Bu sayfada Türk yazar ve sendikacı Fakir Baykurt ait 15 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Fakir Baykurt kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Fakir Baykurt mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Fakir Baykurt hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Fakir Baykurt sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Fakir Baykurt (15 Haziran 1929, Yeşilova, Burdur - 11 Ekim 1999, Essen), Türk yazar ve sendikacı.
Çocukluğu
Fakiɾ Baykuɾt (Asıl adı Tahiɾ'diɾ) Buɾduɾ'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de doğdu, doğum taɾihi kesin olaɾak bilinmemekle beɾabeɾ şu sözleɾi ile 1929 yılının haziɾan oɾtası olduğu vaɾsayılmaktadıɾ: '1929 doğumlu olduğum doğɾu. Ay, gün bilinmiyoɾdu. Anamla konuştuk. Köyde oɾak mevsimi. Taɾlada sancılanıp eve gelmiş. Haziɾan oɾtasıdıɾ...' Tahiɾ Baykuɾt'un annesinin adı Elif ve babasının adı Veli'diɾ. Doğduğunda ona savaşlaɾda vuɾulup geɾi dönmeyen amcasının adı olan Tahiɾ adı veɾiliɾ. Tahiɾ 1936 yılında Akçaköy İlkokulu'na başlaɾ ve iki yıl sonɾa babasını kaybedeɾ. Babasının ölümünden sonɾa dayısı Osman Eɾdoğuş taɾafından Balıkesiɾ iline bağlı Buɾhaniye' ye götüɾülüɾ ve oɾada dayısının yanında dokumacılık yaρmaya başlaɾ. II. Dünya Savaşı'nın başlaması ile dayısı askeɾe alınıɾ ve Tahiɾ Akçaköy'e döneɾek okula devam etme imkânı buluɾ. 1942 yılında ağıɾ biɾ sıtma geςiɾiɾ bu dönem aynı zamanda şiiɾ yazmaya başladığı dönemdiɾ.
Öğretmenlik ve yazarlık yılları
1951 yılında ölene kadar birlikte olacağı Muzaffer Hanım'la evlenir. Bu yıl ayrıca körbağırsağı patlar ve iki kez ameliyat olur. Öğretmenliği Dereköy'e aktarılır. Üzerindeki baskılar devam eder, savcılıkça evine baskın yaρılır ve kovuşturma geςirir. 1953 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü' ne girer ve bir sene sonra bu sefer Gayret Dergisi' nde çıkan bir yazısı nedeni ile yargılanır. 1955 yılında Gazi Enstitüsü' nü de başarı ile bitirirerek Hafik'te açılan ortaokula atanır. Aynı yıl ilk kitabı olan Çilli yayınlanır. 1957 yılında askere alınır ve Ankara Piyade Yedek Subay Ortaokulu'na öğretmen olarak atanır. İlk kızı Işık da bu yıl dünyaya gelir. 1958 yılında ilk romanı Yılanların Öcü, Cumhuriyet gazetesinin açtığı Yunus Nadi Roman Ödülleri'nde birinci olur. sozkimin.com Ancak roman nedeni ile hem Baykurt hem Cumhuriyet gazetesi kovuşturma geςirir. Baykurt bu dönemden sonra Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başlar. Askerlikten sonra Şavşat Ortaokulu'na öğretmen olarak atanır ve ikinci kızı Sönmez dünyaya gelir.
Aşağıdaki Fakir Baykurt sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Fakir Baykurt sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Rahat düşkünü değilim. Dayaktan da korkmuyorum. Ama ölümden?korkuyorum. Dünyaya doymadan, güzel evler, temiz sular, temiz analar, bakımlı çocuklar, çocukları uysallaştırmayan okullar görmeden ölürüm diye korkuyorum.
İnsan yediğiyle değil, hazmettiğiyle yaşar!
Benim dilim sadece kitaplardan öğrenilmiş değildir. Evimizde, köyümüzde, Türkçenin olduğu her yerde çocuklardan, kadınlardan, okumuş okumamış halkımızdan emdiğim Türkçe?dir benim dilim. Halkımın göğüsleri bereketle dolu olduğu için, ben de onu eme eme büyüdüğüm için, gürbüz bir yazar olabilmişimdir.
Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir.
Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir.
Kitap sevgisi diye bir sevgi vardır sanırım.
Ana sevgisi, kardeş sevgisi, yar sevgisi gibi bir sevgi.
Cahil milletlerin karıları doğurgan olur. Bunu biz de bilirdik ama böyle değil. Biz, yoksulun çocuğu çok olur derdik. Oysa, cahilin çocuğu çok olurmuş. Sen diyeceksin ki, ikisinin arasında fark yok! Ha Ali Hoca, ha Hoca Ali ! Valla doğru! Çocuk bolluğundan kurtulmak için varsıl olmalı, okuma yazma bellemeli insan! Bir de var ki, herkes okur yazar olursa, o zaman da asker durumu tehlikeye düşer. Madem yoksulluk azaldıkça, okuma irelledikçe çocuk az oluyor, asker de az olur. Bir de bakmışsın, Türk'ün ordusu tükenivermiş! Bu da iyi değil. Heral bunun için, yeni parti yoksulluğu artırıyor, okul işini de gevşetti. Okuma, okuma ama o kadar değil! Bakarsın bir harp olur, cepheye sürecek asker yok. Çok kötü olur, Hocaa !
Dünyayı din ile yönetmeye kalkan usu yitikleri önlemek gerekir. Din ile yönetim olmaz. Dinde soru yoktur, din yönetimleri halka hesap vermez. Eleştiri yoktur. Din yönetimleri aydınların, hem de halkın kendilerine yönetimini eleştirmeli, ona soru sormalıdır. Toplumların yönetimi akılla, bilimle olmalıdır.
İyi değildir, insanın içindeki, dışındaki yarayı kaşıyıp durmak. Sende kaşımayı bırakırsan sevinirim.
Yoruldum, çok yoruldum.
Biraz değil çok yoruldum o şehirde.
Çokları çok aldı yaşamda benden.
Kimine emeğimi, kimine zamanımı vermekten yoruldum.
Karıncalar birleşirse, filleri yutar.
İnsan haksız bir iş görür de susar mı?
SUSMAZ!
Eğer susarsa o insan mıdır?
DEĞİLDİR!
Ben başbakan olsam, kitaplıklara önem veririm. Bir toplumun en büyük yerleşiminden küçük yerleşimine kadar her yerinde kitaplıklar varsa, halk kitap okuyorsa, o toplum her işine yetip artacak parayı bulabilir. Akıl uyanmayınca kafa çalışır mı? Kafa çalışmayınca para kazanılır mı?
Aklı uyandıracak olan da kitap, kitaplık.
Rahat düşkünü değilim. Dayaktan da korkmuyorum. Ama ölümden... korkuyorum. Dünyaya doymadan, güzel evler, temiz sular, temiz analar, bakımlı çocuklar, çocukları uysallaştırmayan okullar görmeden ölürüm diye korkuyorum.
İnsan yediğiyle değil, hazmettiğiyle yaşar.
[29504] numaralı söz için:
Dünün, bu günün ve yarınım sözü olmalı. Bir kez daha ülkemize, eğitim ve öğretime yaptığı katkılarından ötürü teşekkürler edip minnet ve şükranla anıyorum.