Bu sayfada Halk ozanı Kul Nesimi ait 7 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Kul Nesimi kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Kul Nesîmî mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Kul Nesimi hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Kul Nesimi sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Doğum ve ölüm taɾihleɾiyle neɾeli olduğu kesin olaɾak bilinmemektediɾ. İsim benzeɾliğinden dolayı uzun süɾe Seyyid Nesîmî ile kaɾıştıɾılan Kul Nesîmi'nin asıl adının Ali olduğu, "Mahlasım Nesîmî ismim Ali'diɾ" mısɾaından anlaşılmaktadıɾ. Soyunun XIV. yüzyılda yaşamış Said Emɾe'den geldiğini, "Ceddim Saîd Emɾe'diɾ. Neslinde saîd oluɾ" mısɾalaɾında bizzat kendisi söylemektediɾ. Kul Nesîmî, "Nesîmî" mahlasını Seyyid Nesîmi'ye duyduğu hayɾanlıktan dolayı almış, "Ben ol sâdık kulam ki Ca'feɾiyem Hakikat söyleɾem ben Haydaɾîyem" mısɾalaɾıyla da Ca'feɾî ve Haydaɾi olduğunu beliɾtmiştiɾ. Onun adından ilk defa Sadettin Nüzhet Eɾgun söz etmiştiɾ.
Şaiɾ, Seyyid Nesîmi'nin idam edilişini (1418) dile getiɾdiği biɾ gazelinde, "İki yüz altmış döɾt yıldan sonɾa Bu nazm ile bunu ettim izhâɾ" diyeɾek 1085 (1674) yılında hayatta olduğunu açıklamaktadıɾ. Ayɾıca Kul Nesîmî'nin biɾ kısım şiiɾleɾinin XVII. yüzyılda yazılmış cönkleɾde yeɾ alması, bu yüzyılda yaşamış başka şaiɾleɾin ona naziɾeleɾ yazması ve İɾan'la yapılan savaşlaɾla ilgili bazı taɾihî olaylaɾın izleɾine ɾastlanması onun XVII. yüzyılda yaşadığı kanaatini kuvvetlendiɾmektediɾ. Bazı taɾihî kaynaklaɾdan, Anadolu'daki Alevî kızılbaş topluluklaɾının İɾan şahlaɾı lehine başlattıklaɾı ayaklanmalaɾda Pîɾ Sultan gibi önemli ɾol oynayan şaiɾleɾden biɾinin de Kul Nesîmî olduğu anlaşılmaktadıɾ.
Aşağıdaki Kul Nesimi sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Kul Nesimi sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
GEL BENİ AĞLATMA ŞAH'IM
Gel beni ağlatma Şah'ım
Ben sana kullar olayım
Gel bana ceylan bakışlım
Ben sana kullar olayım
Bir gonca bülbülün idim
Geldim dalında ötmeye
Şânına ağlatma düşmez
Ben sana kullar olayım
Açtım zülfümü telinden
Zülüfün ucu mâh gibi
Kesip de yabana atma
Ben sana kullar olayım
Nesimî cân Nesimî
Derdime bir çâre kıl
Ezelden seni sevdim
Ben sana kullar olayım
ŞEM'E DÜŞEN PERVANELER
Şem'e düşen pervaneler
Gelsin bir hoşça yanalım
Aşka düşen divâneler
Gelsin bir hoşça yanalım
Yanmaktır bizim kârımız
Harcedelim hep varımız
Pervaneler yaranımız
Gelsin bir hoşça yanalım
Varın söylen şol bülbüle
Neden âşık olmuş güle
Ermek istersen ol
Kül'e Gelsin bir hoşça yanalım
Bülbül yuvan yıkıldı mı
Yavrun yere döküldü mü
Ölüm sana dokundu mu
Gelsin bir hoşça yanalım
Nesimî döğünsün taşlar
Akıtalım gözden yaşlar
Hak tariktir hey kardaşlar
Gelsin bir hoşça yanalım
UYKUDAN UYANMIŞ ŞAHİN BAKIŞLIM
Uykudan uyanmış şahin bakışlım
Dedim sarhoş musun söyledi yok yok
Ak ellerin elvan elvan kınalım
Dedim bayram mıdır söyledi yok yok
Dedim ne gülersin dedi nazımdır
Dedim kaşın mıdır dedi gözümdür
Dedim ay mı doğdu dedi yüzümdür
Dedim ver öpeyim söyledi yok yok
Dedim aydınlık var dedi aynımda
Dedim günahım çok dedi boynumda
Dedim mehtab nedir dedi koynumda
Dedim ki göreyim söyledi yok yok
Dedim vatanın mı dedi ilimdir
Dedim bülbül müdür dedi dilimdir
Dedim Nesimi Şah dedi kulumdur
Dedim satar mısın söyledi yok yok
YANDI YÜREK YAR ELİNDEN
Yandı yürek yâr elinden
Bilmem yara ne edeyim
