Bu sayfada Şair İbrahim Tenekeci ait 66 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. İbrahim Tenekeci kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? İbrahim Tenekeci mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada İbrahim Tenekeci hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. İbrahim Tenekeci sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
1 Eylül 1970 taɾihinde Кastamonu'nun Taşköpɾü ilçesinde doğdu. Lise eğitimini yaɾıda bıɾakıp edebiyata yöneldi. Biɾ dönem kitaρçılık yaρtı.
İlk şiiɾi 1988 yılında yayınlandı. Sonɾasında ağıɾlıklı olaɾak Deɾgâh, Kıɾklaɾ, Deɾkenaɾ, Meɾdiven, Endülüs, Кaɾdelen, Düş Çınaɾı ve Кaşgaɾ deɾgileɾinde göɾündü. 1998-99 yıllaɾı aɾasında Sağduyu gazetesinde kültür sanat editörü ve köşe yazarı olarak çalıştı. Milli Gazete'de köşe yazarlığı ve düşünce sayfası editörlüğü yaρtı. 2000-2005 yılları arasında, 36 sayı yayınlanan Kırklar dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaρtı. Aynı yıllar iςinde, Birey ve Birun yayınlarında dizi editörlüğü yaρtı. sozkimin.com Kırk civarında şiir, hikâye ve deneme kitabının yayınlanmasına vesile oldu.
Ağır Misafir adlı eseriyle, 2008 yılında, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Yılın Şairi seςildi. Aynı yıl, Yılın Yazarı ödülünü de aldı. Evli ve beş çocuk babasıdır.
ESERLERİ:
Şiir:
Üç Köpük, Peltek Vaiz, Güzellik Uykusu, Giderken Söylenmiştir, Ağır Misafir.
Deneme:
Uçuş Denemeleri, Son Düzlük.
Ayrıca üç kitaρ halinde Dergâh dergisi Şiir, Hikâye ve Yazı Güldesteleri'ni yayına hazırladı.
Aşağıdaki İbrahim Tenekeci sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan İbrahim Tenekeci sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Kendinizi zor tuttuğunuz anlar vardır. Olgunluk, işte o noktadan sonra başlar.
Kendinizi zor tuttuğunuz anlar vardır. Olgunluk, işte o noktadan sonra başlar.
Kendinizi zor tuttuğunuz anlar vardır. Olgunluk, işte o noktadan sonra başlar.
Dünyadaki en eski şey, insanın insana verdiği acıdır.
Gönül rahatlığıyla peşinden gidebileceğimiz kaç insan varsa, işte o kadarız.
Eskiler şöyle der: elinle yaptığın hayrı dilinle ziyan etme.
Sonradan anladım ki, zoruma giden şeyler sayesinde insanım.
Kendinizi zor tuttuğunuz anlar vardır. Olgunluk, işte o noktadan sonra başlar.
Dünyanın en büyük yüküdür; aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Yeterince gece oldu; artık sessizliği sonuna kadar açabilirsiniz.
Ağaçlar canlı kaldıkça meyve verir, insanlar ise meyve verdikçe canlı kalır.
Sıradışı olmak için, illa sırayı bozmak gerekmez. Lütfen sıraya giriniz. Ama mevsimler gibi.
Dünya, dile kolay, kalbe zor bir yer.
Irmağın akıp gitmesini beklersek; gözlerimiz geçer ancak karşıya.
Gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta, aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim.
Çünkü bağırmak, güçsüzlük belirtisidir. Sakin olmak ise emin olmaktır.
Düşüyor içime dipsiz bir kova yaşamak ne zor kalbi olana.
Ben uzaktan severim, seni de öyle sevdim.
İkide bir yüzüme çarpılan bir günah gibisin. Yine de seviyorum seni, aklının eremeyeceği kadar. Kalbime sığmaz oldun.
Dokünsalar, ağlayacağım bir ömür boyu. Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça. Bir anlık değil boğulduğum bilinmezlik. Acısı çıkıyor sustuklarımın; oysa ben iyiyim görünürde!
Bir tavsiye: Değerinizden şüphe edilen yerleri hemen terk ediniz.
Ey neşe, ey kız kardeşi huzurun, sesime kuşum, konuşamam seninle.
Şu dökme ardımdan, ayrılık yeşermesin..!
Uzun sözün kısası ; yorgunuz fakat ümitsiz değiliz.
Başımıza gelenlerden korkmadığımız için, bütün korktuklarımız başımıza geldi.
Yasına hürmeten senin ey dünya demedim bir şey, yaptıklarına kaldırmadım elimi karıncaya deme sakin, o yerde yerdeyim ben de.
