Paulo Coelho Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Yazar ve söz yazarı Paulo Coelho ait 139 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Paulo Coelho kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Paulo Coelho mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Paulo Coelho
  • Adı: Paulo Coelho
  • Doğum: 24 Ağustos 1947
  • Mesleği: Yazar ve söz yazarı
Paulo Coelho Kimdir Sayfası

Bu sayfada Paulo Coelho hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Paulo Coelho sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Paulo Coelho (d. 24 Ağustos 1947, Rio de Janeɾio-Bɾezilya). Yazaɾ ve söz yazaɾı.

Paulo Coelho yazaɾlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan biɾ şaɾkı sözü yazaɾıydı. Biɾ süɾe gazetecilik de yaρan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıɾistiyanlaɾın Batı Avɾupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eɾen geleneksel hac yolculuğunu yaρtı. Bu deneyimini Hac (özgün adı: "The Pilgɾimage") adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan ɾomanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazaɾlaɾdan biɾi yaρtı. 42 ülkede yayınlanan, 26 dile çevɾilen Simyacı, benzeɾsiz biɾ başaɾıya ulaştı ve bu kitaρ sayesinde Gabɾiel Gaɾcia Maɾquez'den sonɾa en çok okunan Latin Amerikalı yazar oldu. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir. sozkimin.com Coelho, UNESCO'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yaρmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır. Paulo Coelho pek çok saygın ödülün sahibi oldu; bunlar arasında Dünya Ekonomik Forumu'nun verdiği Crystal Award ve Fransız Légion d'Honneur nişanı da vardır. Yazar 2002 yılında Brezilya Edebiyat Akademisi'ne kabul edildi. Coelho, ayrıca pek çok saygın basın kuruluşu iςin haftalık köşe yazıları yazmaktadır. Paulo Coelho Rio de Janerio'da yaşamaktadır.

Son romanı Elif, Portekizce'den sonra ilk olarak Türkçe'ye çevrildi ve Mart 2011'de yayınlandı. Romanda, yazar ve yetenekli bir keman virtüözü, sıradışı genç bir Türk kızı Hilal'in Sibirya'yı baştan başa geçecekleri bir yolculuk sırasında, kendileri, birbirleri ve varoluşları ile yüzleşmeleri anlatılmaktadır. Kitabın tanıtımı iςin açtığı yarışmayı Aleph by Raif Kurt videosuyla, Türk sanatçı Raif Kurt kazanmıştır.
kaynak: wiki

Türkçeye çevrilmiş eserleri
Elif
Beşinci Dağ
Işığın Savaşçısının Elkitabı
On Bir Dakika
Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum ve Ağladım
Simyacı
Şeytan ve Genç Кadın
Veronika Ölmek İstiyor
Zahir
Hac
Portobello Cadısı
Кazanan Yalnızdır
Brida
Akra'da Bulunan Elyazması

Paulo Coelho Sözleri 139 Adet

Aşağıdaki Paulo Coelho sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Paulo Coelho sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Tahta diye küçümsenen Pinokyo'nun bile yalan söylerken burnu uzuyordu. Ya şimdi ki insanların; yüzü bile kızarmıyor.

Kadın sevgisiyle hem iyiliği hem kötülüğü kontrol ediyor.

Aslında herkes deli, en deliler de deli olduklarının farkında olmayanlar.

İnsanoğlu susuzluğa bir hafta, açlığa iki hafta katlanabilir, yıllar boyunca sokakta yaşayabilir ama yalnızlığa dayanamaz.

Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak.

Ama işte hayat böyle; ne fazla şikayetçi ol, ne de fazla beklentili.

Açıklamalarla vaktini harcama; insanlar sadece duymak istediklerini duyar.

Ne yapacağım? Daha katı olacağım ve bir insan bana ihanet ettiği için de artık kimseye güvenmeyeceğim.

Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil, karardır.

Kumlar rüzgarın etkisiyle hep değişirler ama çöl hep aynı kalır. Aşkımız da böyle olacak.

Delikanlı ülkesinde söylenen eski bir ata sözünü anımsadı: 'en karanlık an, şafak sökmeden önceki andır'.

Bir şeyi gerçekten istersen, demişti yaşlı adam ona, onu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren işbirliği yapar.

Seni seviyorum, çünkü bütün evren sana ulaşmam için işbirliği yaptı.

İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir.

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın.

Bütün kadınlar melektir aslında. Sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. Hepsi bu.

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın.

Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta.

Bütün kadınlar melektir aslında. Sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. Hepsi bu.

Başkalarına 'evet' derken, kendinize 'hayır' demediğinizden emin olun.

Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta.

Açıklamalarla vaktini harcama; insanlar sadece duymak istediklerini duyar.

Bir ilişkide güvensizlik varsa, oradaki sevgi yalandır. Ve güvenilmek, sevilmekten daha büyük bir iltifattır!

İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir.

Bir başkasının aklını ve yüreğini kolayca okuyamazsın, o yüzden onu yargılarken acele etme.

Başkalarına 'evet' derken, kendinize 'hayır' demediğinizden emin olun.

Çocukken her şeyin sahibi olmak için 'büyümek' isterdik. Büyüdük, şimdi her şeyden uzak kalmak için hep 'çocuk kalmak' istiyoruz.

Başkalarına 'evet' derken, kendinize 'hayır' demediğinizden emin olun.

Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta.

Bütün kadınlar melektir aslında. sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. hepsi bu.

Birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan, kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bak.

İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir.

İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir.

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın.

Bugün cesaret edemediğin için yapamadığın şeyleri, yarın zamanın olmadığı için yapamayabilirsin.

İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir.

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın.

Bütün kadınlar melektir aslında. Sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. Hepsi bu.

Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta.

Kalbin neredeyse hazineni bulacağın yer oradadır.

Tam bütün cevapları bulduğunu düşünürsün, sorular değişir.

Gri, mutsuz, günlerin birbirini tekrar ettiği bir hayattan daha fena ne olabilir ki?

Bazen kim olduğumuzu bulmamız için kendimizi kaybetmemiz gerekir.

İnsanlar her şeyden, herkesten kaçabilirler ama hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz.

Acılar insanları değiştirir. Eğer bir insanı değiştirmek istemiyorsanız, onu kırmayın.

Zaman öldürmekten başka şeyler yapın. Çünkü zaman sizi öldürüyor.

En kusursuz cinayet, yaşama sevincini öldürmektir.

Düşmanını sev, ama kara listeni güncel tut.

Sevgi, yorgun olduğunda bile seni gülümsetebilen şeydir.

Başkalarını memnun etmek için yaşarsan, herkes seni sever, kendin hariç.

Başarı nedir? Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda, huzurla uyuyabilmektir.

Bazı kapıları kapayın. Gururunuzdan dolayı değil, artık hayatınıza uygun olmadıkları için.

Bir ilişkide güvensizlik varsa, oradaki sevgi yalandır. Ve güvenilmek, sevilmekten daha büyük bir iltifattır!

Bir erkekle mutlu olmak istiyorsan onu anla, sevmesen de olur. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan onu sev, anlamasan da olur.

Basit erkek, bütün kadınlara güzelsin der. Basit kadın buna inanır, zor kadın güler ve geçer; hayat devam eder.

Düşman, elinde kılıcıyla karşında duran değildir. Arkasına hançeri saklayıp yanında durandır.

Sıradan ve tatsız olmaktansa çılgın ve mutlu olmayı tercih ediyorum.

İnsan fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler, insanlar bekler; kazanan hep mazeret olur.

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın!

Bir kere olan bir daha asla tekrarlanmaz. Amma ve lakin iki kere olan mutlaka üçüncü defa da olacaktır.

Biz bir şeyi arıyorsak, o şey de bizi arıyordur.

Kötülük insanın ağzına girende değil, oradan çıkandadır.

Herkes sizi seviyorsa, bir şeyler yanlış demektir. Herkesi memnun edemezsiniz.

İyi ve kötünün yüzü aynıdır. Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır.