Takatım yok dosta varam
Çare bilmem ne edeyim
Bir yara dışardan olsa
Halk ona bir merhem çalar
Benim yaram içerdendir
Çare bilmem ne edeyim
İki hekim geldi üstüme
Biri dilli birisi lal
Dilliye cevap veremedim
Bilmem ki lala ne deyim
Nesimi'ye dediler ki
Derdine bir derman ara
Bize derman Hakk'tan ola
Çare bilmem ne edeyim
SORMA MEZHEBİMİZİ
Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
Hakikat bağında hata bilmeyiz
Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır
Bizlerden bekleme zühd ü ibadet
Tutmuşuz evvelden rah-ı selamet
Tevalla olmaktır bize alamet
Sanma ki sağımız solumuz vardır
Ey zahit surete tapma hakkı bul
Şah-ı velayete olmuşuz hep kul
Hakikat şehrinden geçer bize yol
Başka şey bilmeyiz Ali'miz vardır
Nesimi esrarı faş etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın
Hakk'ı bilmeyene Hak olmaz yakın
Bizim Hak katında elimiz vardır
CANIM ERENLERE KURBAN
Canım erenlere kurban
Serim meydanda meydanda
İkrarım ezelden kadim
Canım meydanda meydanda
Yanarım yoktur dumanım
Gönlümde yoktur gümanım
Al malım bağışla canım
Varım meydanda meydanda
Kellem koltuğuma aldım
Kan ettim kapuna geldim
Ettiğime pişman oldum
Darım meydanda meydanda
Münkir rakipten kaçın
Müminim hülle don biçin
Ben bülbülüm bir gül için
Zarım meydanda meydanda
Gerçek olan olur gani
Gani olan olur veli
Nesimi'yem yüzün beni
Derim meydanda meydanda
BEN YİTİRDİM BEN ARARIM
Ben yitirdim ben ararım
Yâr benimdir kime ne
Gah giderim öz bağıma
Gül dererim kime ne
Gâh giderim medreseye
Ders okurum Hak için
Gâh giderim meyhaneye
Dem çekerim kime ne
Sofular haram demişler
Bu aşkın şarabına
Ben doldurur ben içerim
Günah benim kime ne
Ben melâmet Hırkasını
Kendim giydim eğnime
Ar ü namus şişesini
Taşa çaldım kime ne
Sofular secde ederler
Mescidin mihrabına
Yâr eşiği secdegâhım
Yüz sürerim kime ne
Gâh çıkarım gökyüzüne
Hükmederim kaftan kafa
Gâh inerim yeryüzüne
Yâr severim kime ne
Kelp rakip böyle diyormuş
Güzel sevmek pek günah
Ben severim sevdiğimi
Günah benim kime ne
Nesimî'ye sordular ki
Yârin ile hoş musun
Hoş olayım olmayayım
O yâr benim kime ne
İmadeddin Nesimi (1369 Azerbaycan Şamakı- 1417 Halep) bilgilerinize ..
XIV. yüzyılda Bağdat'ta doğmuş, Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüş tasavvuf şairi Seyyit Nesimî ile XVII. yüzyılda yaşadığı sanılan Kul Nesimi'yi birbirine karıştırmamak gerekir.
Asıl adı Ali olan Kul Nesimi'nin yaşamı pek bilinmiyor. Cahit Öztelli'nin yaptığı son araştırmaya göre, "XVII. yüzyılın ünlü Bektaşî ve Hurufî şairidir. Soyu XIV. yüzyılın ünlü şairlerinden ve Yunus Emre izleyicilerinden Sait Emre'ye dayanır, iran Safavi şahlarının Anadolu üzerindeki egemenliğini sağlamak yolunda sürdürülen siyasal çabalara katılmış, bu yüzden Alioğlu ve Dedemoğlu'yla birlikte kovuşturmalara uğramıştır. Sonunun nasıl bittiğini gösterecek belge yoktur."
Kul Nesimi'nin doğum yeri ve yılı gibi ölüm yeri ve yılı da bilinmiyor. Ancak şiirlerinden 1668'de sağ olduğu, Bektaşiliğe bağlandığı, sağlam bir öğrenim gördüğü, tasavvuf ve din konularını iyi bildiği anlaşılıyor.
Kul Nesimi'nin hem hece, hem de aruzla şiirleri vardır. İki ölçüyü de beceriyle kullandığı, inancıyla sanatını atbaşı götürdüğü görülmektedir. Aşk konusuna da değinmekle birlikte, daha çok din ve tasavvuf inancını yansıtan lirik nefesleriyle ün kazanmıştır. Bunlardan bazıları bestelenmiştir.