Joaquim Maria Machado de Assis Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Roman yazarı, şair ve kısa hikâyeler yazarı Joaquim Maria Machado de Assis ait 52 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Joaquim Maria Machado de Assis kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Machado de Assis mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Joaquim Maria Machado de Assis
  • Adı: Joaquim Maria Machado de Assis
  • Doğum: 21 Haziran 1839
  • Ölüm: 29 Eylül 1908
  • Mesleği: Roman yazarı, şair ve kısa hikâyeler yazarı
Joaquim Maria Machado de Assis Kimdir Sayfası

Bu sayfada Joaquim Maria Machado de Assis hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Joaquim Maria Machado de Assis sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Machado de Assis veya Machado olaɾak da bilinen Joaquim Maɾia Machado de Assis, Bɾezilyalı ɾealist ɾoman yazaɾı, şaiɾ ve kısa hikâyeleɾ yazaɾıdıɾ.

Bɾezilyalı yazaɾ. Ruhsal çözümlemeleɾe ağıɾlık veɾen ɾomanlaɾ yazmıştıɾ.

21 Haziɾan 1839’da Rio de Janeɾio’da doğdu, 29 Eylül 1908’de aynı kentte öldü. Edebiyata gençliğinde şiiɾle başladı. 1860’laɾda yazdığı ɾoman ve öyküleɾle başaɾı kazandı. 1876’da çıkan ve ɾomantik yönelişli biɾ ɾoman olan Helena’da büyük kentleɾde yaşayan kadınlaɾın kaɾmaşık ɾuhsal duɾumlaɾını ele aldı. 1881’de yazdığı Memöɾias pösthumas deBɾaz Cubas’ da (“Bɾas Cubas’ın Ölümünden Sonɾa Yayımlanan Anılaɾı”) biɾ aşk öyküsünü tümüyle geɾçekçi biɾ yaklaşımla anlattı.

1891’deki Quincas Borba’du mutsuz bir taşralının büyük kentte kötü alışkanlıklar edinişini, ρarasını ve düşlerini yitirişini ele aldı. 1897’de Brezilya Edebiyat Akademisi’nin kuruluşuna katıldı, bu kuruluşun başkam seçildi ve ölümüne değin bu görevini sürdürdü. 1899’da çıkan ve en çok okunan kitabı olan Don Casmurro’dz (“Bay Aksi”) insanın aşkın yaρısı üstüne beslediği kuşkulan konu etti.

Machado’nun yapıtlarında ince ve acı bir gülmece anlayışı iςinde kuşkuculuk ve karamsarlık izlenir. Yaşam tüm iyi ve kötü yanlarıyla, olduğu gibi yansıtılmıştır. Mutsuz, zayıf kişiliklerin ruh durumlarının incelenmesine romanlarında sık sık karşılaşılır. sozkimin.com Bu nedenle Machado de Assis Brezilya’nın psikolojik yöne ağırlık veren ilk gerςekςi romancısı sayılmıştır. Ancak ilgisi toplumsal sorunlara yönelmemiştir. Romanlarında ağırlık harekette değil, düşüncede yoğunlaşmıştır.
kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Başlıca Eserleri

Roman

Helena, 1876; Memörias pösthumas de Braz Cubas, 1881, (“Bras Cubas’ın Ölümünden Sonra Yayımlanan Anıları”); Quincas Borha, 1891; Don Casmurro, 1899, (“Bay Aksi”).

Anı
Memorial de aires, 1908. Şiir: Crisâlidas, 1864; Falenas, 1870; Americanas, 1875.

Joaquim Maria Machado de Assis Sözleri 52 Adet

Aşağıdaki Joaquim Maria Machado de Assis sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Joaquim Maria Machado de Assis sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Üniversite bana hiçbir şey öğretmedi demiyorum; birkaç formül, lügat ve bazı konuların özetlerini ezberledim.

İnsanın, içinde yaşadığı anın mutluluğuna güvenmemesi lazım; o anın içinde hep bir damla safra vardır. İnsan ancak zaman geçip de gerginlik bittiğinde yaşananların gerçek anlamda tadına yarabilir; çünkü bu iki yanılsamadan, acısız olanı daha iyidir.

