İmam-ı Şafii Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada İslam hukuku bilgini İmam-ı Şafii ait 51 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. İmam-ı Şafii kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Muhammed bin İdris bin Abbas mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

İmam-ı Şafii
  • Adı: İmam-ı Şafii
  • Doğum: 767
  • Ölüm: 820
  • Mesleği: İslam hukuku bilgini
İmam-ı Şafii Kimdir Sayfası

Bu sayfada İmam-ı Şafii hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. İmam-ı Şafii sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

İmam-ı Şafii, İslam dünyasında derin etkiler bırakmış bir fıkıh alimi ve İslam hukukçusudur.

767 yılında Gazze'de doğan İmam-ı Şafii, daha sonra Hicaz bölgesine taşınarak genç yaşta İslami ilimlerle tanıştı. Özellikle Kur'an ve Hadis alanında derin bilgiye sahip olan İmam-ı Şafii, zaman içinde geliştirdiği özgün düşünce ve metodolojilerle Şafiî Mezhebi'nin kurucusu olarak kabul edilmiştir. Mezhep kurucusu olarak İmam-ı Şafii, İslam hukukunun ilkeleri ve pratik uygulamaları üzerinde çalışmış, Kur'an ve Sünnet'e dayalı bir hukuk sistemi geliştirmiştir.

İmam-ı Şafii'nin en ünlü eseri olan er-Risale, İslam hukuku için bir dönüm noktası kabul edilir. Bu eser, İslam hukuku içinde "usul" yani metodolojik ilkeleri derinlemesine ele alan ilk yazılı metindir. Er-Risale'de, dini hükümlerin belirlenmesinde nasıl bir yol izleneceği, özellikle Kur'an, Sünnet, icma ve kıyasın nasıl kullanılacağı konuları detaylandırılmıştır. Bu eserdeki metodolojisi, İslam hukukunun sistematik hale getirilmesine önemli katkılarda bulunmuş ve diğer mezheplerin kurucuları tarafından da saygı görmüştür. İmam-ı Şafii, ayrıca el-Ümm adlı geniş kapsamlı bir eser de yazmıştır. Bu eserde de fıkıh meselelerine dair kapsamlı değerlendirmeler yapmış, karşılaşılan günlük ve dini sorunların çözüm yollarını ortaya koymuştur.

İmam-ı Şafii'nin bir diğer önemli katkısı ise fıkıh ilminin teorik temellerini oluşturmasıdır. Fıkıh ilminde "içtihat" yapmanın, yani dini hükümlerde düşünme ve değerlendirme yoluyla sonuca varmanın önemini vurgulamıştır. sozkimin.com Aynı zamanda kıyas metodunu geliştiren ve bu yöntemi sistematik hale getiren ilk alimlerden biridir. Bu yöntemde, bir meselede Kur'an ve Sünnet'te açık bir hüküm bulunmadığında benzer durumlardan hareketle çözüm arama yolu izlenir.



Hayatının büyük bir bölümünü İslam'ın ilim merkezlerinde geçiren İmam-ı Şafii, Medine'de İmam Malik'ten fıkıh ilmini öğrenmiş, ardından Irak ve Mısır'da çeşitli alimlerden ders almıştır. Onun ilmi seyahatleri, kendisine geniş bir bakış açısı kazandırmış ve mezhepler arası hoşgörülü bir yaklaşımı benimsemesine yol açmıştır.

İmam-ı Şafii, ömrünün son yıllarını Mısır'da geçirmiş ve burada 820 yılında vefat etmiştir. Kabri bugün Kahire'de önemli bir ziyaret noktasıdır. İslam dünyasında bugün bile yaygın olan öğretileri, fıkıh ve usul alanındaki görüşleriyle geniş bir iz bırakmış, İslam hukuku konusunda modern dönemde de rehberlik etmeye devam etmektedir.

İmam-ı Şafii'nin İslam dünyasına olan etkileri, fıkıh alanında geliştirdiği metot ve yaklaşımlar ile İslam hukukunun yapı taşlarından biri haline gelmesidir. En büyük etkilerinden biri, İslam hukukunda "usul" yani metodolojik ilkeleri sistematik hale getirmiş olmasıdır. İmam-ı Şafii, er-Risale adlı eserinde, dini hükümlerin nasıl elde edileceğine dair net bir metodoloji sunmuş; Kur'an, Sünnet, icma (toplumsal görüş birliği) ve kıyas (benzer olaylardan yola çıkarak hüküm çıkarma) gibi kaynakları kullanarak dini meselelerin çözümünde sistemli bir yaklaşım geliştirmiştir.

