Teoman Sözleri ve Hayatı

Sokakta çok sık rastlayacağımız, hafif kilolu, sempatik bir kızcağız. (pink ile ilgili yorumu)

Kosma yorulduysan, anaforda boğulduysan, sen de korkuyorsan yalnızlıktan.

Herkes, dedi, merak içinde; ölümden sonra hayat var mı diye. Boşuna düşünürler sanki, hayat varmış gibi ölümden önce.

Her maske birşey söyler; nefretler, sevgiler.

Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken, günler hayatla geçiyor.

Bir yaz günü, bir yaz günü hiç bu kadar üşüdün mü? Rüzgar gulu rüzgar gulu hiç ölümü düşündün mü?

Kayıp bir bavul gibiyim havaalanında. Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda.

Nokta konmuş, bitmiş en güzel hikayem.

Sözlerini unutmuş en sevdiği şarkının, bakmış ne geçmiş geçmiş, ne gelecek gelecekmiş.

Benden sana son kalan; bir küçük resim şimdi. Cevap veremez ama ağlar yalnızlığına.

Bak çok gevezeysem hadi kapat çenemi. Sözcükler ne ki duygular yanında.

Bir gün herkes değişir, anlamak zor gelir bazen.

Çok düşündüm kaçayım diye ama dedim, ne zaman anlaşmış ki kalple beyin.

Yapraklar yatağın olsun, kırlangıçlar arkadaşların, yıldızlar yorganın olsun hem zaten gökte işsiz güçsüz duruyorlar.

Hayat bir yarış, bir meydan savaşı bir kavga; sakin yara alma.

Bir şey olacağı yok, ama insan bekliyor işte.

İki villam olacağına, bir filmim olsun..

Çok mu ayıp hala mutluluk istemek? Neyse. Zaten hiç halim yok..

Ve kıskançlık bu zayıflık anımda, bir aşkın komasinda kıskançlık aktığında durmaksızın damarlarımda, sen ilacımsın; susuz yuttuğum, bir türlü gitmeyen ne yapsam da boğazımdan.

Güzel vücutlar boş suratlar, benimse yenmiş tirnaklarım titrek ellerim var.

Sokaklarda sapsarı yapraklar, mazgallarda yağmurlar. Hangi kentte bu denli acı var, başka nerde istanbul kadar.

Aşk kırıntısıyla doymaktansa, aç kalırım bu hayatta.

Bir karamel tadıysa dünya senin ağzında; gittikçe azalan her nefes aldığında.

Tek başına dans ederken mutsuzluktan sarhoşmuş.

Yüreğimi bir gün yollara atarsam, bir gün nehir yataklarına dolarsam, korkarım suyumun çoğu senden yana akacak.

İstanbul bugün yorgun, üzgün ve yaslanmış. Biraz kılo almış, ağlamış yine. Rimelleri akıyor.

Sen geçerken sahilden sessizce, gemiler kalkar yüreğimden gizlice.