Henry David Thoreau Sözleri ve Hayatı

İnsan kendi saadetinin yaratıcısıdır.

İçimizdeki yanı başımızdaki düşman olmasa, uzaktakiler hiçbir halt karıştıramaz.

En ufak bir inanç tohumu, en büyük mutluluktan daha iyidir.

Çoğu insan hayatını büyük bir çaresizlik içerisinde geçirir.

Ne yaşamın ta kendisi olmayanı yaşamaya ne de, açıkça gerekmedikçe vazgeçmeye niyetim vardı.

On gün birisiyle yürümek, on yıl onunla birlikte yaşamak demektir.

Yaşamak için ayağa kalkmadıysan, yazmak için oturmak ne kadar beyhude.

Eğer bir insan günün yarısını çok sevdiği koruluklarda dolaşarak geçirirse, kendisinin bir serseri yerine konması tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ama aynı adam bütün gününü spekülasyon yaparak geçirir ve ağaçları kökünden kazıyıp doğayı bir kele benzetirse, o zaman çalışkan ve müteşebbis, bir iş adamı olarak takdir edilir

Bir sürü insanla kadife bir minderde oturacağıma, sadece bana ait olan bir balkabağının üstünde oturmayı tercih ederim.

Çok çalışkan olmak yeterli değil; karıncalar da çok çalışıyor.'Ne' için çok çalışıyorsunuz?

Ayağa kalkıp yaşamadan oturup yazmaya çalışmak ne büyük bir sefalettir.

Her nesil eskilerin moda akımlarını komik bulup güler ancak güncel modayı mürid kıvamında izler.

Hayatımız detaylarla mahvoluyor. Sadeleştirmeliyiz.

Yaşanabilir bir dünyada olmadıktan sonra, güzel bir eve sahip olmak neye yarar?

En iyi hükümet, en az yöneten hükümettir.

Bilimin dini içeriği, dinin bilimsel içeriğinden fazladır.

Tutkularınızdan ve hayallerinizden vazgeçmeyin. Eğer vazgeçerseniz, bedeniniz bu dünyada var olsa da, yaşamınız son bulur.

Kendimi şöyle bir devlet düşleyerek avutuyorum: Sonunda bütün insanlara karşı doğru olmayı gözeten, bireye sanki komşusuymuş gibi davranan bir devlet! Komşularıyla yurttaşlarının tüm ödevlerini yerine getiren bir avuç kişi, onun işlerine karışmaksızın ne de onunla kuşatılmaksızın kendisinden uzakta yaşayacak olursa, bunu kendi amacına aykırı saymayan bir devlet! Bu tür meyveler veren, bu meyvelerin olabildiğince çabuk olgunlaşıp dökülmeleri uğruna sıkıntı çeken bir devleti böylesi bir oluşum daha yetkin daha parlak bir devletin yolunu açacaktır. Benim düşlediğim de bu işte. Gelgelelim henüz böylesi yok orta yerde.

Yalnız olmayı seviyorum. Hiçbir zaman yalnızlıktan daha iyi eşlik eden bir arkadaş bulamadım.

Önyargılarınızı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.

Eğer, biri kendinden emin olarak hayalleri yönünde ilerliyorsa hayal ettiği yaşamı yaşamak için çaba gösteriyorsa, beklemediği kadar yakın bir zamanda başarı ile tanışacaktır.

Kişi hayatını sadeleştirdiği ölçüde evrenin kanunları gözüne daha basit görünecek ve ne yalnızlık yalnızlık, ne yoksulluk yoksulluk, ne de zayıflık zayıflık olacaktır.

Meşgul olmak yeterli değildir; karıncalar da sürekli meşguldür. Önemli olan ne ile meşgul olduğumuzdur.

İtaatsizlik özgürlüğün gerçek temelidir. İtaat edenler sadece kölelerdir.

Kişi güvenle hayallerinin peşinden giderse ve zihninde canlandırdığı yaşamı sürdürmek için çaba gösterirse bildiğimiz saatlerle hesaplayamadığımız bir süre içinde arzusuna kavuşacaktır. Bazı şeyleri geride bırakacak, görünmez bir sınırı geçecektir; yepyeni, evrensel ve daha liberal kurallarla kuşatılacak, bu kurallar içine yerleşecektir; ya da eski kurallar genişleyecek ve kendi lehine daha özgür bir anlamda yorumlanacaktır ve daha yüksek düzeydeki varlıklarla beraber yaşama selahiyetine sahip olacaktır.

İnsan, kendi saadetinin mimarıdır.

Yaşamak için ayağa kalkmadıysan, yazmak için oturmak ne kadar beyhude.

Ormana gittim. Çünkü bilinçli yaşamak istiyordum. Hayatı tatmak ve yaşamın iliğini özümsemek istiyordum. Yaşam dolu olmayan her şeyi bozguna uğratmak için. Ve ölüm geldiğinde aslında hiç yaşamamış olduğumu fark etmek için.

Hayatın kendisi uyanıkken görülen rüyadır.

Gerçeklerin, güllerin nasıl varsa, kendisine ait dikenleri vardır.

Kısaca; tüm güzel şeyler vahşi ve özgürdür.

Ama kendi bakış açımızı yontup boyamak çok daha görkemli bir iştir. Bunu manen yapabiliriz."

Basitleştir, basitleştir. Günde üç öğün yemek yerine, gerekirse bir tane ye, 100 tabak yerine 5 tane kullan, diğer ihtiyaçlarını da aynı oranda azalt.

Doğru konuşmak için iki kişi ister: doğru söyleyen, doğru dinleyen!..

Olaylar değişmez, biz değişiriz.