Bu sayfada Arjantinli öykü, deneme yazarı, şair ve çevirmen Jorge Luis Borges ait 45 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Jorge Luis Borges kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Jorge Francisco Isidoro Luis Borges Acevedo mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Jorge Luis Borges hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Jorge Luis Borges sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Jorge Luis Borges, Aɾjantinli öykü, deneme yazaɾı, şaiɾ ve çeviɾmen.
Büyülü geɾçekçilik akımının önde gelen isimleɾindendiɾ ve geɾçeküstücülük konusunda yazdığı denemeleɾi ile ünlüdüɾ.
Jorge Luis Borges, 24 Ağustos 1899 taɾihinde Buenos Aiɾes'te doğdu. Babaannesi İngiliz olduğu ve evde iki dil biɾden konuşulduğu için daha çocukken heɾ iki dili de çok iyi deɾecede konuşabiliyoɾdu. Oğluna satɾanç tahtasında Zeno'nun paɾadoksunu öğɾeten Jorge Guillermo Borges avukat vе psikoloji öğrеtmеniydi. Evlеrindе Jorge Luis Borges'in hayal gücünün sürеkli olarak işgal еdеcеk bir bahçе vе kütüphanе vardı.
Babasının görmе yеtisinin azalması üzеrinе, ailе tеdavi için I. Dünya Savaşı'ndan öncе (1914) Cеnеvrе'yе taşındı. Burada kaldıkları sürе boyunca Jorge Luis Borges, Calvin Kolеji'nе dеvam еdеrеk, Latincе, Fransızca vе Almanca öğrеndi. Sembolizm akımının örneklerinden Paul Marie Verlaine, Arthur Rimbaud ve Stephane Mallarme'in eserleriyle bu sırada tanıştı. Arthur Schopenhauer'a olan sevgisi ve Walt Whitman'ı keşfetmesi de Cenevrede'yken bаşlаdı.
Aşağıdaki Jorge Luis Borges sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Jorge Luis Borges sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Nesneler, insanlardan daha çok yaşarlar.
Korku aptal değildir, öfkeyle işi yoktur.
Zaten her yolculuk uzay yolculuğudur; bir gezegenden öbürüne olsun, buradan karşıdaki ambara olsun, hep aynı.
Kendi uzmanlık alanı dışında okuduğu şeye kolaylıkla inanmayacak kişi yoktur.
Gözlerimi yumuyorum ve bir kuş sürüsü görüyorum.
Bugünlerde, her uydurma öykünün gerçek olduğunu öne sürmek âdet oldu; benimki ama, gerçek.
Yaşam herkese her şeyi verir ama çoğu bunu bilmez.
Yok etmede gizemli bir zevk vardır.
Zamanının labiretini bir türlü çözemedim.
Kör değilmişim gibi davranmaktan hoşlanıyorum ve gözleri gören bir adam gibi koşuyorum kitapların peşinden.
Herhangi bir yaşam, istediği kadar uzun ve karmaşık olsun, tek bir an'dan oluşur aslında - kişinin kim olduğunu keşfettiği andan.
Çok dindardı; Tanrı'yla gizli bir anlaşma yaptığına inanırdı. Bu anlaşma uyarınca, duaları ve sofuca tutumu karşılığında Tanrı onu başkalarına iyilik yapmaktan kesinlikle bağışık tutuyordu.
Hepimiz biliriz ya, insan yararsız ve kuytuda kalmış özel bilgiler edinmekten miskince bir zevk alır.
Sonunda karabasan denen o yılgının içinde bulmuş kendini; karabasan her şeyden önce yılgıdır çünkü.
Değişmedik, diye düşündüm. Kaynaklar hep kitapsı.
Batıl iki kez boy gösterirse, korkunçluğunu sürdürmez.
Çocukluğumun en önemli olayı neydi diye sorsanız, babamın kütüphanesiydi derim.
Bir şey doğruysa, birinin yalnızca bir kez söylemesi yeterlidir doğruluğunun o an anlaşılması için.
Başarısızlığımı önceden kestirmiştim ama bir şeyi öngörmekle, gerçekleştiğini görmek arasında fark var.
Ey okuyucu, Tanrı seni uzun önsözlerden korusun.
Para soyuttur, diye tekrarladım; para gelecek zaman kipidir.
Onu öldürüyorlar ama o, aynı sahnenin yinelenmesi için öldüğünü bilmiyor.
Unutulmaz olaylar, tarihin kuru sayfaları dışında, unutulmaz sözlere gereksinim duymazlar.
Elbette, bütün genç insanlar gibi, ben de elimden geldiğince mutsuz olmaya çalışıyordum; Hamlet ile Raskolnikov arası biri olmaya çabalıyordum, sizin anlayacağınız.
Önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır.
Eğer uzay sonsuzsa, biz uzayın herhangi bir noktasındayız. Eğer zaman sonsuzsa, biz zamanın herhangi bir noktasındayız.
Gerçekler hayal değildir, ama hayaller gerçek olabilir.
En parlak başarılar sözcüklerle perçinlenmezse ışıltılarını kaybederler.
Az miktarda okuyun, ama tekrar tekrar okuyun; gerçek ve kurmaca arasında hiçbir fark yoktur ve geçmişin tamamı belleğimizde kalanlardan ibarettir.
Ben zevk peşinde koşan bir okuyucuyum: kitap almak kadar şahsi ve muhterem bir konuda, görev duygumun işe karışmasına hiçbir zaman izin vermedim.
Açık ki, okuma, yazmadan sonra gelen bir etkinliktir. Daha alçak gönüllü, daha az sıkıntı veren, daha entelektüel bir uğraştır.
Eğer evrenin gerçek bir görüntüsüne sahip olabilseydik, belki de onu anlayabilirdik.
Aşkı ilk defa yaşamak gibi, denizi ilk defa görmek gibi, Dostoyevski'yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir.
Uyumak, dünyadan çekip almaktır kendini.
Okumak yazmaktan öte bir iştir; daha uysal, daha uygar, daha entelektüeldir.
Bazıları, yazdıklarıyla övünebilir, bense okuduklarımla gurur duyuyorum.
Kim, hiç değilse bir kerecik olsun, bir gün batımında dolaşırken ya da geçmişinde kalan bir günü kafasında şekillendirmeye çalışırken sonsuz bir şeyler yitirdiğini düşünmemiştir ki.
Hayatın kendisi bir alıntıdır.
Seni görmemek ve bilmek seni.
Bana, kendim olmak yetiyor.
Bir kitabın bize mutluluk olasılığını sunduğuna neden inandığımı tam olarak bilmiyorum ama bu alçakgönüllü mucize için gerçekten minnettarım.
Cennetin her zaman bir kütüphaneye benzediğini hayal etmişimdir.
Kimi zaman iyi okurların, iyi yazarlardan bile ender bulunduğundan kuşkulanıyorum.
Unutmak en iyi intikamdır.
Bence kitap okumak, aşık olmaktan veya seyahat etmekten aşağı kalan bir deneyim değildir.
Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.
İlk yorum yazan sen ol!