Bilmezdim asksiz yürek ağacın yaprakları döküldüğünde çıplak kalan yuva kadar ürkek.
Seni de severim, Yolumun üzerindeysen eğer...
Ölümden korkuyor musun diyor okurun biri neden korkayım, ona ne yaptım ki.
Mesafe iyidir, ayrılık değil!
Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye.. Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi ve ölüm beni..
Huzur denilen o mübarek kumaşın. Şu sıralar ihtiyacım var her santimine.
Ne giysem yakışmıyor uçurumlardan başka dağıtamıyor hiçbir güneş ruhumdaki sisi ve ben hala yarın güzeldir diyorum kalmasa da albenisi.
Dünya küçük demişlerdi. Nerdesin .?
Allah'im bana kaldırımların kalbinden tak; yürüsünler gitsinler sesim çıkmasın.
Kendimi de koysam ayağımın altına yine de yetişemiyorum ey aşk, omzunun hizasına.
Sanki bu dünyada cebindeki tüm adresleri kaybetmiş bir yabancı gibiyim.. Yolumu şaşırdım..ve bundandır yordam da bilmeyişim.
Keşke hayatımın bazı bölümleri için şunları söyleyebilseydim, bunlar montaj.
Sen diyorum, gerisi allah kerim.
Anlatıyorum, hiç konuşmadan .. Buğdayın içini dökmesi gibi..
İnsan bir fabrika olsaydı, ne üretiyor olurdu? Mazeret..
Çok kuvvetli bir biçimde kardeşlik ahlakına ihtiyacımız var. Hesapsız ama kitaplı dostlara, arkadaşlara, kardeşlere.
Kendinizi zor tuttuğunuz anlar vardır. Olgunluk, işte o noktadan sonra başlar.
Görünce mutlu olduğumuz insanlar vardır. Allah o insanların sayısını arttırsın.
Herkese yeter bahardan arta kalan razı olursak kısa.
Dönüp geriye baktığımız vakit, kırdıklarımız görünüyor da, bizi kıranlar hiç görünmüyor.
Bana günahtır, nereye gidersem orası senin yurdun, çünkü aklımdan çıkmıyorsun.
Huzur denilen o mübarek kumaşın, ihtiyacım var her santimine.
Birbirimizi, cevap vermek için değil, anlamak için dinlemeliyiz...
Nasıl sevdiysem, öyle kaldın sen.
Kendime şunu dedim: Korkma! yanındayım.
Bizleri ölümle tedavi ettiği için Allah'a şükretmeliyiz. Yoksa hepimiz hırs kanseri olurduk.
Ey insan sana küstüm çünkü sen beni birazdan kurşuna dizilecek bir mahkum gibi bıraktın ve gittin endişe limanında...
Ölüm bizim gölgemiz ve ancak aptallar gölgelerinden korkar.
Ağzın tat görmesin hayat, kandırdın beni.
Yalancı bahar diyorlar. Ağaçlar, çiçekler ve hayvanlar yalan söylemez. İnsan nasılsa, karşısındakini de öyle sanırmış.
Senin yanında ömrüm üzüyor diyecektim, demedim..
Bir sandalye çektim zor günlerin altına.
Yalnız değiliz. Fakat bir başımızayız.
Edebinden dolayı dokunmadan, görmeden, özleyen insanlar vardır. İşte bunlar, özleyenlerin en hayırlılarıdır.
Onu görünce, ismine bir yerlerde rastlayınca ya da konu ondan açılınca içim rahatlıyor, kalbim ferahlıyor.
Arkamızda veya önümüzde değil, yanımızda duracak insanlara ihtiyacımız var.
Hukuk, bir eylemin sonunda hesap sorar. Ahlak ise hesap sormayı başa alır.
En sevdiğim dua; Allah'ım beni her iki cihanda da mahcup etme.
Kurt kuzuyu yerken tarafsız kalmak, kurdu tutmaktır.
Kendine gel diyorsun, gelsem olmaz mı sana?
[30165] numaralı söz için:
Rol yaptığın sürece ayakta kalabilirsiniz. Sessizlik ve düşünme kalıcıdır. Hayallerini kurmanın tam zamanıdır. Ümitlerin yeşerdiği nokta sessizliktir.
[30165] numaralı söz için:
Harika buldum. Tebrik ederim
bu adam.. adam. yaa.. filazof falan bence..
Bence bu site güzel ama bir site var o çok güzel Türkçe bilgi sitesi çok ama çok iyi
Allah im her soz ayrı güzel. Yüreğine sağlık
sözler anlam dolu