Serdar Tuncer Sözleri ve Hayatı

Küçükken oyuncaklarımızdır bütün hayatımız, büyüyünce kendimiz oyuncak oluruz hayata.

Bir avuç Filistinliden kurtulmak isterken,
Tavazu kalbin amelidir, dilin değil.
Ne evliya gibi yaşadık ne eşkıya gibi. Birini bünyemiz kaldırmadı birini midemiz. Alacağın olsun len hayat!
Sadakat; Bir çift göz uğruna iki cihandan vazgeçmektir.
Gözlerimden dökülen yaş denizi ıslatıyor. Sevda kilim, hasret nakış, gönül derdi dokuyor. Çatlayası deli yürek 'sen sen' diye atıyor. Oy gece gözlüm oy, İstanbul seni kokuyor.
Kendi ihtiyacına göre isteme,padişahın şanına göre iste.
Edeb dizlerin bükülmesi değil, gönüllerin diz çökmesidir.
Sen O'nu duymazsın ama O'nun seni duyabilme ihtimali vardır.
Aynaya baktığında kendisini görüyorsa insan, o gerçek aşık değildir.
Bilemedim ki hangisi daha zor; incinmemek, incitmemek, incitene dua etmek.
O'nun murd ettiği sukut, benim zannettiğim konuşmaktan daha çok şey anlatır.

Güzel olan her zaman doğru olan değildir.

Beden yorgunluğunu iyi bir uyku alıveriyor da, gönül yorgunu, uyurken de yorgun...

Gerçekten özleyenler, özlediklerini dile dökmeye mecali bile kalmayacak kadar özleyenlerdir. İnsan gerçekten özlerse, özledim diyemez; ama ona bakan, onun gözlerinde özlediğini seyreder.

Bostancı bostanını sulayacağı zamanı bilir.

Kalbi yorgun olanın dili keskin olurmuş. Ya kalbi yorgunun yanında olmayacaksın ya da yanında olduğunun kalbini yormayacaksın.

yeryüzündeki bütün vicdan sahiplerini

Seccade; Bizi en çok sevenin, bizi en çok sevdiği yerdir.

Başkalarının işleriyle meşgul olanlar, kendi işlerini aksatır.

Susmak ne güzeldir; Muhatap arifse edep, aşıksa ifade, ahmaksa cevap.

Gönlün hikmeti idrak eden bir tarafı vardır, niye niye derse o tarafı köreltir.

Evvela derdi kazan sonra gel derman ara demişler. Suya talip olmak su istemek değil susuzluktan dudakları catlamakmış!

Beden yorgunluğu iyi bir uyku alıveriyorda, gönül yorgunu: uyurkende yorgun.

Mecaz hakikate köprüdür.

Gizliyiz, yâr'in sinesinde... Biz, bilenin malumuyuz.

Aşığın tesellisi, maşuğun her halidir.

Dertlerinden kurtulmak isteyen çok büyük bir dert bulmalı kendine; KUL olmak gibi. Kurşun yiyenin baş ağrısı kalmaz ya, işte o hesap.

Şehirde sensiz değilim anlayacağın; sensiz şehirsizim.

Önce taklit, sonra tahkik.

Yaşıyorum o halde iyi değilim.

Öyle bir güzele vurgunum ki, güzelliğinin zekatını verse yeryüzünde çirkin kalmaz.

Bilmek var, bilmek var. Bilmekle bilmek arasında fark var.

Ne yaparsan yap O'na benzeyeceğini düşünmek ,benzemeye başladığının ıspatıdır.

Yarin yüzünü görmek, bayramdır aşığa.

Her şey güzel olmayacak biz hep imtihan olacağız.

Allah dert sahiplerinin hatırına dertlerimizi arttırsın.

Tabib öyle tabib olmali ki, neyin üstünde uğraşırsa o konuda hasta olmasın

Kişi sözünde gizlidir.

Sevgiliye niye denilmez.

Sen sana düşeni yap ki, O üstüne düşeni yapsın.

Gel dese, gitsem. Birer kahve alıp yürüsek sahil boyunca; o sussa, ben dinlesem.

İnsan sabırsız olur ve niye sorusunu tekrar ederse hikmetten mahrum kalırmış.

Gizliyiz, yarin sinesinde. Biz, bilenin malümuyuz.

Kişi cihanı kendisi gibi sanır.

Ben Müslümanım ama kusursuz değil. Bir yanlış yaptığımda beni suçlayın İslam'ı değil. Ben kusurluyum ama İslam değil.

İmtihan dediğin kağıt, kalem ile olmaz kurbanım: Kul, kul ile sınanır.

Filistinli yaptılar.

Kendinden bile gizli sevmek ne demek? Ne kendimi bilebildim, ne gizliyi, ne sevmeyi, ne de sevdim demeyi.

Neticeyi hasıl edecek şey gayrettir.

söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil

Herkesin her şeyi konuştuğu yerlerde 'Bir şey'i susabilmek erdemdir.

Muhabbet, her gönüle tenezzül etmiyor kurbanım.

Belki de aşk, eller duaya açıldığında Sevgili'den, Sevgili'den başka isteyecek bir şey bulamamaktır.

Bir gönüle girmeden, gönüller sahibi Allah'a gidilmez.

Bakmasa kıyamet baksa kıyamet, ölüp ölüp dirilmek aşk dediğin.

En iyisi 'Anlamak' gibi bir iddiadan ve 'Anlaşılmak' gibi bir dertten vazgeçmek, anlatabildim mi?