Evrenin ruhu, bir düşü gerçekleştirmeden önce yol boyunca öğrenilen her şeye değer biçer. Bize karşı kötü duygular beslediği için böyle davranmamaktadır. Düşümüzü gerçekleştirmenin yanı sıra, ona doğru ilerlerken aldığımız dersleri de iyice öğrenmemizi istemektedir. Fakat insanların çoğu, işte bu anda vazgeçerler. Çölün dilinde biz, bunu şöyle tanımlamaktayız: Vahanın palmiyeleri ufukta görünmüşken susuzluktan ölmek...

Arada bir kendini geceye bırak, yıldızlara bakıp sonsuzluğun verdiği hisle mest olmaya çalış. Gece de kendine has büyüleriyle, aydınlığa uzanan yollardan biridir. Tıpkı karanlık kuyunun dibinde susuzluğu dindiren suyu barındırdığı gibi, gizemiyle bizi Tanrı?ya yakınlaştıran gece de gölgeleri arasında ruhumuzu tutuşturan alevi gizler.

Dilerim ki ayaklarımız yorulduğunda, kalbimiz bize yola devam edebilme gücü versin!

Ama unutma ki yüreğin hazinenin bulunduğu yerdedir. Ve çıktığın yolda keşfettiğin şeyin bir anlamı olması için hazineni mutlaka bulmak zorundasın.

Küçümsemek yanlış, çünkü aptallık bir kusurdur; ama öyleleri vardır ki aptallığı kusursuzdur.

Güzel kadınlar aşkla aptallaşır. Ama hem akıllı hem güzel kadınlar, aşıkken de akıllıdır. İşte bu yüzden hep yalnız kalır.

Varmak istediğim yere ulaşmak için, kendimi olduğum gibi sevmem gerekir.

Giden sizin için çok değerli de olsa, kapıyı örtün ki; içeride kalanlar üşümesin.

İnsan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır. Ne var ki, hiç kimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez.

Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta ..

Kendime eziyet etmiyorum. yaralarımın üzerlerine ancak cesaretle gidersem, iyileşebileceğini uzun zaman önce öğrendim. .

Hayat ancak ölünce uyandığımız bir rüyadır.

Bir kadının kendisiyle yüzleşmesi, ciddi tehlikeler barındıran bir oyundur. Kutsal bir dans. Kendimizle karşı karşıya geldiğimizde, iki tanrısal enerji, çarpışan iki evreninizdir. Yüzleşmede gerektiği kadar saygı yoksa bir evren ötekini yok eder.

Hayat yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.

Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendir. Tren istasyonu değil.

Bazen insanlar kabahatli olduklarını kabullendikleri için değil, sadece karşıdaki sussun diye özür dilerler.

Bütün kadınlar melektir aslında. Sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. Hepsi bu.

Kadın psikolojisi üzerine 35 yıl okumama rağmen, bir soruya cevap bulamadım. Bu kadınlar gerçekten ne istiyor..

Birisi gittiğinde bunun nedeni başka birinin gelmek üzere olmasıdır aşkı tekrar bulacağım.

Hayallerine giden yolda hem vahalar hem de çöller olacaktır. Her iki durumda da durma!

Bir erkekle mutlu olmak istiyorsan onu anla, sevmesende olur. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan onu sev, anlamasan da olur.

Gideceğin yoldan eminsen, engeller 'dinlenme noktan' olmaktan öteye gidemez.

Eğer birgün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın. çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğreteceği üç şey vardır; 1- nedensiz yere mutlu olmak. . 2-her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak. . 2-elde etmek istediği şey için var gü

Yüreğin neredeyse hazinen de oradadır.

İnsanların yaptıklarıyla değil, giydikleriyle marka oldukları bir çağda; aşkların sahteliğinden yakınmak yanlış olur.

Eğer bütün kelimeler bitişik olsaydı bir anlam çıkmazdı ya da en azından anlamı çıkarmak çok zor olurdu. Boşluklar çok önemlidir. Eşler olmasa müzik de olmaz, boşluklar olmasa cümleler de olmaz.

En kusursuz cinayet budur; yasama sevincimizi kimlerin öldürdüğünü, bunu hangi güdüyle yaptıklarını, suçluların nerede bulunacağını bilemeyiz.

İnsanlar hile ve üç kağıtçılıkta o kadar ustalaşmışlar ki, şeytanın bu konudaki şöhreti unutulup gitmiş.

Çocukken; herşeyin sahibi olmak için büyümek isterdik. Büyüdük ; şimdi herşeyden uzak olmak için hep çocuk kalmak istiyoruz.

Siz cennetteydiniz ama bunun farkında değildiniz. Dünyada pek çok insan da böyledir. Mutlu olmayı hakketmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar.

İnsan fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler, insanlar bekler: kazanan hep mazeret olur.

Beklemek insana acı verir. Unutmak acı verir. Ama ne karar vereceğini bilememek, acıların en büyüğüdür.

Aslında en büyük kayıp, sahip olduğun bir şeyi kaybetmek değil, ona hiç bir zaman sahip olamamış olmaktır.

O, senin bu dünyanın tahmin edemeyeceği kadar iyi biri olduğuna, bu yüzden de dünyanın seni ezip geçeceğine inanıyor.

Kelimelerin kötü yani, kendimizi başkalarına anlatabileceğimiz ve başkalarının söylediklerini anlayabileceğimiz hissini uyandırmalarıdır. Fakat dönüp kaderimizle yüzleştiğimizde yetmediklerini görürüz.

Hayat, hep doğru zamanda hareket etmeyi bekliyorsanız, geçip gidecektir.

Başkalarını memnun etmek için yaşarsan herkes seni sever, kendin hariç.

Gitmek için sebep çoktur; ama sevmeye bahane arar kalan. Unutma, kapının koluna uzanacak yasa geldiğinde, gitmeyi öğrenir insan.

Düşmanını sev fakat onun dostun olmadığını unutma!

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın!

Acı çekmemek için, aşkı reddetmek gerekiyordu. Bu da hayattaki kötülükleri görmemek için kendi gözlerini çıkarmak gibi bir şeydi.

Seni seviyorum demeyi sadece seni affediyorum diyebilenler becerir.

Eğer bir hikayeyi anlatıyorsan, ondan hala kurtulamamışsın demektir.

Bütün günler birbirine benzediği zamanlarda, insanlar hayatlarında karşılarına çıkan güzel şeylerin farkına varamaz olurlar.

Bir şey, bir insanın başına, bir kez gelirse, ikincisi olmaz ama iki defa gelmişse muhakkak üçüncüsü de olacaktır.

Yüreğini dinlemek zorundasın; çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Düşlerinin peşinde olduğu sürece hiçbir yürek kesinlikle acı çekmez.

Bir çocuğun bir erişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır: nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şeyi var gücüyle dayatmak.

Aslında bütün kadınlar tatlı sözleri sever; ama iltifatların yalan mı gerçek mi olduğunu anlayacak kadar da zekiler .

Seni seviyorum. Çünkü, aşkın hiçbir gerekçesi yoktur.

Hiç bir şeyi geri almayı bekleme. ! Yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme. Ne k. . adar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme. Ya da aşkının anlaşılmasını. daireyi tamamla gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil. Sadece onun senin hayatında yeri

Doğru erkeği sevmeyi öğrenmek mümkün müdür? Elbette mümkündür. Esas mesele, yoldan geçerken kapıyı açık görüp izinsiz içeri giren yanlış erkeği unutabilmektir.

Kadın sevgi uğruna herşeye hazırdır, hatta sevişmeye de. Erkek ise sevişmek için herşeyi feda etmeye hazırdır; sevmeyi bile.

Erkek ulaşamadığı kadına 'telefonu duymadı galiba' derken, kadın ulaşamadığı erkeğe, 'aradığımı görüyorda açmıyor' der.

İlk bakışta güvendiği şeylere, birkez daha bakılması gerektiğini mutluyken değil, hep mutsuzken anlar insan.

Eylemlerinde şeffaf, planlarında ağzı sıkı ol.

