Halis Yeşil Sözleri ve Hayatı

Sömürü, her çağda güç heveslilerinin değişmez bir hastalığıdır.

Yalanın alevi gerçeğinkinden daha parlak görünür.

Hile ile zorlanan kapını aralamazsan, dışarıda yatmak zorunda kalmazsın.

Saygı göstermeyi iş haline getirenlerin, saygı görmeleri ihtimalden uzaktır.

Her gün büyük bir değişime hazır olarak evden çık; talihinle ne zaman karşılaşacağını bilemezsin!

Müzik kalbimizin bastırılmış sesidir; ancak kendimizi özgür bıraktığımızda onu duyabiliriz.

Kendi geleceğini başkalarının ellerine bırakma; onu sen hazırla!

Çocuklarına istediklerini veremesen de verebileceğin ümidini ver!

Zekâyı yücelten, onun ahlakla birlikte yol alma yeteneğidir.

Güven ve cesaretten yoksun isen, her zaman küçük başarılarla yetinmek zorunda kalırsın.

Birinin hayallerine bir şeyler ekle; ama onun kafasındaki efsaneyi yıkma!

Cennet içimizdedir; onu bir sürü gereksiz şeylerle doldurarak cehenneme çeviririz.

Ahlaklı olmak, yerleşik toplumsal kurallara itaat ederek başkalarını mutlu etmenin ötesinde bir şeydir.

Bireyleri aldatırken küçük vaatler yeterli olabilir; toplumu aldatırken büyük umutlar gereklidir.

Denenmeyen sadakat, sadece varsayımdan ibarettir.

Dostlarına karşı belirli bir mesafeyi koru, düşmanların zaten mesafelidir.

Erdemli insan ilkelerine bir kez ihanet ederse, artık kendisi ile yüzleşmekten korkmaya başlar.

Başkalarını ikinci görürsen, birinci olabilirsin; ama ikinci sınıf görürsen, asla birinci sınıf olamazsın.

Bir yazarın amacı, insanların düşüncelerini kitlesel bir heyecana dönüştürmekten çok, onların akıllarını ve vicdanlarını uyandırmak olmalıdır.

Boş inanç, insan aklının talihsizliğidir!

En kötü koşullarda bile, büyük hayallerini koruyabilirsen, yaşamın büyüsünü kaybetmezsin.

Çaresizliğinizi ve öfkenizi dışa vurmayın, bırakın içinizi yaksın!

Cahil; zulümle otoriteyi, bilgelikle şarlatanlığı, iyilikle riyayı çoğunlukla birbirine karıştırır.

Aşırı hırs, zayıf karakterle buluşunca; etrafı yakıp kavurarak yok olan alev topuna döner.

Abartının arkasındaki basitliği ve sadelikteki asaleti fark edebilmek bilgeliği gerektirir.

En boş umut, herkes tarafından sevileceğini sanmaktır.

Hak etmediğini düşünsen de birini affettiğine pişman olma; onu değiştiremesen de kendi ruhunu yüceltirsin.

Aydınlığın kudreti, karanlığın kalbine düşer.

Mutluluk camdan bir köşktür; içinde olduğunu fark etmeyen sürekli dışarı bakar.

Kader, her zaman düşünebildiğinizden daha doğrusunu yapar.

Kanatları olmayan, uçmaya kalkışmamalı!

Başarılarınıza sevinirken bile neleri kaçırdığınızı görmek için etrafınıza bakmayı öğrenin!

Toplumsal ve bireysel hak ve özgürlüklerden daha da önemlisi, insan aklının özgürleşmesidir; aksi takdirde, diğerleri taşınması zor bir yük halini alır.

Sürekli yıldızları seyret, onlara tutunamasan bile!

Çağımızın en büyük utancı, yoksulluğun halen bir kader gibi görülebiliyor olmasıdır.

Acele etmek işi azaltmaz, çoğaltır.

Şiirin uğradığı her mekân, estetik kaygısı taşır.

Hukukun iyi işlediği yerde, erdemli bir toplum vardır.

Işıklar sönmeyince, karanlık göz kırpmaz.

Zamanımızın çoğunu bedenimize ayırırsak, ruhumuz bize yabancılaşır.

İnsanlara bir şey vaat etmeseydi, Tanrı da umursanmazdı.

İçindeki büyük köleyi öldürmeyenin, her zaman küçük bir efendisi olur.

Hafızanızı en çok yoran, başkalarının bilmediği küçük hatalarınızdır.

İyiler her zaman düşündüğünüz kadar iyi, kötüler de sandığınız kadar kötü değildir.

Kervanın peşinden yürümeye alışmışların hayatında derin çizgiler yoktur.

Cehaletin bedeli, eğitim masraflarını geçer.

Baş kuyruğu, kuyruk da başı yüreklendirir.

Büyük hatalar mahveder; küçük hatalar mahkûm eder.

İdeolojiler her şeyi yapma cesaretini verirken, düşünme cesaretini elinden alır.

Ara sıra yalnızlığın ve sessizliğin büyüsünü unutma!

Nefretin, yeni ve iyi şeylere ulaşmak için daima kısıtlayıcı bir gücü vardır.

Sürekli aldandığımız en eski yalan, iltifattır.

İnsanlığın en büyük şanssızlığı, toplumların düşünce ve davranışlarındaki değişimin çok zor ve sancılı olmasıdır.

Bilgide derinlik arttıkça şüphe de artar; bilge şüphe eder, cahil körü körüne inanır.

Üstün kabul ettiğiniz her şeyin altında yer alırsınız.

Büyük av, koşturmakla yakalanmaz.

Düşman arama; ama varsa, onu kendin seç!

Küçük şeylerle mutlu olmayı bil; ama hayallerin daima büyük olsun!

Tarihi irade yaratır; çaresizler onu rastlantı olarak yorumlar.

Değeriniz, size olan ihtiyaç kadardır.

Şehvet: Ruhun sefaletidir.

İnsanı birey yapma amacı dışına çıkan eğitim, ancak sürü yetiştirir.

Israrla istenmeyen bir şeyi ödünç verme!

Olumlu tutumun kabul görme şansı, olumsuza göre daha yüksektir; sahte de olsa.

Nasıl giyinirsen giyin, kıyafetin senin önünde olmasın.

Bağnazın inandıklarına sıkı sıkıya bağlılığı sadakatinden değil, cehaletindendir.

Kin tatlıdır; ama zehirlidir.

Ahlâkın zayıfladığı yerde, insan onuru önemini yitirir.

Ayaktakımının en tehlikeli olduğu zaman, peşinden koştuklarına bütün kalbiyle inandıkları dönemdir. Bu inanç zayıfladığında ise tehlike kendileri içindir.

Ölen birini daha içten duygularla bağışlarız; çünkü artık etkisizdir.

Büyük adamların da küçük zaafları vardır.

Cömertlik tanrısaldır ve kaynağı sınırsızlaştırır.

Sıradanlıktan kurtulmak için bir çaba gösterilmezse, sıradanlık derin bir çukur haline gelir.

Toplumun vicdanı, bireyin vicdanından daha derindir.

Kötüler, iyilerden daha çok amaçlarına bağlıdır ve bayrağı hiç yere düşürmezler.

Kaybetmeye katlanamıyorsan, ilk amacın kazanmak olmasın!

Mutsuz iken iyimser olmak, güçlü bir karakter gerektirir.

Anlamadıklarımızı değersizleştirme çabamız, kendimizi geliştirme çabamızdan daha baskındır.

Gençlikte biraz zaman kazandıran ayak oyunları, ileri yaşlarda kendini çabuk ele verir.

Fikirlerin gerçekleşebilme ihtimali, onlara inanmakla orantılıdır.

Hayat, sadece kendini sevenlerle dosttur.

Uygarlık, güvenlik için sürekli ve güçlü bir kolluk kuvvetidir.

Satın alma gücünü aşan hiçbir şeyi ödünç alma!

Gezinmeyen akıl, akıl olarak kalmaz.

Aklı diri tutmazsan tembelleşir.

Menfaat, gururun buzlarını eritir.

Adaletin kör olduğu yerde, suçlular egemen olur.