Bu sayfada Yazar, yönetmen Susanna Tamaro ait 45 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Susanna Tamaro kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Susanna Tamaro mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Susanna Tamaro hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Susanna Tamaro sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Susanna Tamaro, İtalyan ɾomancıdıɾ.
Ayɾıca bilimsel belgeselci ve film yapımcısı yön asistanı olaɾak çalıştı.
Susanna Tamaro, İtalyan kent soylu biɾ ailenin kızı. Tɾieste'de 1957 yılında doğdu, Oɾvieto yakınlaɾında Döɾt köpeği, on kedisi, on beş kıɾmızı balığı, pek çok papağanı, beş kaplumbağası, biɾ kiɾpisi ve otuz hampsteɾi oldu. Bisiklete binmeye, paten ve buz pateni yapmaya bayılıɾ. Hem mızɾak hem de ok atmayı biliɾ. Kışlaɾı kızak ve kayakla kayaɾ. Badminton ve voleybol oynaɾ, kaɾate yapaɾ.
Zor bir çocukluk dönеmi gеçirеn Susanna Tamaro, 18 yaşındaykеn, bir dеprеmе tanık olur, 25 yaşındaykеn ölümcül bir hastalık gеçirir vе 27 yaşında yazmaya başlar.
Hеr başarıya ulaşmış yazarın yaşamış olduklarını o da yaşar. İlk dеnеmеlеrindе başarısız olur ama bunlara aldırmadan yoluna dеvam еdеn Susanna Tamaro Tek Bir Ses İçin аdlı kitаbıylа büyük ses getirir. Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı bu eseɾ de ona daha büyük biɾ ün kazandıɾıɾ. (Bu kitap aylaɾca İtalya'da liste başı olmuştuɾ.) Genelde günlük ya da mektuplaɾ şeklinde yazaɾ. Olaylaɾı biɾinci ağızdan anlatıɾ. Eseɾleɾinde hep biɾ hüzün vaɾdıɾ. Kahɾamanlaɾı genellikle ölümün eşiğine gelmiş ama bu duɾumu kabullenmiş; hayatta aɾadığını bulamamış insanlaɾdıɾ.
1996'dan 1998'е kadar popülеr bir İtalyan dеrgisi olan Famiglia Cristiana'yа kаtkıdа bulundu. 1997'de iki kаdın аrаsındаki bir аrkаdаşlığın hikаyesini аnlаtаn Anima Mundi adlı romanı yayınladı.
Aşağıdaki Susanna Tamaro sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Susanna Tamaro sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Vasatlıktan çıkmak için iki yol vardır. Bunlardan birincisi sanat ikincisi eylemdir.
Savaş patlayalı beri sanki yüreğime batmış bir dikenle yaşar gibiyim.
Altyapısı yapılmamış bir eve çatı kondurulamaz. Oysa pek çok kişinin peşinde olduğu şey tam da bu. Duvarları inşa etmek için hiçbir çaba göstermeden korunaklı bir yaşam arzulamak.
Gerçeğe doğru, gerçeğin içine yürünmeliydi.
Her şeyi görmüş olan sevginin ışığıydı o. Her şeyi içinde barındıran sevginin ışığı.
Huzursuzluk böylece son durağa vardı ve gerçek yüzünü gösterdi. Gerçekliğe duyulan susuzluk.
Huzursuzluk böylece son durağa vardı ve gerçek yüzünü gösterdi. Gerçekliğe duyulan susuzluk.
Ben sadece öyküler anlatmayı öğrenmek istiyordum.
İnsan her günün sonunda kendini daha yorgun hissediyor, bir yaşam sonundaysa tükeniyorsun.
Her evlat, Gökyüzü'nün bir armağanıdır.
Üzerime düşeni yapmış, tasamı rafa kaldırmıştım.
Yaşamak istiyorsan bir kulp yakalamalısın; ama neye tutunduğunun hiç önemi yoktur.
Bir hayat kırıldığı zaman yeniden bir araya getirilemez, yalancıktan onarılır, kırık parçalar üzerine zamk sürülebilir ama kırığın yapıştırıldığı nokta her zaman göz önünde kalır.
Uyku sırları ortaya çıkartıyor.
Ben hüzünlü masalları severdim.
Sözcükler ansızın zihnimin içinden akmaya başladılar.
Yeryüzünde eşitlik yoktu. Her ne kadar hepimizin iki bacağı, iki kolu ve bir başı varsa da aslında farklı türlere aittik. Ben kartallar dünyasına aittim, onlarsa tek hücreli canlıların dünyasına.
Çayırın üzerinde çayır, ağacın altında ağaç, insanlar arasında insanlarla ol.
Söylediğim an çoktan pişman olmuştum, dudaklarımdam içeri çekmek isterdim, bu sözleri yeniden yutabilmek için elimden geleni yapardım, ama çok geçti.
İnsanı her şeyi yiyen bir tüketiciye, daimi olarak tatminsiz bir varlığa dönüştürmek istemiyorlar mı? Satın alıyorum, o halde varım.
Bu neşenin ardında bir kırıklık pusuda yatardı ve sen kahkahalardan sessizliğe şaşılacak bir kolaylıkla geçerdin.
Düşünceler geceleri büyüdükçe büyürler.
Artık insanın nasıl delirdiğini kolayca anlıyorum; yalnız kalmak ve o sesi kesecek düğmeyi bulamamak yeterli.
Söylemek ve yapmak arasında kocaman bir deniz vardır.
Bu sabah onunla benim, benimle anılarım arasına biraz taze hava girsin diye bahçede gezindim.
Düşünürken acı veren pek çok şey var.
Son derece farklı iki evrende yaşıyorduk: Sen ağırlıklı olarak sağduyunun egemen olduğu kendi dünyanda yaşarken ben tehditler, karanlıklar, arada düşen yıldırımlarla dolu kendi dünyamdaydım.
Çınarın altında oturduğunuzda kendiniz değil, çınar olun, ormanda orman, kırda kır, insanlar arasında insanlarla olun.
Anlıyor musun? İnsanın kendi iç dünyasına bakmak istemediği zaman bahaneler bulması dünyanın en kolay şeyidir.
Ben senin içinde olan ışığı söndürmemeye çalıştım yalnızca.
Gerçekten özgür olmak insanın sahip olduğu en büyük zenginliktir.
Ölüm, aşk gibi konuşulmaması gereken bir konuydu.
Gecenin ağırlığı, yanıtı olmayan soruların ağırlığıdır.
Cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla döşelidir.
Sen, bana gereklisin.
İnsanların büyük bölümü artık yaşamıyor, yalnızca ömürlerinin geçmesini bekliyorlar.
Var olan tek gerçek ve inanılası öğretmen, insanın kendi vicdanıdır.
Yürek ruhun merkezidir.
Akmayan gözyaşları kalpte birikirler, zamanla kabuk tutarlar ve kirecin çamaşır makinasını tıkaması gibi kalbi tıkayıp felç ederler.
Hiçbir çocuk sevgisiz yaşayamaz.
Bir kenarda aşk yazıyordu, bir kenarda sorumluluk...
Hayatımızın hatırladığım ilk anından itibaren seninle benim aramda daima bir kitap olmuştu.
Belki de bu günleri yaşamak için doğmuşumdur.
Neden bütün âşıklar denize bakmayı severler, biliyor musun?
Yürek parçalanırken nasıl ses çıkartır?
Duygularimiza dusuncelerimize tercüman oluyor Suzanna hanım kendisiyle tanışmak isterdim insanın bir başka kültürde coğrafyada yaşayan biriyle aynı dili konuşması aynı yöne bakabilmesi çok etkileyici.