Bu metodoloji, İslam dünyasında hem kendi mezhebinde hem de diğer mezheplerde hukuk anlayışına derin bir etki bırakmıştır. İmam-ı Şafii'nin çalışmaları, İslam hukukunun sistematik bir yapıya kavuşmasına büyük katkıda bulunmuş ve kendi mezhebini oluşturan Şafiî ekolünün yanı sıra Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine de esin kaynağı olmuştur. Şafiî ekolü, zamanla özellikle Endonezya, Malezya, Doğu Afrika ve Mısır gibi bölgelerde yaygın hale gelmiş ve buralarda hukuk sistemlerinin temelini oluşturmuştur.
kaynak: wiki

İmam-ı Şafii Sözleri 51 Adet

Aşağıdaki İmam-ı Şafii sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan İmam-ı Şafii sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Tart seni tartanı, neyle tartıyorsa seni
Ve seni tarttığı şeyi tart.
Sana gelene git elbet
Sana cefa edenden çek elini eteğini.

Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur.

Resululahin ve esbabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem.

İlim öğren, kimse âlim olarak doğmaz, ilim sahibi ile cahil bir olmaz.

Kanaatkâr olmak, rahatlığa kavuşturur.

İnsanlar arasında hata ve ayıbın çok olsa bile, ahlakın; iyilik, cömertlik ve vefa sözünde durmak olsun, iyilik ve cömertliğin ile, hata ve ayıplarını ört. Cimriden iyilik bekleme. Çünkü cehennemde, susuz kimseye şu yoktur.

İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.

Kendini hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.

Bir kavmın büyüğünün ilmi yoksa, herkes ona yönelip geldiği zaman o küçüktür. Kavmın makam ve mertebe sahibi olmayan ve ilim sahibi olan küçüğü, ilmi meclislerde kavmın büyüğüdür.

Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zayı etmiş olur. Layık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur.

İlim öğrenmek, nafile ibadetten üstündür.

Başımda ağaran saçların ortaya çıkmasıyla, nefsimin ateşi sönüp gitti. Başımda beyaz saçların yanmasıyla, benim gecem oldu. (çünkü bunlar, ölümün habercileri idi.) İhtiyarlığın habercileri yanaklarıma indikten sonra, ben nasıl rahat yaşarım, insanın ömrün

Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Madem ki böyledir, o halde allahü teâlâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.

Gururlanıp böbürlenmek, adı ve bayağı kimselerin vasfıdır.

Allahü teâlâyi sevdiğini söylersin, halbuki, ona isyan edersin. Böyle sevgi olmaz. Eğer sevginde samimi olsaydın, allahü teâlâya itaat ederdin. Çünkü seven, sevdiğine itaat eder.

Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.

Bütün düşmanlıkların sevgiye dönüşmesi umulur. Fakat hasetten dolayı ölan düşmanlık böyle değil.

Öğrenmenin acısını bir müddet tatmayan, hayatı boyunca cehaletin zilletini yudumlar.

Hakkı doğruyu kim söylerse söylesin kabul ediniz.

Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde allahü teâlâyi hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve teviller ile uğraşan âlimden fayda gelmez.

Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez.

İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima rabbını razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.

Dünyada en huzursuz kimse, kalbinde haset ve kin taşıyanlardır.

İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin akibetlerine bak da kalbini topla.

Senden görüşünü istemeyene, görüşünü verme. Çünkü böyle yaparsan, övülmediğin gibi, görüşün de o kimseye fayda vermez.

İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münafıklık alametidir.

Kalbine ilahi bir nur penceresinin açılmasını isteyen şu dört şeyi yapsın: 1- günün belli bir vaktinde yalnız kalsın ve huzura dalsın. 2- midesini pek fazla doyurmasın. 3- şefih kimselerle düşüp kalkmayı bıraksın, kötü kimselerle düşüp kalkmasın. 4- iliml

Şefih ve cahil bir kimse konuşunca ona cevap verme. Sükut, ona cevap vermekten daha hayırlıdır.

Senden daha çok mali ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle olur. İbadeti ve taati çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeye değmez.

Müslümanların önderi imam-ı a'zam ebu hanife memleketleri ve içerisinde yaşayanları, ilmiyle verdiği hükümlerle süsledi. Doğuda, batıda ve küfe'de onun bir eşi yoktur. Allahü teâlâ ona rahmet eylesin.

Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.

Herkese akıllı denmez. Akıllı kimse, kendisini her türlü kötülükten koruyandır.

Sana gelene sen de git. Sana kötülük ve eziyet edene sen eziyet etme.

Bütün düşmanlıkların aslı, kötü kimseler ile dostluk etmek ve onlara iyilik yapmaktır.

Ey insan, dilini muhafaza et, seni sokmasın. Çünkü o, büyük bir yılandır. Kabirlerde, kahraman ve cesur kimselerin bile kendileriyle karşılaşmaktan çekinip, dilinin kurbanı giden nice kimseler vardır.

İlim öğrenmek için üç şart vardır: hocanın maharetli, talebenin zeki olması ve uzun zaman.

Dünya sevgisi ile Allah sevgisini bir arada toplarım iddiasında bulunmak, yalandır.

Âlimlerin güzelliği, nefslerini ıslah etmeleridir, ilmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir.

Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve iki yüzlüdür.

Dünyanın sevinci de, kederi de, bolluğu da, darlığı da devamlı değildir. Kanaatkâr bir kalbe sahip olduğun zaman, sen ve dünyaya sahip olan kimse eşitsiniz. Ölüm, kimin yanına gelirse, artık onu ölümün elinden kurtaracak ne yer ve ne de gök vardır. Gerçi

Başkalarını senin yanında çekiştiren, senin bulunmadığın yerde de seni çekiştirir.

İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.

Sadık dost ve halis kimya az bulunur, hiç arama!

Sırrını saklamasını bilen, işinin hakimidir.

Dünyayı ve yaradanını bir arada sevdiğini söyleyen kimse yalancıdır.

Dünya işlerinde bir darlığa ve sıkıntıya düşen kimse, ibadete yönelmelidir.

İlmi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü, ilim kalblerin hayatı, gözlerin aydınlığıdır.

Allahü teâlâyi bilen necat (kurtuluş) bulur. Dininde titizlik gösteren, kötülüklerden kurtulur. Nefsini ıslah eden saadete kavuşur.

Resulullahtan sonra insanların en üstünü hz. Ebu bekir, sonra hz. Ömer, sonra hz. Osman, sonra hz. Ali'dir.

Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünya) işe; kıymeti, bağırsaklarından çıkardığı kazurat kadardır.

Hizmet edene, hizmet edilir.

Yorumlar 24 Adet

Perihan

Aymira Erdağ

[667] numaralı söz için:
Ben bu siteye bayıldım

Perihan

Aymira Erdağ

[667] numaralı söz için:
düzgün bir site yoooook anlamını bulmaya çalışıyorum yokkk

Perihan

Ömer

Rabbim mekanını cennet eylesin

Perihan

KUR'AN MASTER

Bütün sözleri edebiyat..İşte insanlar böyle süslü sözleri söyleyenleri büyük adam sanıp aldandılar..

Perihan

Büşra

Gayet güzel ve muhteşem

Perihan

Veysel

Olumunu cabukca geciyorsunuz nasil oldu. Dovulerekmi?

Perihan

Veysel

Imami safinin olumune hadis alimleri tarafindan dovulmesi mi neden oldu.

Perihan

nurullah turan

İslama ışık tutan nurlandıran zâttan Allah razı olsun

Perihan

ali

imam şafii kıyamete kadar sönmeyecek bir güneştir

Perihan

Meryem yıldız

Allah bilgilendirenden razı olsun amin

Perihan

ıspartalı mustafa

İslamiyet tüm insanlığa indirilmiştir onun için tüm insanlığı Allah korusun

Perihan

Batuhan Satilmis

Allah tum islâm alumíni korusun

Perihan

imam mehmet

allah sizden razı olsun

Perihan

demet duman

rasululah tüm mûlümanları bu güzel yoldan ve doğrultudan şaşmasın amin

Perihan

Meryem

Allah imamı Şafii hazreti in razı olsun obüyük alim benim imamım Allah onu gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun bizlerinde onun yolundan ayırmasın

Perihan

Abdullah Kaya

şafat ya Rarabbi

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste