Kierkegaard Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Danimarkalı filozof ve teolog Kierkegaard ait 55 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Kierkegaard kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Soren Aabye Kierkegaard mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Kierkegaard
  • Adı: Kierkegaard
  • Doğum: 5 Mayıs 1813
  • Ölüm: 11 Kasım 1855
  • Mesleği: Danimarkalı filozof ve teolog
Kierkegaard Kimdir Sayfası

Bu sayfada Kierkegaard hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Kierkegaard sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Soɾen Aabye Kieɾkegaaɾd (Tɾ. telaffuz öneɾisi: Söɾın Kiɾkıgoɾ) (1813-1855), Danimaɾkalı filozof ve teolog.

Kieɾkegaaɾd dindaɾ babasının etkisiyle din eğitimi alaɾak ve katı biɾ dini atmosfeɾ iςinde yetişti.Tüm yaşamında bu çocukluğun etkisi göɾülüɾ.Kendisi de dinsel düşünceleɾi olan biɾisi olmakla biɾlikte süɾekli din adamlaɾıyla, kuɾumlaɾıyla ve düşünceleɾiyle çatışma halinde oldu. Mevcut Hıɾistiyanlığın yozlaşmış olduğunu ileɾi süɾdü ve Hıɾistiyan inancinin tamamen yenilenmesine yönelik eleştiɾileɾ geliştiɾdi. sozkimin.com Kieɾkegaaɾd, din ve Tanɾıyı tamamen biɾeysel biɾ konu olaɾak değeɾlendiɾdi. Bu yönde gideɾek sistematik felsefenin biɾeyi gözaɾdı eden bütüncüllüğünü de ɾeddetti. Felsefesinde biɾeyi meɾkeze aldı.

Kierkegaard, varoluşçuluğun öncülerinden sayılır.Varoluşçu felsefe bir bakıma her varoluşçu filozofta kendine özgü bir nitelik kazanarak ayrıca tanımlanır, ancak bilinen genel nitelikleri ve felsefi özgürlüğü açısından varoluşçuluğun kurucu isimlerinin başında Kierkegaard sayılmaktadır. Kierkegaard'ın belli bir felsefî sistematik geliştirmediği doğru olmakla birlikte (Kierkegaard bu anlamda Nietzsche gibi bağımsız ve dizgesiz filozoflardandır), kullandığı kavramlar ve felsefe yaρma tarzı sonradan varoluşçu felsefelerde görülen nitelikleri barındırır. Kierkegaard'ın itiraz ettiği ve sürekli eleştirdiği filozof Hegel'dir. Hegel'in rasyonalist ve sistematik felsefesi Kierkegaard iςin kabul edilemezdir.Varoluşçu felsefelerde görülen kavramların çoğunluğu öncül olarak Kierkegaard'da görülür: saçma, bunaltı, korku ve kaygı.Kierkegaard'ın felsefî sorunsalı bir bakıma mevcut Hıristiyanlık iςinde ve hatta karşısında nasıl iyi bir Hıristiyan olunacağı noktasına da bağlıdır. Kierkegaard, felsefe tarihinin soyut mantıksal kurgularla geliştiğini ve bu nedenle bireyi, bireyin gerçek yaşamını gözden kaçırdığını düşünür.Ona göre varoluş, somut ve öznel insanın yaşamıdır.Bu nedenle felsefe somut düşünmeye, yani varoluşa yönelmelidir.
kaynak: wiki

Kierkegaard Sözleri 55 Adet

Aşağıdaki Kierkegaard sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Kierkegaard sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.

İnsan kendisini sessizce kaybeder. Kaybettiği başka her şeyi fark eder kendini kaybettiğini anlayamaz.

Günah kavramından dolayı gerçeklik gizlenmiştir.

Karşılaştırma eylemi mutluluğun terki ve memnuniyetsizliğin başlangıcıdır.

İnsanlar ne aptal! ellerindeki özgürlükleri kullanmazlar, olmayan özgürlükleri isterler: düşünce özgürlüğüne sahipler, söz hakkı isterler.

Ne olduğun gerçeğiyle yüzleş, çünkü seni değiştirecek olan şey odur.

Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir.

Sadece gerçekte nasıl suskun kalacağını bilen bir kişi gerçekten konuşabilir. Suskunluk içe bakışın, iç dünyanın özüdür.

İnsan iki şekilde kendini yanıltabilir, ilki olmayan bir şeye inanarak, ikincisi olanı görmeyerek.

Yaşam çözülmesi gereken bir sorun değil ancak deneyimlenmesi gereken gerçekliktir.

Doğru her zaman azınlıktadır.

Tanrı ile araya mesafe koyarsanız orayı başka şeyler doldurur.

Benim için hakiki olan bir hakikat bulmalıyım. Yaşayıp uğruna ölmek isteyeceğim bir fikir.

Karşılaştırma eylemi mutluluğun terki ve memnuniyetsizliğin başlangıcıdır.

An, zamanın ve ebediyetin birbirini dokundukları bir belirsizlik.

Sessizliklerin en kesini susmak değil, konuşmaktır.

Muhalefet, insanları bir araya getirmenin yanı sıra o güzel iç dostluğu da ortaya çıkarır.

Ümitsizliğin en derin biçimi, kendisi olmaktansa başkası olmayı seçmektir.

Büyüklük şu ya da bu olmak değil, kendin olmaktır.

Kişinin var oluşu için iki seçenek vardır İnsan ya kendi varoluşunu unutacak, ya da tüm dikkatini kendi varoluşunda yoğunlaştıracaktır.

Her aptal, mutlaka, kendisine hayran olacak başka aptallar bulur.

Bir kızı baştan çıkarmak bir şey değil, ama baştan çıkarılmaya değen bir kız bulursan şanslışın.

Keyif, düş kırıklığına yol açar ama zevk asla.

Akıl azaldığı oranda kaygı da azalır.

Eğer İsa bugun donseydi, rezil edeceği şuphesiz yuksek papazlar değil, gazeteciler olurdu.

Hiçbirine inanma dostum; anladıkları hiçbir şey yok; anlasalardı yaşamları bunu gösterirdi ve eylemleri bilgilerini yansıtırdı.

Kadının erkekten daha duyusal olduğunu, onun vücut yapısı bile gösteriyor.

Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir.

Bir erkek hiç bir zaman bir kadın kadar acımasız olamaz.

Neler gelecek? Gelecek ne getirecek? Bilmiyorum, hiç bir tahminim de yok. Bir örümcek sabit bir noktadan nedenlerden dolayı sonuçlara doğru düşerken önünde hep boş bir mekan vardır ve hiç bir yere tutnamaz, her ne kadar çırpınsa bile. Ben de kendimi öyle hissediyorum; önümde hep boş mekan; ileri doğru sonuçlara doğru yol almamı sağlayan arkamda kalmış nedenler var. Bu hayat korkunç, dayanılacak gibi değil.

Bilinç arttıkça, umutsuzluk şiddetlenir...

Nedir bir şair? İç çekmelerini ve çığlıklarını güzel bir müziğe dönüştüren dudaklara sahip olan, fakat ruhunda gizli acılar barındıran mutsuz bir insan.

Canı sıkılan herkes değişim istiyor.

Bütün düşüncenin en yüksek çelişkisi, düşüncenin, düşünemeyeceği bir şey bulma çabasıdır.

Süpürün beni.. Son sözleri.

İnsanın esnekliği gerçekten unutma gücüyle ölçülebilir. Unutamayan kişiden bir şey olmaz.

Felsefenin dediği doğru. Hayat geriye doğru anlaşılır. Ama burada bu cümleyi unutuyoruz: ileri doğru yaşanmalı!

Bir insanın özgünlüğü ne kadar büyükse, o insan boğuntu karşısında o kadar çaresiz kalır.

Aşk, insanın sahip olmadığı bir şeyin eksikliğini hissetmesi ve onu arzulamasıdır.

Dua etmek rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.

İnsanların çoğu, sonucun ne olacağından kuşku duymayacak kadar fazla bilinçsiz yaşamaktalar; zihnin derin bağından yoksun yaşamları, ister çocukların sevimli saflıkları, ister budalalık söz konusu olsun, karışık olayların, bir parça eylemin, rastlantının bir dağınıklığından başka bir şey değildir; onları bazen iyilik yaparken, daha sonra kötülük yaparken ve her şeye yeniden başlarken görürüz; umutsuzlukları bazen bir öğle sonrası kadar sürer veya üç haftaya kadar uzanır ama bir kez daha işte neşelenirler ve bir daha bütün gün umutsuzluğa kapılırlar. Onlar için yaşam, içine girilen bir oyundan başka bir şey değildir; ama hiçbir zaman her şeyi, her şey için tehlikeye atamazlar, hiçbir zaman yaşamı sonsuz ve içedönük bir sonuç olarak tasarımlayamazlar. Aynı zamanda aralarında olayları sadece birbirinden ayrı olarak, şu veya bu iyi davranış, şu veya bu yanlış davranış şeklinde tartışırlar.

Kaygı, insanın özü ve varlık yapısı ile ilgili varoluşsal bir durumdur. O, insanın doğasından, yapısından kopup gelir. İnsanlık niteliği arttıkça kaygı da yoğunlaşır, sentezdeki ruhsallık güçlendikçe kaygı da güçlenir. Kaygının yoğunluk derecesi insan olmanın, bir ben olmanın derecesini de verir.

İnsan ruhla bedenin sentezidir, bu sentezi birleştiren ise tin'dir.

Hayvanı itkilerin kendiliğindenliği azaldığında ve düşünce ortaya çıktığında, irade sorgulanır.

Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.

Ne kadar saçmadır insanlar! Sahip oldukları özgürlükleri kullanmazlar, sahip olmadıklarını isterler. Var olan düşünme özgürlüklerini kullanmazken ifade etme özgürlüğü talep ederler.

Bulutların hızlı uçuşları, ışık ve karanlığın birbirini kovalaması beni öylesine sarhoş eder ki uyanık olduğum halde düş görürüm.

Bir kızın ruhuna düş gibi süzülüp girmek bir sanattır; çıkmak ise bir başyapıt.

Evlen! Pişman olacaksın. Evlenme.. Yine pişman olacaksın.

Sokrates'in bakış açısına göre her birey kendi merkezini oluşturur ve dünyanın geri kalanı onu merkez alır, çünkü kendine dair sahip olduğu bilgi aynı zamanda Tanrı bilgisidir.

En çok yaşamış olan uzun yıllar yaşamış olan değil, yaşamının anlamını en fazla anlamış olan insandır.

Her kötülüğün başı can sıkıntısıdır.

Çünkü ebediyen vazgeçmiş olan kendi kendine yeter.

Meşgul olmak, bana bütün gülünç şeylerin en gülüncü görünür.

Aslında avarelik hiç de kötülüklerin anası değildir, tam tersi, neredeyse tanrısal bir hayattır, yeterki can sıkıntısına kapılma.

Yorumlar 1 Adet

Perihan

İbrahim Demircioğlu

Kierkegaard'la aynı şekilde düşünüyorum. Dostum seni tanıdığıma çok memnun oldum.

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste