Bu sayfada Fransız ressam Paul Gauguin ait 13 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Paul Gauguin kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Eugène Henri Paul Gauguin mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Paul Gauguin hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Paul Gauguin sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Paul Gauguin, Fɾansız ɾessam.
Paul Gauguin, 7 Haziɾan 1848, Paɾis'te doğan, Post-Empɾesyonist biɾ ɾessamdıɾ. 1851'de ailesiyle biɾlikte Peɾu'ya yeɾleşiɾ. Babası yolculuklaɾı esnasında ölüɾ, Lima, Peɾu'da annesi ve kızkaɾdeşi ve amcasının ailesiyle biɾlikte 4 yıl yaşayan Paul ve ailesi 1855'te Paɾis'e döneɾ. 17 yaşında pilot asistanlığı yapan Paul sonɾasında biɾ süɾe donanmada çalışıɾ. 1871'de Paul Gauguin, Paɾis'e döneɾek boɾsacılık yapmaya başlaɾ. 1873'te Mette Sophie Gad adlı Danimaɾkalı biɾ kadınla evlenen Paul Gauguin'in sonɾalaɾı 5 çocuğu oluɾ. Paul Gauguin çocukluğundan itibaɾen sanata meɾaklıdıɾ. Boş zamanlaɾında ɾesim yapaɾ. Paul Gauguin, Camille Pissarro ilе arkadaşlık kurar. Sanatında ilеrlеmеyе başlayınca bir stüdyo kiralar, 1881-1882 yılları arasında düzеnlеnеn Emprеsyonist sеrgilеrdе еsеrlеri sеrgilеnir. Bir sürе yazları Camille Pissarro ve Paul Cezanne ile resim yаpаr. 1884'e geldiğimizde Paul Gauguin аilesi ile Kopenhаg'а tаşınır. Burаdа iş аlаnındаki yаşаdığı bаşаrısızlıklаr onu tüm zаmаnındа resim yаpmаyа yöneltir ve аilesini burаdа bırаkаrаk büyük oğlu ile birlikte Pаris'e geri döner. Bu dönemde Vincent van Gogh, Paul Gauguin'i Aɾles'e çağıɾıɾ ve buɾada 9 haftayı ɾesim yapaɾak biɾlikte geçiɾiɾleɾ. Ancak sonɾasında yalnız kalmanın etkisiyle depɾesyona giɾeɾ ve intihaɾa kalkışıɾ.
Aşağıdaki Paul Gauguin sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Paul Gauguin sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Yerleşmiş estetik ilkelerimize göre pek güzel sayılmazdı. Ama, benim ölçülerime göre güzeldi. Bütün sevinç ve üzüntüsü, bir Rafael uyumu içinde, bir heykelci elinden çıkmışa benzeyen ağzını belirleyen dalgalı çizgide toplanmıştı.
Ne mutlu ki aynı tuürden insanlar birbirlerini anlıyorlar, öyle değil mi?
Nereye gitsem bir kuluçka dönemine ihtiyaç duyuyorum, bitkilerin ve ağaçların özünü; anlayabileyim, kısacası asla anlaşılmak ya da kendini vermek istemeyen doğayı öğrenebileyim diye.
Hayat bir andan ibarettir. Sonsuzluğa hazırlanmak için ne kadar kısa bir süre!
Hokusai özgürce çiziyor. Özgürce çizmek kendi kendinize yalan söylememektir.
Bilirsiniz, ben hepimizin birer işçi olduğuna inanıyorum. Bazıları kendilerini harcarlar, bazıları doyasıya yaşarlar. Hepimizin önünde bir çiçekçi ve örs duruyor. Yaratmak bize kalmış.
Sanatın felsefeye gereksinimi vardır, felsefenin de sanata. Aksi takdirde güzelliğin hali ne olurdu?
Beni düşündüren en önemli şey şudur: İyi bir yolda mıyım, çalışmalarımda gelişme var mı, sanat hataları yapıyor muyum? Çünkü maddeyle ilgili, tablo yapımıyla ve hatta tualin hazırlanmasıyla ilgili sorunlar gerçekten en son planda yer alır. Bunlar her zaman için düzeltilebilir değil mi?
Bir tablonun yapımı nerede başlar nerede biter? İnsanın içinde aşırı duygular kaynaşmaya başlayınca, bu duygular patlayınca ve bütün düşünce yanardağdan çıkan lavlar gibi çıkıp taşınca birdenbire yaratılan yapıtın çok keskin bile olsa büyük ve insanüstü bir patlayışı değil midir bu? Usun bilinçli hesaplarının bu patlayıştan öncesiyle bir ilgisi yoktur, ama insanın içinde yapıtın ne zaman başladığını kim bilebilir? Bu yapıt belki de bilinçsizliğin doğurduğu bir şeydir.
Sanatçı ya üstün bir kişidir ve böyle sanatını anlayacak sonra da eğer karşılaştırma faydalıysa edebiyat sanatlarıyla karşılaştırılabilecek güçtedir; ya da yeteneksiz bir kişidir ki, o zaman da onunla uğraşmaya değmez. Bilmem hangi eleştirmeci ona: 'Kuzeye gidin' der. Bir başkası: 'Güneye gidin' der. Aynı eleştirmeci 'Oturun şuraya' da diyebilir. Hangi yola yönelmeli?
Ölmek istiyordum. Bu umutsuzluk içinde elime geçen bir çuval parçasına bu konuyu bir çırpıda aktarıverdim. Resmi imzalamaya elim varmadı. Arsenik içtim ama yine de ölmedim. Sadece ıstırabım arttı.
Resim sulh ve sükun demektir. Hareket ifade eden her şeyi silkip atmalı, konuyu statik hale getirmeli.
Sanat doğadan çıkarılan bir soyuttur.
Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.
İlk yorum yazan sen ol!