Theodore Gericault, özellikle Medusa'nın Salı isimli tablosuyla tanınan Fransız ressam ve taş baskı sanatçısıdır.
Romantik akımın önderlerinden biridir.
Theodore Gericault Fransa'nın Rouen şehrinde doğdu. Carle Vernet'den İngiliz tarzı spor çizimi, Pierre-Narcisse Guérin'den klasik figüratif kompozisyon dersleri aldı. Katı bir klasikçi olan Guérin öğrencisinin atılgan mizacını onaylamıyordu ama yetenekli olduğunu kabul ediyordu.
Theodore Gericault kısa süre sonra Guérin'in atölyesini bıraktı ve 1810 ile 1815 yılları arasında altı sene boyunca Louvre'da Peter Paul Rubens, Titian, Diego Velazquez ve Rembrandt'ın resimlerinin kopyalarını yaptı. Bu çalışmaları sırasında, o dönemde baskın akım olan neoklasizm ekolüne tercih ettiği canlılığı keşfetti.
İlk önemli eseri olan ve 1812'de Paris Salonu'nda sergilenen Saldıran Asker Süvarisi, Peter Paul Rubens'in tarzının ressam üzerindeki etkisini ve ressamın güncel konuları resmetmeye olan ilgisini ortaya koyuyordu. Genç yaşta elde ettiği bu hırslı ve büyük başarıdan sonra ressamın yönü değişti: Theodore Gericault sonraki birkaç yıl boyunca atlar ve süvarilere ilişkin küçük eskizlerden oluşan seriler çizdi. Öncekine göre üzerinde daha çok çalıştığı ancak daha kötü tepkiler aldığı Yaralı Süvari isimli tablosu 1814 salonunda sergilendi. Sonraki iki yıl boyunca figüratif kompozisyona yöneldi ve dram ağırlıklı resimler çizdi.
Biraz da teyzesiyle yaşadığı aşk ilişkisinden kaçmak amacıyla 1816-1817 yılarında çıktığı Floransa ve Roma gezisinin ardından
Michelangelo'ya ilgi duymaya başladı.
Ressam, Roma şehrinden etkilenerek, anıtsal büyüklükteki bir tuval üzerine
Berberi Atların Yarışı isimli resmini çizmeye başladı.
Epik bir kompozisyona ve soyut temalara sahip bu resim "tamamıyla zamanının dışında" bir resim olacaktı. Ancak Theodore Gericault resmi tamamlamadan Fransa'ya döndü.
Theodore Gericault ilk resimlerindeki askeri temalara sürekli geri döndü. Özellikle İtalya'dan dönüşünden sonra ürettiği ve askeri konuları resimlediği taş baskı eserleri, bu türün ilk önemli eserleri olarak gösterildi.
Ressamın en bilinen ve belki de en tutkulu eseri, 1819 tarihli Medusa'nın Salı'ydı. Resimde, o dönemde güncel olan bir gemi kazasının ardından kaptanın yolcuları ve mürettebatı ölüme terkedişi konu ediliyordu. Olay ulusal bir skandala dönüştü ve
Theodore Gericault'un dramatik yorumuyla birlikte, bu güncel trajediyi anıtsal boyutta anlatan bir eser ortaya çıktı. Resim ününü, bu kötü skandala sebep olan kurumlara karşı eleştirisiyle kazanmıştı ancak genel anlamda insanın doğa ile olan savaşını da betimliyordu. Resim, ölmekte olan figürlerden biri için modellik yapan genç ressam
Eugene Delacroix'nın imgelemi üzerinde de etkili oldu.
Resimde, figürlerdeki klasik tasvir ile kompozisyonun yapısı, konunun kargaşasıyla bir zıtlık oluşturur ve böylece neoklasizm ile romantizm arasında önemli bir köprü kurulur. Resmin birçok ilham kaynağı vardır:
Michelangelo'nun Son Yargı'sı,
Antoine-Jean Gros'un güncel olayları anıtsal büyüklükte resmedişi,
Johann Heinrich Füssli'nin resimlerindeki figür grupları ve muhtemelen
John Singleton Copley'nin Watson ve Köpekbalığı isimli tablosu.
Tablo 1819 Salonu'nda sergilendiğinde politik tepkilerle karşılandı. 1820'de İngiltere'ye götürüldü ve burada daha olumlu tepkiler aldı. Theodore Gericault Londra'dayken şehirdeki fakirliğe tanık oldu ve bu gözlemlerini betimlediği, dugusallıktan uzak taş baskı resimler üretip yayınladı.
Theodore Gericault Fransa'ya döndükten sonra, on akıl hastasının portrelerinden oluşan bir dizi resim çizdi. Bu kişiler, ressamın arkadaşı ve psikiyatrik tıpta öncü bir doktor olan
Étienne-Jean Georget'nin hastalarıydı ve her biri farklı bir hastalığa sahipti.Halen beşi mevcut olan bu portreler ressamın son büyük başarısıydı. Kullanılan incelikli stil ve etkileyici gerçekçilik sebebiyle dikkate değer olan bu resimler, bireylerin psikolojik rahatsızlıklarını belgeledikleri için de ayrıca önemliydi, çünkü ressamın aile geçmişinde bu tür hastalıklar mevcuttu ve kendi akıl sağlığı da fazla sağlam değildi.
Ressamın konu olarak insanı seçtiği resimleri, canlı insanların portreleriyle sınırlı değildi. Kesilmiş kafalar, kollar ve bacakların resmedildiği bazı eskizlerden oluşan önemli natürmortlar da ressama atfedilmektedir.
Theodore Gericault'un son çalışmaları, aralarında İspanyol Engizisyonunun Kapılarının Açılışı ve Afrika Esir Ticareti gibi çeşitli epik kompozisyonların da bulunduğu tablolar için yapılan ön etüdlerdi. Bu ön çizimler, resimlerin oldukça tutkulu olacaklarını gösteriyordu. Ancak ressamın kötüleşen sağlık durumu sebebiyle resimler bitirilemedi. Ressam, bir binicilik kazası ve kronik tüberküloz sebebiyle uzun süre boyunca hasta yattıktan sonra 1824'te Paris'te öldü. Père Lachaise Mezarlığı'ndaki mezarında, Medusa'nın Salı rölyefi üzerine yerleştirilmiş bir bronz heykelde ressam elinde fırçasıyla betimlenmiştir.
Theodore Gericault'un resimleri - tabloları - sanat eserleri
Medusa'nın Salı 1819, The Charging Chasseur 1812, The Wounded Cuirassier 1814, The Insane 1823, The 1821 Derby at Epsom 1821, Bir Kleptomanın Portresi 1822, A Horse frightened by Lightning 1821, Portrait Study 1819, Anatomical Pieces 1819, Insane Woman 1822, Three Lovers 1820, The Woman with a Gambling Mania 1820, Evening: Landscape with an Aqueduct 1818, Cattle Market 1817, Head of a Guillotined Man 1815, Nude Warrior with a Spear, Retour de Russie 1818, Riderless Horse Race, A man 1819, The Severed Heads 1818, Mazeppa 1823, Head of a Drowned Man 1819, Two Horses 1808, Le Sommeil Des Paysans, Study of a Dapple Grey 1824, Boxers 1818, Lion Devouring a Horse 1818, Study of a Man 1812, Gray Horse, The Blacksmith's Signboard 1814, Boxeurs (The Boxers) 1818, Wounded Soldiers in a Cart, Heroic Landscape with Fishermen 1818, Head of a lion, The Giaour, Riderless Horse Races 1817, The Plaster Kiln 1823, Entrance To The Adelphi Wharf 1821, The Raft of the Medusa, Head of a white horse 1815, Le Radeau de la Méduse, Shipwrecked on a Beach (The Tempest), Portrait de Delacroix, peintre, Le chariot de charbon, General of the First Empire Attacking the Enemy, Lion in Repose