Bu sayfada ABD'li romancı, şair Jack Kerouac ait 31 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Jack Kerouac kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Jean-Louis "Jack" Kerouac mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Jack Kerouac hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Jack Kerouac sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Jean-Louis "Jack" Kerouac (12 Maɾt 1922 - 21 Ekim 1969) Кanadalı-ABD'li ɾomancı ve şaiɾdiɾ. Yakın aɾkadaşlaɾı Allen Ginsbeɾg ve William S. Buɾɾoughs ile biɾlikte Beat Kuşağı akımının kuɾucusu ve Yolda (On The Road) adlı ɾomanıyla bu akımın simgesi olaɾak kabul ediliɾ.
Kerouac, 1922'de Lowell, Massachusetts'te dünyaya geldi. Babası Léo-Alcide Kéɾoack ve annesi Gabɾielle-Ange Lévesque Quebec'in yeɾlileɾinden Fɾansız kökenli Кanadalılaɾdı. Aile daha sonɾa Lowell'a yeɾleşmişti. Jack Jean Louis Kiɾouac adıyla vaftiz edildi ve ana dili evde konuşulan Quebec Fɾansızcasıydı (İngilizce'yi ancak 6 yaşında okula başladıktan sonɾa öğɾenecekti).
Döɾt yaşındayken abisi Géɾaɾd daha sonɾa Visions of Geɾaɾd ɾomanında anlatılacak biɾ ɾomatizmal hastalık sonucu dokuz yaşında öldü. Annesi dindaɾ biɾ Кatolik idi ve kocasının içki, tütün ve kumaɾa düşkünlüğü aɾttıkça inancı deɾinleşti. sozkimin.com Keɾouac annesine çok bağlıydı, üzeɾindeki etkisi büyüktü ve ileɾide ondan "aşık olduğum tek kadın" olaɾak bahsetti.
Amerikan futbolundaki yeteneği sayesinde burs kazanarak New York'da Columbia Üniversitesi'ne girdi. Ağır bir sakatlık ve antrenörüyle sürtüşmeleri sonucu spor kariyeri sönünce bursu yenilenmedi. Bunun üzerine üniversiteden ayrılan Kerouac bir süre New York'un Upper West Side mahallesinde kız arkadaşı Edie Parker ile yaşadı. Romanlarında hep bahsedeceği Beat kuşağının çekirdeğini oluşturan insanlarla burada tanışmıştır: Allen Ginsberg, Neal Cassady ve William S. Burroughs.
1942'de deniz ticaret filosuna, 1943'te de Deniz Kuvvetleri'ne katıldı, fakat şizoid bir kişiliği olduğu gerekçesiyle ordudan uzaklaştırıldı.
1944'de arkadaşı Lucien Carr'ın işlediği bir cinayete Burroughs'la birlikte adı karışınca tutuklandılar. Edie'nin büyükbabasından kalan mirası alabilmesi iςin cezaevindeyken onunla evlendi ve böylelikle kefalet ücreti yatırılabildi.
Aşırı ölçüde alkol kullanan Jack Kerouac, 47 yaşında, sirozdan kaynaklanan şiddetli bir iç kanama geςirerek öldü.
Öldüğü sırada üçüncü karısı Stella Sampas Kerouac ve annesi Gabrielle ile birlikte yaşamaktaydı. Mirasının büyük bir kısmı annesine kaldı. Gabrielle 1973'de ölünce, onun bıraktığı bir vasiyet gereği, eserlerinin hakları Stella'ya geçti. 2009'da diğer aile üyelerinin bir Florida mahkemesinde açtığı dava sonucunda bu vasiyetin sahte olduğu saρtandı.
kaynak: wiki
Aşağıdaki Jack Kerouac sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Jack Kerouac sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Her şey çok güzel giderken, çok güzele odaklanıp, her şeyin gittiğini farkedememişi.
Ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? Benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yalnızlıkla? Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?
Ben hayatım boyunca pranga mahkumiyetinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir.
Rahatsız bir yatakta özgürce uyumak, rahat bir yatakta tutsak olarak uyanmaktan daha iyidir.
Güzel kızlar, mezarımızı hızla hazırlar.
Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hiçliğin altüst olmuş gölünde ufak dalgalarız.
Fark ettim ki, ne yaparsanız yapın hepsi bir zaman kaybı olmaya mahkum. O yüzden delirseniz de olur.
Bir aylak doğuştan gururludur, toplumla hiçbir alıp veremediği yoktur, onun için önemli olan kendisi, diğer aylaklar, hatta belki de bir köpektir.
Kimseye kendi kafa karışıklığımdan başka vaat edebileceğim bir şeyim yoktu.
Mayısta sevdiğin gibi aralıkta sevecek misin beni?
Mutluluk ve zevkten kendilerinden geçmişçesine dans ediyorlardı sokaklarda, bense ilgimi çeken insanlar söz konusu olduğunda hep yaptığım gibi peşlerinden sürükleniyordum, çünkü benim için yalnız çılgın insanlar önemlidir, yaşamak için çıldıranlar, konuşmak için çıldıranlar, kurtarılmak için çıldıranlar, aynı anda her şeyi birden arzulayanlar, hiç esnemeyen, beylik laflar etmeyen, yıldızların arasında örümcekler çizerek patlayan ve en ortalarındaki mavi ışığı görenlere, 'vay canına!' dedirten o muhteşem sarı patlayıcılar gibi yanan, yanan, yanan insanlar.
İnsan deliliğe doğru yol aldığını nasıl da açık seçik fark ediyor. Zihinde bir suskunluk oluyor, vücutta yeni bir şey olmuyor, idrar kasıklarınızda birikiyor ve kaburgalar büzüşüyor.
Bir gün doğru kelimeleri bulacağım ve onlar basit olacaklar.
Sefil hayatım yorgun gözlerimin önünden akıp gitti ve fark ettim ki, ne yaparsanız yapın hepsi bir zaman kaybı olmaya mahkum; o yüzden delirsenizde olur.
Bir gün doğru kelimeleri bulacağım, ve çok basit olacaklar.
İnsanların dünyasında adsız olmak, cennette ünlü olmaktan iyidir.
Kötü bir niyetim yok. Sadece başka bir dünyaya gitmek istiyorum ben.
Benim ilgimi çeken insanlar deli olanlardır. Yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiç bir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen.
Ilımlılık suçsa ilgisizlik cinayettir.
Ben hayatım boyunca pranga mahkumiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorsanız gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak. Yıldızların arasına ağ örmeye çalışan bir örümcek çılgınlığında tek bir mumla dünyayı aydınlatmaya kalkanları severim.
Ben de çok özgür kaldım, çok dolaştım, çok açıldım. Zihnimin içine çöreklenmiş o eski dünyayı yerinden söküp attım. Galiba hep mutluluğu aradım ama mutluluğun yolu, mutluluğun harika, garip bir düş olduğunu anlamaktan geçiyor. Zaman ise tozun bile demirden olduğu katranlı bir çukur sadece.
Öylece ölüp gidemeyiz, insanın en azından şarap ve şiire ihtiyacı var.
Güzel bir yuvaya, makul ve sağlıklı yaşamaya, iyi yemeğe, güzel zamanlara, işe, inanca ve ümide inanıyordum.
Fark ettim ki, ne yaparsanız yapın hepsi bir zaman kaybı olmaya mahkum. O yüzden delirseniz de olur.
Tüm hayat, yabancı bir ülkedir.
Bir yola neden çıktığınızı bilmiyor olabilirsiniz. Yoldaki bu kalabalığın içinde ne işiniz olduğunu bilmiyor, hatta bunu sormuyor bile olabilirsiniz. Yolun sonunu merak etmemek gibi bir dinginliğin, sonsuza kadar yürümeye yetecek bir gücün sahibi de olabilirsiniz. Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur. Kaçıyor da olabilirsiniz ya da böyle olduğunu sanıyorsunuzdur. Öyledir.
Sizce de şu doğru değil mi : hayata babanızın çatısı altındaki her şeye inanarak başlayan tatlı bir çocuksunuz ; sonra geliyor belirsizlik günleri : zavallı, sefil, gariban, çırılçıplaksınız, yol yordam bilmiyorsunuz ve dehşet verici, kederli bir hayaletin eşliğinde, kabus gibi hayattan içiniz ürpererek geçip gidiyorsunuz.
Şimdiki gençlerin tek derdi, üniversiteye girmek, evlilik öncesi cinsellikte fazla ileri gitmemek, iyi bir iş, ev, araba edinmek, çocuk sahibi olmak. . . Yazarken bile sıkılıyorum bunlardan. aslında başka insanların hayatına karışacak biri değilim. herkes ken
Romanlarımla evlenip, çocuk yerine de kısa hikayeler edineceğim.
Şimdi gençlerin tek derdi, üniversiteye girmek, evlilik öncesi cinsellikte fazla ileri gitmemek, iyi bir iş, ev, araba edinmek, çocuk sahibi olmak. Yazarken bile sıkılıyorum bunlardan. Aslında başka insanların hayatına karışacak biri değilim. Herkes kendi kurallarına göre yaşamalı. Ama ben daha çok çılgın insanları kaale alırım. Yaşamak için çıldıranları. İçlerinde ki ateşi tutkuyla besleyenleri.
İnsanların dünyasında adsız olmak, cennete ünlü olmaktan iyidir.
Duyarlı olmak-işte-sizin suçunuz....