Ah benim patavatsız, kör cahil sevgilim, bizi dünyanın hâkimi kılan yeteneğimiz budur: Geçmişi yeniden kurmak.

Sevgilim, bizi dünyanın hâkimi kılan yeteneğimiz budur: Geçmişi yeniden kurmak.

Canım kuyumcular, sizin incik boncuklarınız ve hazırladığınız ödeme planlarınız olmasa aşkın hali nice olurdu? Dünyadaki kalp ticaretinin en az beşte biri, hatta belki üçte biri sizden sorulur.

İnsanın kalbiyle beyni arasında ne kadar derin bir uçurum oluyor!

Gece her saat başı saatin vurduğunu duydum. Uyuyamadığım zaman sarkacın vuruşları mutlaka beni çok rahatsız eder; onun kuru, mahzun ve ağır tik takları, her bir vuruşunda, yaşayacak bir saniyemin daha eksildiğini söylüyormuş gibi gelir.

Bana bir şey vaat eden ilk kişi sen değilsin ve eminim beni hayal kırıklığına uğratan son kişi de sen olmayacaksın.

Ruhum, bir kuş gibi, yılların akıntısına kapılıp gitmeyi reddetmiş ve hayatın sellerinin kirletmediği saf ve temiz suyu bulabileceğini bildiği kaynağa doğru yönelmişti.

Ruhum, bir kuş gibi, yılların akıntısına kapılıp gitmeyi reddetmiş ve hayatın sellerinin kirletmediği saf ve temiz suyu bulabileceğini bildiği kaynağa doğru yönelmişti.

İnsan, bedeli ufak olan bir batıl inançla yaşayabilir; fakat böyle bir inanç insanın hayatından bir şey çalıyorsa artık katlanılır bir hali kalmamıştır.

Sen savaşacaksın. Belki onları ezip geçersin belki geçemezsin; ama esas olan savaşmandır. Hayat mücadeledir. Savaşmadan geçen bir hayat, evrensel organizmadaki ölü bir denizdir.

İtiraf edeyim ki üniversite, bir diplomayla, aslında sahip olmadığım bir bilgiyi edinmiş olduğumu belgelediği gün kendimi biraz aldatılmış hissettim, ama yine de gururlanmıştım.

Vicdanımın havaya ihtiyacı vardı.

Gitme; onu sorunuyla tek başına bırak, bırak ki aşkı seçsin...

Zamanla söyleyenin de doğru kabul ettiği bir yalandı bu!

Yine de o gün gördüğüm adamı, eskiden tanıdığım çocukla karşılaştırdığımda bir günün beklentilerini, diğer günün gerçeklerinden ayıran cehennem çukuruyla yüzleşmekten kurtulamıyordum.

Maneviyatın baskın olduğu bir topluluk bulmak ne kadar da nefis bir yenilik.

Mutlak doğruluk, gelişmiş bir toplumla bağdaşmaz. Huzur ve düzen ancak karşılıklı aldatma sayesinde kazanılır.

Ancak büyük tutkuları olan adamlar büyük işlere girişebilirdi.

O dönemde amcam öldü; miras olarak da iki kuzen bıraktı. Onları, bankaya para götürür gibi mezarlığa götürdüm.

Ben insanların iyiliğine inanmıyorum...!

Zavallı kader! Ey insani ilişkilerin ihtiyar düzenleyicisi, bugünlerde senin adını pek duymuyoruz; insanlık seni sürgün etmiş gibi görünüyor.

Birkaç hasta aşk yüzünden akıllarını kaybetmişti.

Ah benim patavatsız, kör cahil sevgilim, bizi dünyanın hakimi kılan yeteneğimiz budur: Geçmişi yeniden kurmak. Böylece kanılarımızın değişkenliğini, sevgilerimizin beyhudeliğini kanıtlamış oluruz.

Hayatta hiçbir şey insana gümüş tepside gelmez.

Aslında ta ruhuna kadar yıpranmıştı.

Uzun bölümler, sıkıcı okurlar için daha uygundur; fakat biz büyük sayfalı kitapların insanları arasında değil, cep kitapları insanları arasında yaşıyoruz ki onlar kısa metinleri, geniş marjinleri, şık matbaa harflerini, kenarları- yaldızlı sayfaları ve resimleri tercih ediyorlar. Özellikle de resimleri... Hayır, bu bölümü daha fazla uzatmayalım.

Zaman duyarlılıkları köreltip hafızayı bulandırır; kuşkusuz yıllar dikenlerin sivriliğini alacak, uzaklık, gerçeklere dayanan sınırları belirsizleştirecek, geçmişe dair bir şüphenin gölgesi gerçekliğin çıplaklığını örtecek, kamuoyu da başka skandallarla meşgul olacaktı...

Zaman duyarlılıkları köreltip hafızayı bulandırır; kuşkusuz yıllar dikenlerin sivriliğini alacak, uzaklık, gerçeklere dayanan sınırları belirsizleştirecek, geçmişe dair bir şüphenin gölgesi gerçekliğin çıplaklığını örtecek, kamuoyu da başka skandallarla meşgul olacaktı...

Gözlerimi, içimizden birini bıraktığımız o belirsiz noktadan ayıramıyordum.

Fakat var olmakla var olmamak arasındaki bu nihai düelloya kadar siyasi ve felsefi süslerinden arınmış, acı veren, kaskatı kesen, sarsan ölümle, sevilen bir kimsenin ölümüyle; böyle bir acıyla hiç yüz yüze gelmemiştim.

Yazdıklarım şiirsel ilhamdan yoksun olabilirler. Ama kimse duygu içermediklerini iddia edemez. Belki de duygular, şiirin değerini azaltıyordur.

Fakat biz büyük sayfalı kitapların insanları arasında değil, cep kitapları insanları arasında yaşıyoruz.

Virgilia, benim ruhumu dinlendirdiğim yastıktı; kenarları dantelli, ince beyaz ketenden bir kılıf geçirilmiş yumuşak, serin, mis gibi kokan bir yastık. Mutsuzluktan, huzursuzluktan, hatta büyük sefaletten kaçıp ona sığınabiliyordum.

Her şeyi bu kadar ciddiye aldığım için muhtemelen bana güleceksiniz..!

Bana bir şey vaat eden ilk kişi sen değilsin ve eminim beni hayal kırıklığına uğratan son kişi de sen olmayacaksın...

Biz zaman öldürürüz; zaman bizi gömer.

Hüzün ne derse desin, hayat güzel.

Her şeyden vazgeçmiştim; ruhum sersemlemişti. Galiba hüznün o sarhoş edici, kokusu güç duyulan, sarı, yalnız, iğrenç çiçeği içimde açmaya o zaman başladı.

Çoğu zaman kötülükler, iyilikleri besleyen gübre gibidir. Bu, iyiliğin güzel kokulu ve sağlıklı bir çiçek olmasına engel değildir.

Vicdanınızın bol bol temiz hava almasını sağlayın! Bu bölümde size vereceğim nasihat budur.

Ne kadar saçma veya bozuk da olsa alışılmış düzeni kökünden değiştirmek daima zordur.

Pascal, insanın düşünen bir kamış olduğunu söylemiş. Yanlış... İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar.

Sevgili okur, Tanrı seni sabit fikirlerden korusun; gözüne toz kaçsın, hatta kalas girsin daha iyidir.

Aslında ta ruhuna kadar yıpranmıştı.

İnsanın yaşlılığında gülünç duruma düşmesi, insan tabiatının son ve belki de en acı sürprizidir.

Akşam karanlığı çöktü mü insan sabahın taze soluğunu boş yere arar.

İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar.

Hepimiz öleceğiz, yaşamanın bedeli budur.

Çocuk, insanın atasıdır.

Zaman iki taraf için de uygun olmadıkça aşk olanaksızdır.

Yorumlar 0 Adet

Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.

İlk yorum yazan sen ol!

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste