie Stephen'ın beş çocuklaɾı oldu. William Makepeace Thackeray'nın eşi аkıl hаstаsı olduğundаn, Leslie Stephen'ın bu kаdındаn olаn kızı Lаurа, аnneаnnesine çekmiş, yirmi yаşındа bir аkıl hаstаhаnesine kаpаtılmıştı. Virginiа'nın аnnesi Julia Duckworth ile Leslie Stephen'ın beş çocuklaɾı oldu. Yaş sıɾasıyla Vanessa, Julian, Thoby, Viɾginia ve Adɾian. Virginia Woolf on üç yaşındayken annesi ağıɾ biɾ gɾip geçiɾeɾek ölmüştüɾ. Virginia Woolf, o yıllaɾda kadınlaɾın ikinci planda kalması nedeni ile okula göndeɾilememiş fakat babası yaɾdımı ile kendini geliştiɾmiştiɾ.
Kızkardеşi Vanеssa Bеll daha küçük bir yaşta ikеn bir rеssam olmaya, Virginia Woolf isе bir yazar olmaya karar vеrir. Kеndisini babasının kütüphanеsindе gеliştirеn Virginia Woolf, 1895'tе bir gazеtеdе kısa hikâyеlеrini yayınlatır.
Aşağıdaki Virginia Woolf sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Virginia Woolf sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Kendini kalabalığın ortasında tek başına hisseden kişinin yalnızlığı gibisi yoktur.
Keşke insanlar düşündükleri şeyleri dosdoğru söyleselerdi. Ne çok can sıkıntısından kurtulurlardı.
Ne hoş bir güzelliği vardır; Hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin. Kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların. Onurlu bir yaşamı seçenlerin.
İki insan yıllardır evli olunca, sanki birbirlerinin bedensel varlığının farkına varmaz olur, böylece tek başınaymış gibi hareket eder.
Her konudaki görüşlerini paylaşıp, bir fikrin peşine düşerek bir yerlere gitmek yerine, çoğunlukla, gördükleri insanlar hakkında yorum yapmak için konuşuyorlardı.
Ne okuduğu vardı, ne de uyuduğu, yaşamın sofrasında tıka basa yiyip de güneşlenen bir yaratık gibi idi.
Kendi güçsüzlüklerim baskı yapıyor bana.
Tüm istediğim, tek başıma çürüyüp gitmek üzere yalnız bırakılmak.
İnsanlar zaten birbirinden bu denli farklı iken, yeni yeni ayrılıklar çıkarmak ne saçma şeydi.
Üzerinden ordular geçse bile, kılı kıpırdamayan cümleleri seviyorum.
Çünkü insanın bazen ne düşündüğü ne de bir şey hissettiği anlar vardı.
Kadınlarla nasıl anlaşacağını bilmiyorsun, dünyanın yarısının kadınlardan oluştuğu düşünülünce bu büyük bir kusur!
Bir kız, bir oğlandan daha yalnızdır. Ne yaptığı kimsenin şu kadarcık umurunda değildir. Ondan hiçbir şey beklenmez. Çok güzel değilseniz kimse söylediklerinizi dinlemez.
Başkalarının gözleri bizim zindanlarımız; başkalarının düşünceleri bizim kafeslerimiz.
Bana söylemenizi istediğim şey şu, acaba insan aynı zamanda iki kişiye aşık olabilir mi, olamaz mı?
Sallantıda şeylerden nefret ederim, ıslağımsı şeylerden nefret ederim. Amaçsız dolaşmaktan ve her şeyi birbirine karıştırmaktan nefret ederim.
Kadınlar uçlardadır. Erkeklerden daha iyi ya da daha kötüdürler.
Bu dünyadaki en mutsuz insanlar, başkalarının ne düşündüğünü takıntı haline getirenlerdir.
Benim aklımın özgürlüğüne vurabileceğiniz hiçbir kilit, hiç bir kapı, hiçbir sürgü yoktur.
Bir hayali öldürmek, bir gerçeği öldürmekten daha zordur.
Bir hayali öldürmek, bir gerçeği öldürmekten daha zordur.
Yaşamak neden böyle içler acısı, neden bir uçurumun yanı başından geçen daracık bir yol gibi?
Bu dünyadaki en mutsuz insanlar, başkalarının ne düşündüğünü takıntı haline getirenlerdir.
Kadınlar yüzyıllarca, erkek figürünü normal boyutunun iki katı gösterecek, büyülü bir yansıtma gücüne sahip aynalar gibi hizmet ettiler.
sayfalar dolusu saçmalayın. aptal olun, duygusal olun. içinizden gelen sese kulak verin; dilbilgisi kurallarını da, teknik ve bilimsel alanda bilinen tüm kurallarla beraber ihlal edin; dökün; devirin; kendi keşfiniz olan, olmayan her türlü kelimeyi kullanın, şiirsel bir biçimde, düz yazı bir metinde ya da elinize geldiği gibi bir çırpıda yazılan anlamsız sözlerle öfkelenin, sevin, alay edin. ta ki yazmayı öğrenene kadar.
Madem siz kadınlar da biz erkekler kadar zeki ve yeteneklisiniz, o zaman neden kadınlar arasından bir Shakespeare çıkartamadınız?
Batan bir gemiye zincirlenmiş, yok olmaya mahkum bir soy olduğumuza göre... Bütün bunlar tatsız bir şaka olduğuna göre, hiç olmazsa payımıza düşeni yapalım. Birlikte hapsedildiğimiz, insanların acılarını dindirmeye çalışalım... Zindanı çiçeklerle süsleyelim... Elimizden geldiğince iyi olalım... Tanrıya inanmayanlara özgü dini, iyilik uğruna iyilik yapma dinini geliştirdi böylece.
Yaşam Bir Rüyadır, Uyanmak Öldürür.
Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.
Kadın kalbi mezar gibidir; giren dışarı çıkmaz. erkek kalbi bakkal gibidir; giren çıkanın hesabı olmaz.
Bir kitap art arda dizilen cümlelerden değil, bir benzetme yapmak gerekirse, kemerlere, kubbelere dönüştürülmüş cümlelerden meydana gelir.
Sempati müdahaleden, anlayış yargılamadan daha değerlidir.
Ne tuhaftır, insan çoğu kez postadan önemli bir şey çıkmayacağını bilir de yine dört gözle mektup bekler.
Zaman direklere çarpar. Kalakalırız. Duygudan yoksunuzdur, insanın gövdesini ayakta tutan, artık alışkanlıkların iskeletidir. O da bomboştur zaten.
Hepimiz birer mahkum değil miydik? Geçenlerde çok iyi bir oyun okumuştu, oyundaki adam hücresinin duvarına bir şeyler çiziyordu, hayat da böyleydi işte. Boyuna duvara bir şeyler çiziyorduk.
Aslında yalnızca yaşadıkları anın tadını arttıracak kad..ar bir incelik, bir bağlılık, bir sevecenlik vardır insanlarda. Sürüler halinde ava çıkarlar. Çölü tarar, haykırarak dalarlar bozkıra. Düşenlere dönüp bakmazlar bile. Yüzlerinde alçıdan maskeler vardır.
Akıllı erkekler kadınlar hakkında ne düşündüklerini asla söylemezler.
Süper
Süper di :) :)