En güvendiğiniz ve değer verdiğiniz insanın yaşattığı hayal kırıklığını affetseniz, bile asla unutamazsınız. Sevdiklerimizin verdiği yaralar kalıcıdır.

Hiçbir şey yapmıyorum..Çünkü bir insanın hayatındaki en önemli şeyi yapıyorum: Kendimi dinliyorum.

Şu an sadece sarılmaya ihtiyacım var,' dedim ona. 'İnsanlık kadar eski olan bu hareket, iki vücudun kavuşmasından çok daha fazlasını ifade eder. Sarılmanın anlamı şudur; Senden bir tehlike sezmiyorum, yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir, kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var. Bizde birine her isteyerek sarıldığımızda ömrümüzün bir gün uzadığına inanılır. Lütfen şimdi sarıl bana.

Birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan, kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bak.

Döktüğüm yaşları bağışlıyorum. Acıları ve aldatmaları bağışlıyorum. İhanetleri ve yalanları bağışlıyorum. İftiraları ve ahlâksızları bağışlıyorum. Nefreti ve zulmü bağışlıyorum. ...yüreğimi yakan darbeleri bağışlıyorum. Yıkılan hayalleri bağışlıyorum. Ölen umutları bağışlıyorum. Sevgisizliği ve kıskançlığı bağışlıyorum. Umursamazlığı ve kötü zihniyeti bağışlıyorum. Haklılık uğruna haksızlık edenleri bağışlıyorum. Öfkeyi ve şiddeti bağışlıyorum. İhmalkârliği ve unutkanlığı bağışlıyorum. Bütün kötülükleriyle dünyayı bağışlıyorum.

Başarı nedir? Her gece başımızı yastığımıza koyduğumuzda huzurla uyuyabilmektir.

Erkekleri ayrılık, kadınları ise ayrılıktan sonraki süreç acıtır; çünkü beklemek sadece kadınlığa verilmiş en büyük cezadır!

Bugüne kadar milyonlarca insan pes etti. Öfkelenmiyorlar, ağlamıyorlar, hiçbir şey yapmıyorlar. Yalnızca zamanın geçmesini bekliyorlar. Tepki gösterme becerilerini yitirmiş onlar! Sense üzgünsün. Bu da senin ruhunun hâlâ canlı olduğunu kanıtlar!

Her adam; hayatında bir kadını mutlaka ömür boyu sever. Ve her kadın; bir erkeğe mutlaka ömür boyu acı çektirir.

Asla vazgeçme! Unutma ki anahtarlıktaki son anahtar, her zaman kapıyı açan anahtardır.

Hepimiz zaman zaman tuzağa düşeriz. Problem şu ki: bazı insanlar tuzağa aşık oluyor.

Işığın savaşçısı, 'tek yapabileceğinin karanlığı gölgelemek' olduğunu bilir.

Aşk insana her zaman akılsızca şeyler yaptırır.

Ne yaparsan yap, aklın hep seçemediğinde kalır. Ve olmasını istediğin birşey ancak ondan vazgeçince gerçekleşir.

Dünyanın tüm iletişim imkanlarına sahip olabiliriz, ama hiç bir şey, hiç ama hiç bir şey, insanoğlunun bakışının yerini tutamaz.

Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır.

Geçmişinle barış ki geleceğini mahvetmesin.

Değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimize eziyet etmenin hiç bir faydası yoktur tıpkı değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirmeyerek kendimize eziyet etmemizin de bir faydası olmadığı gibi...

Biz insanların iki sorunu var; birincisi ne zaman başlamak gerektiğini, ikincisi ise ne zaman duracağını bilememek.

Kabul ediyorum! En büyük hatam, yüzüme gülen herkesi, kendim gibi sanmamdi.

Yorumlar 3 Adet

Perihan

Ferit

[32021] numaralı söz için:
Düşmanınızı sevin sözü, İsa Mesih'e aittir

Perihan

Leman

[36030] numaralı söz için:
Bu sözün anlamı ne?

Perihan

Büşra

Benim için; beni tanıdığınız kadarsınız! Gürsel Özkır

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste