Jiddu Krishnamurti Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Hindistan asıllı düşünür, konuşmacı ve yazar Jiddu Krishnamurti ait 69 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Jiddu Krishnamurti kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? J. Krishnamurti mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Jiddu Krishnamurti
  • Adı: Jiddu Krishnamurti
  • Doğum: 12 Mayıs 1895
  • Ölüm: 17 Şubat 1986
  • Mesleği: Hindistan asıllı düşünür, konuşmacı ve yazar
Jiddu Krishnamurti Kimdir Sayfası

Bu sayfada Jiddu Krishnamurti hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Jiddu Krishnamurti sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Jiddu Krishnamurti veya J. Krishnamurti, Hindistan asıllı düşünür, konuşmacı ve yazar.

Hindistan'ın Madanaρalle kentinde doğdu. 1909 yılında C.W. Leadbeater tarafından keşfedildi. 13 yaşındayken Theosoρhical Society tarafından "dünya öğretmeni" olarak seçildi. Konuşmaları ve yazıları herhangi bir dinle bağlantılı değildir. Kendisine mesihlik yakıştırılmış olmasına rağmen bunu kesinlikle reddetmiştir. Bütün dünyada geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmış olmasına rağmen çevresindekiler tarafından oluşturulan örgütü kendisi dağıtmıştır. Hiçbir zaman kendisini bir otorite olarak görmedi ve çevresinde müridlerin oluşmasını istemedi. Her zaman bir birey ile bir başka birey olarak konuşmayı tercih etti. Krishnamurti, 1986'da ölümüne kadar konuşmalarını sürdürdü.

Kendi adıyla basılan eserler Dünyayı dolaşarak yaptığı konuşmalardan derlenmiştir.

Konuşmalarında "hakikatin/gerςeğin yolları olmayan bir ülke" ("truth is a pathless land.") olduğunu ve bireyin ancak sessiz/dingin bir farkındalıkla ve tüm yaşam ile bütünleşerek yaşaması halinde gerςeğin/hakikatin kendiliğinden geleceğini söylemiştir. sozkimin.com Ölüm ile Yaşamın bir ve tekliği, yaşamın durağan olamayacağı, korku, özgürlük, şiddet, doğa ve ςevre vb. üzerine konuşmalar yapmıştır.


Kitaplarından bazıları

Zihin ve Düşünce Üzerine, Ayna Yayınevi
Öğrenme ve Bilgi Üzerine, Ayna Yayınevi
Özgürlük Üzerine, Ayna Yayınevi
Yaşamak ve Ölmek Üzerine,, Ayna Yayınevi
İlişki Üzerine, Ayna Yayınevi
Korku Üzerine, Ayna Yayınevi
Tanrı Üzerine, Ayna Yayınevi
Doğa ve Çevre Üzerine, Ayna Yayınevi
Çatışma Üzerine, Ayna Yayınevi
Sevgi ve Yalnızlık Üzerine, Ayna Yayınevi
Doğru Meslek Üzerine, Ayna Yayınevi
Hakikat Üzerine, Ayna Yayınevi
Eğitim Üzerine, Ayna Yayınevi
İç Özgürlük, Çeviri: İlhan Güngören, Yol Yayınları
Zamanın Sonu, Ayna Yayınevi
Farklı Bir Yaşam, Ayna Yayınevi
Meditasyonlar, Ayna Yayınevi
Sen Dünyasın, Omega Yayınları
İçsel Devrim, Omega Yayınları
Bilinenden Kurtulmak, Omega Yayınları
Bunları Düşün, Omega Yayınları
İlk ve Son Özgürlük, Omega Yayınları
kaynak: wiki

Jiddu Krishnamurti Sözleri 69 Adet

Aşağıdaki Jiddu Krishnamurti sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Jiddu Krishnamurti sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

'Hayır' demek 'evet' demekten çok daha önemlidir. 'Hayır' demek en yüksek düşünme biçimini gerektirir, çünkü 'hayır' demek olumsuzlayarak düşünme anlamına gelir yani yanlış olanı görme.

Hayatın tümünü anlamalısın, yalnızca küçük bir bölümünü değil. İşte bu yüzden okumalı, gökyüzüne bakmalı, şarkılar söylemeli, dans etmeli, şiirler yazmalı, acı çekmeli, ve anlayışlı olmalısın. İşte bunların tümü hayattır.

Dünyanın neresinde yaşıyorsak yaşayalım ya da hangi kültüre ait olursak olalım birey olarak, insan olarak dünyanın genel durumundan bütünüyle sorumluyuz.

Eğer kimse olmaya bir yerlere gelmeye saygınlık kazanmaya çok para kazanmaya çalışmadan sadece yapmak istediğiniz şeyi yaparsanız işte yaratıcılık doyum ve kıvanç o zaman size gelir.

Eğitimin işlevi sizin çocukluktan başlayarak, başka birisine benzemeye çalışmak yerine, sizin kendiniz olmanızda size yardımcı olmak olmalıdır.

Çevresine duvar örmemiş, kazandıklarıyla, biriktirdikleriyle, öğrendikleriyle kendini yük altına sokmayan, zamanın dışında, zamanın ötesinde, güven aramadan, güven peşinde koşmadan yaşayan bir zihin. İşte böyle bir zihin için yaşam olağanüstü güzel bir şe

Birinci sorunumuz, gerçekten temel sorunumuz korkudan arınmaktır. Korkunun ne yaptığını bilirsiniz. Zihni karartır. Zihni donuklaştırır. Korkudan şiddet doğar. Korkudan bir şeye tapınma başlar. Tamamen farklı boyutta bir şeyi keşfetmek, ortaya çıkarmak iç

Eğitimin gerçek amacı uyandırmaktır.

Şiddetin çok basit ve aşikar olan birçok açıklaması mevcuttur: çok kalabalık şehirler, aşırı nüfus artışı, kalıtım ve geri kalan birçok şey. Tüm bunları önemsemeyebiliriz fakat şiddet dolu insanlar olduğumuz gerçeği olduğu gibi kalacaktır. Çocukluğumuzdan

Dünyayı ve dünyadaki şeyleri sevmediğimiz, onlardan yalnızca yararlandığımız için, yaşamla bağımızı yitirdik. Şefkat duygumuzu, duyarlılığımızı, güzel şeylere tepkimizi yitirdik; doğru ilişkinin ne olduğunu ancak bu duyarlılığın yeniden kazanılmasıyla anl

Gerçeklik yolu olmayan bir ülkedir. İnsanlar oraya herhangi bir organizasyon, inanç sistemi, dogma, rahip, ritüel, felsefe sistemi veya psikolojik teknikle ulaşamazlar. İnsanlar onu ilişkilerinin sayesinde, gözlem yaparak ve kendi zihninin bütününü görere

Anlamak ile görmek aynı şey değildir, anlamak değişimdir!

Mecbur kalmadıkça, savaş gibi büyük bir kriz olmadıkça bir araya gelip bir şeyler yapmıyoruz. Bir deprem olunca bir araya geliyoruz fakat deprem geçince kendi küçük benliklerimize, arzularımıza, tepkimelerimize, çatışmamıza, kişisel sorunlarımıza geri dön

Önemli ve anlamlı olan, geleneğin yarattığı değerleri ve insanların söyledikleri tüm o iyi, faydalı, kayda değer şeyleri kabullenmeden araştırabilmektir. Kabul ettiğiniz anda uyum göstermeye, taklit etmeye başlarsınız. Ve bunlar insanı asla özgür ve mutlu

Bütün hayatı anlamak zorundasınız, sadece onun küçük bir parçasını değil. İşte bu yüzden okumak zorundasınız, işte bu yüzden gökyüzüne bakmak zorundasınız. İşte bu yüzden şarkı söylemek ve dans etmek, şiirler yazmak, acı çekmek ve idrak edip anlamak zorun

Savaşın sebebini doğrudan sorguladığınız anda, bir başkası ile ilişkinizi sorgulamaya başlarsınız, bu da, bütün varoluşunuzu, bütün yaşayış biçiminizi sorguladığınız anlamına gelir.

Doğa ile bağınızı kaybederseniz, insanlık ile bağınızı kaybedersiniz. Doğa ile hiçbir ilişkiniz yok ise, zamanla katile dönüşürsünüz; yavru fokları, balinaları, yunusları, insanları çıkar için, ?spor? olsun diye, yiyecek için ya da bilgi için öldürürsünüz

Hayatın tamamını anlamalısın, sadece küçük bir parçasını değil. İşte bu nedenledir ki okumalısın, bu nedenledir ki göğe bakmalısın, bu nedenledir ki şarkı söylemeli, dans etmeli, şiirler yazmalı ve acı çekmeli ve bütün bunların yaşam olduğunu anlamalısın.

Bir öğretmen öğrencileriyle her sabah iyilik, güzellik ve sevginin doğası üzerine konuşuyordu. Bir sabah, tam konuşmasına başlarken, pencere pervazına bir kuş kondu. Bir süre şakıdı ve uçtu. Öğretmen öğrencilerine şöyle dedi: bu sabahki konuşma sona erdi.

Çoğumuzun karşılaştığı sorun; bireyin yalnızca toplumun bir aracı mı yoksa toplumun sonu mu olduğudur. Bireyler olarak toplum ve hükümet tarafından kullanılıp, eğitilip, kontrol edilerek belirli bir kalıba göre şekillendirilmeli miyiz yoksa toplum ve ulus

İnsanın gücü; asla bu ölüm meselesini çözebilmeye yetmedi. O; asla ölüm hakkında bilgi sahibi olamadı. Ölümden kaçtı ya da ondan korktuğu için arasına mesafe koyarak ilahlaştırdı. Bizler asla ölüm meselesinin içine giremedik. Çünkü bizler ölümden çok kork

Din, zihnin hapishanesidir.

Dindar olmak, gerçekliğe karşı duyarlı olmaktır.

Hiç kimse olan kişi, biri olma isteği olmayan, sadece kendisi olan ve kendisini anlayan böyle bir insan, gurur ve küstahlıktan uzaktır.

Adalet bütün olmak, entegre olmak, parçalanmamış olmak, onurlu olmak anlamına gelir. Bu da ancak kıyaslamanın olmadığı yerde mümkündür. Ama daima kıyaslıyoruz. Ölçümün olduğu yerde adalet olmaz. Taklidin, biçimciliğin olduğu yerde, çoğunluğun doğru düşünd

Hiç kimse olan kişi, biri olma isteği olmayan, sadece kendisi olan ve kendisini anlayan böyle bir insan, gurur ve küstahlıktan uzaktır.

Eğer kendinize, öfkelenmemeliyim, çünkü bu yanlış, derseniz, zamanla zihninizin bir fikirle örtüldüğünü ve buna bağlı olarak çok sığ hale geldiğini göreceksiniz.

Hepimiz ünlü insanlar olmak istiyoruz, fakat bir şey olmak istediğimiz an artık özgür değiliz.

Eğer bir problemi gerçekten anlarsak, Cevap kendiliğinden ortaya çıkar; Çünkü cevap sorudan ayrı değildir.

Tüm sınavları başarıyla vermeyi öğrenebilirsiniz, ancak birinci önceliği yüzeysel şeylere vermek, üstelik tüm toplumsal yapının dağıldığı bir zamanda bunu yapmak; ev yanarken tırnakları törpülemeye benzer.

Yaşamı her şeyi ile sev. Yalnızca biçimli dalını sevme ağacın, kalbinde onun imgesini taşıma. Ölür. Ağacı her şeyi ile sev. O zaman biçimli dalı da sevmiş olursun, yumuşak ve kıvrımlı yaprağı da, utangaç tomurcuğu ve açmış çiçeği de, dökülen taç yapraklar

Her an, anda yaşanırsa anılara dönülmez.

Gerçek, yolu olmayan bir ülkedir. Önemli olan zihninizi kıskançlık, nefret ve şiddetten arındırmaktır. Ve bunun için sizin bir örgüte ihtiyacınız yoktur.

Ancak alçak gönüllülükle sorguladığınızda öğrenir ve keşfedersiniz.

Sorununuzdan sürekli kaçmaya çalışıyorsunuz ama bu size o sorunu çözmekte yardımcı olmuyor. Sorunla yüzleşmek zorundasınız. Şimdi korkunuza bakabilir misiniz? Eğer bir kuşu incelemek, kanatlarının, ayaklarının, gagasının şeklini gözlemlemek istiyorsanız o

Bizler neysek; dünya da o?dur. Yani, eğer bizler açgözlü, kıskanç ve hırslı isek; toplum da açgözlü, kıskanç ve hırslı olacaktır; sefaleti ve savaşları meydana getiren. Bizler neysek; devlet de o?dur. Eğer düzen ve barış meydana getirmek istiyorsak; kendi

İnsan hakikati bulmak istiyorsa, tüm dogmalardan, tüm koşullandırmalardan, tüm inançlardan, boyun eğdiren tüm otoritelerden tümüyle arınmış olmalıdır; yani aslında, tam anlamıyla bağımsız olmalıdır ve bu oldukça güçtür.

Siz sahip olma, üstün olma tutkusunda kendi güveninizin peşinde koşmaktan vazgeçmedikçe yeni bir dünya yaratmanın yolunu bulamazsınız.

Kişi, DOĞA ile arasındaki derin samimiyeti yitirdiğinde tapınaklar, kiliseler, camiler önemli hale gelir.

Ülken işgal edilmeye başlandığında; hemen kendini ülken ve bir ideoloji ile özdeşleştirirsin. Başka zamanlarda ise çocuğun, eşin, bir eylemin herhangi bir şekli ya da hareketsizlik ile kendini özdeşleşleştirirsin. Özdeşleşme; kendi kendini unutmanın bir e

Gerçekten ilgi göstermek bir ağaca veya bitkiye gösterdiğiniz gibi ilgi göstermektir, ona su vererek, ihtiyaçlarını ve en iyi hangi toprakta yetiştiğini inceleyerek, ona şefkat ve özenle bakarak. Çocuklarınızı topluma uyum sağlamaya hazırlarken onları asl

Korku, zihni sakatlar.

Tanım tanımlanamaz bir dağı tanımlayabilirim. Ama tanım dağın kendisi değildir. Ve insanlar pek çoğunun yaptığı gibi, tanıma kendinizi kaptırırsanız. Dağı asla görmeyeceksiniz.

Okul, insanların yaşamın bütünselliğini öğrendiği yerdir. Akademik mükemmellik kesinlikle zorunludur, fakat bir okul olmak bundan daha fazlasını içerir. Hem öğretmenin hem de öğrencinin keşfedeceği bir yer vardır, yalnızca dış dünyada değil, bilgi dünyası

Hakikat ülkesinin yolu yoktur.

Sizi hiç kimse tuzağınızdan çekip çıkaramaz. Hiçbir guru, hiçbir ilaç, hiçbir mantra. Hiç kimse. Ben dahil hiç kimse. Özellikle de ben.

İnsanın içinde bütün evren vardır ve eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen, kapı orada ve anahtar elindedir. Yeryüzünde senden başka hiç kimse ne sana o anahtarı verebilir ne de o kapıyı açabilir.

Sadece özgür bir akıl sevginin ne olduğunu bilebilir.
Sadece özgür bir ruh huzurun ne olduğunu bilebilir.
Sadece özgür bir insan kendi dünyasını bilebilir.

İnsanın dramı sanki başka türlüsü de olabilirmiş gibi görünmesine rağmen yaşamın tadına varamaması yaşamın keyfini gereği gibi çıkaramamasıdır. Karmaşık çelişkili düşünceler ve duygular arasında korkular ve kaygılar içinde bocalayan ne istediğini ne istem

Sorun tanrının olup olmaması değil, onu nasıl bulacağımızdır...

Mevcut eğitim sistemimiz bize yaptığımız işi değil, başarıyı sevmeyi öğrettiği için kötüdür. Eylemin sonucu eylemden daha önemli hale gelmiştir.

Yalnızca içi boş olan doldurulmak ister ve boş bir kalp, guruların peşinde koşmakla ya da başka bir yoldan sevgiyi aramakla doldurulamaz.

İnsanı doğru eyleme sevk eden sevgidir. Sevgi dünyaya düzen getirir. Bırakın sevgi istediğini yapsın.

Maalesef hiç kimse ifade etmeye çalıştığım öğretiyi tam olarak idrak edemedi.

Sevdiğiniz zaman ne sen ne de ben vardır. O durumda yalnızca dumanı olmayan ateş vardır.

Bir kimseyi sevmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Bir ağacı, bir kuşu ya da bakıp gözettiğiniz bir hayvanı sevebilir misiniz? Size hiçbir karşılık vermese, gölgesinden de yararlanamasanız, arkanızdan da gelmese, size bağımlılık duymasa gene de seveb

İnsan, kendi düşüncelerinin farkında olduğu zaman görecektir ki; düşünen ve düşünce şeklinde bir bölünme vardır. Gözlemleyen ve gözlemlediği, deneyimleyen ve deneyimlediği. Sonunda bunun bir illüzyondan ibaret olduğunu keşfedecektir. Sonra sadece saf bir

Eylemlerimiz bilgi ve zaman üzerine kurulu olduğu için, insan zamanın kölesidir. Düşünce sürekli sınırlıdır, bu nedenle biz çatışma ve mücadele içinde yaşarız. Psikolojik evrim yoktur.

Hakikat uzakta değil, yakında; hakikat her yaprağın altında, her gülüşte, her göz yaşında, kişinin sözcüklerinde, duygularında, düşüncelerinde. Ama öylesine gizlenmiş ki, onu görmek için örtüsünü kaldırmak zorundayız. Örtüyü kaldırmak sahte olanı keşfetme

Bu denli hastalıklı bir topluma iyi eklemlenmiş olmak, sağlıklı olmanın bir ölçüsü olamaz.

Eğer dinleyecek, yaşayacak, yüzünü sonsuzluğa dönecek sadece beş kişi varsa benim için yeterlidir.

Her şeye başkaldırıyorum. Başka insanların kendilerini üzerimde yetke saymalarına, başkaları tarafından eğitilmeye, başkalarının bildiklerini bana kabul ettirmeye çalışmalarına başkaldırıyorum. Kendim bulmadıkça hiçbir şeyi doğru kabul etmiyorum. Başkalar

Sen dünyasın.

İnsanın içinde bütün dünya vardır ve eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen, kapı orada ve anahtar elindedir. Yeryüzünde senden başka hiç kimse ne sana o anahtarı verebilir ne de o kapıyı açabilir.

Dünyayı ve dünyadaki şeyleri sevmediğimiz, onlardan yalnızca yararlandığımız için yaşamla bağımızı yitirdik. Şefkat duygumuzu, duyarlılığımızı, güzel şeylere tepkimizi yitirdik; doğru ilişkinin ne olduğunu ancak bu duyarlılığın yeniden kazanılmasıyla anla

Tek amacım var: insanın özgürleşmesi; insana sınırlarını yıkmak konusunda yardımcı olmak.

Bilgi yüklü bir zihin özgür bir zihin değildir.

Gözetleyen gözetlenendir.

İnsanlar hızla akan yaşam nehrinin yanında kendilerine küçük bir havuz kazarlar, işte o havuzda kokusur, o havuzda olup giderler.

Yorumlar 2 Adet

Perihan

Aykut

Harika bi insan

Perihan

Aykut

Oda bir cicek, kokusu ve guzelligi ile beni uyandirdi.

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste