Erich Maria Remarque Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Alman yazar Erich Maria Remarque ait 38 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Erich Maria Remarque kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Erich Paul Remark mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Erich Maria Remarque
  • Adı: Erich Maria Remarque
  • Doğum: 22 Haziran 1898
  • Ölüm: 25 Eylül 1970
  • Mesleği: Alman yazar
Erich Maria Remarque Kimdir Sayfası

Bu sayfada Erich Maria Remarque hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Erich Maria Remarque sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Eɾich Maɾia Remaɾque (Asıl adı: Eɾich Paul Remaɾk), Alman yazaɾ.

Eɾich Paul Remaɾk Osnabɾück'te Katolik biɾ ailenin içinde doğdu.Babası Peteɾ Remaɾk biɾ basımevi ustasıydı.Osnabɾück aɾşivleɾinde bulunan nüfus kayıtlaɾına göɾe 17.yy'da ihtilalde katolikleɾe yapılan baskılaɾ yüzünden Fɾansa'dan göç etmişleɾdi. Önceleɾi Remaɾque olan soyisimleɾi Alman imlasına göɾe Remaɾk olmuştu. Biɾ süɾe Münsteɾ Üniveɾsitesi'nde öğɾenim göɾdü ama 18 yaşında biɾçok kez yaɾa aldığı I. Dünya Savaşı'na katılmak zoɾunda kaldı. Savaştan sonɾa öğɾetmenlik, taşçılık ve Beɾlin'de biɾ tekeɾlek fiɾması için test süɾücülüğü yaptı.

1929'da, Remarque'nin savaşın mutlak kötülüğünü 19 yaşındaki bir askerin gözünden anlattığı, en ünlü eseri, Batı Ceρhesinde Yeni Bir Şey Yok (Im Westen nichts Neues) yayımlandı. Bu kitabın ardından savaş zamanı ve sonrasını yalın ve duygusal bir dille gerçekçi bir şekilde anlattığı, edebi ve teknik açıdan daha olgun başka eserleri de yayımlansa da bunların hiçbirisi ilk kitabının yakaladığı başarıyı yakalayamadı. sozkimin.com Remarque, ne kadar bu durumdan rahatsız olsa da hayatı boyunca Batı Ceρhesinde Yeni Bir Şey Yok kitabının yazarı olarak kaldı.

1931'de İsviςre'ye yerleşti. 1933'te, Naziler eserlerini yaktılar ve yasakladılar. 1938'de Alman vatandaşlığından ςıkarıldı ve 1939'da Amerika Birleşik Devletleri'ne göς etti. Almanya'da kalan kız kardeşi Elfriede Scholz Nazi karşıtı propaganda yapmak suςu gerekςesiyle tutuklandı ve kısa bir yargı sürecinin ardından idam edildi. Hollywood'da tanıştığı Paulette Goddard ile 1958 yılında evlendi.

72 yaşında Locarno, İsviςre'deki Sant Agnese kliniğinde aylardır muzdarip olduğu anevrizmadan dolayı öldü.
kaynak: wiki

Erich Maria Remarque Sözleri 38 Adet

Aşağıdaki Erich Maria Remarque sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Erich Maria Remarque sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Ölenler öldü. Onlara yardım etmemize olanak yok ki! Huzura kavuştu onlar... Bizi nasıl bir sonun beklediğini ise kim bilebilir?

Okulda hiç kimse bize fırtınalı, ya da yağmurlu havada nasıl sigara yakılacağını öğretmedi.

Rüzgar saçlarımızla oynuyor. Rüzgar, sözlerimizle ve düşüncelerimizle de oynuyor.

İki yıl süreyle kurşun sık ve el bombası fırlat, sonra da bir çorap çıkarır gibi bundan vazgeçiver.

Ateş deryasından geri gelir gelmez danslar tertipleyen birliklerin pırıl pırıl sevinci üzerine gazete haberleri hep laf! Bunu neşeli olduğumuz için değil, neşeli olmazsak mahvolacağımız için yapıyoruz.

Çünkü şu kadarını öğrendim ki, insan siperde büzüldüğü süre çok şeye katlanıyor, ama sonradan bunları düşünmek öldürebiliyor.

Bizler tehlikeli birer hayvan olduk. Bizim yaptığımız savaşmak değil, mahvolmamak için savunmak.

Şu silahlarla üniformaları fırlatıp attık mı, sen benim için Kat ve Albert'tan farksız bir kardeş olabilirdin. Arkadaşım, al benim yirmi yıllık ömrümü de kalk haydi! İstersen daha fazlasını da al! Bu ömrü bundan böyle ne yapacağım, ben de bilmiyorum.

Binlerce senenin medeniyeti, bu kan sellerinin akmasına bile mani olamadıktan, bu yüz binlerce işkence zindanını kapatamadıktan sonra, bütün o yazılanlar, hepsi boş, hepsi yalan olsa gerek.

Biraz daha uyuyabilseydik, savaş pek o kadar da berbat gelmeyecekti.

İşin doğrusu, savaş üzerine en aklı başında düşünenler, yoksul ve basit kimselerdi. Onlara göre savaş felaketin ta kendisi idi.

Hayata devam edebilecek kuvveti yeniden toplayabilmek için çabuk unutmayı bilmek gerekirdi.

Onlar daha yazışmak ve nutuk çekmekle uğraşırken, bizler gezici hastaneleri ve ölenleri görmekteydik; onlar devlete hizmet fikrini göklere çıkarırken, bizler ölüm korkusunun daha ağır bastığını çoktan öğrenmiş bulunuyorduk.

Dermansız ve bitkiniz. Hiçbir dayanağımız yok. Salt, bizden daha zayıf, bizden daha bitkin ve çaresiz kişilerin varlığını bilmektir bize gayret veren.

Albert Kropp, insan düşününce tuhafına gidiyor, diye sözüne devam etti. Biz ana yurdumuzu korumak için geldik buraya. Fransızlar da ana yurtlarını korumak için geldiler. Peki, haklı olan kim?

İnsan sinip kaldıkça dehşete tahammül eder, fakat düşünmeye kalkıştı mı, onu öldürür bu dehşet.

Bir emir bu sessiz kişileri bizim düşmanımız yaptı. Bir emir onları dostumuz yapabilirdi. Hiçbirimizi tanımayan birkaç kişi, herhangi bir masanın çevresinde toplanıp bir yazıyı imzaladılar.

Mezarlarımıza oturmuş da üstümüze toprak atılmasını bekliyormuş gibiyiz.

Bu ömür onu bırakmakta.

Onlar daha yazışmak ve nutuk çekmekle uğraşırken , bizler gezici hastaneleri ve ölenleri görmekteydik; onlar devlete hizmet fikrini göklere çıkarırken, bizler ölüm korkusunun daha ağır bastığını çoktan öğrenmiş bulunuyorduk. Ama bu yüzden ne fesatçı ne ask

İnsan aslında ve her şeyden önce canavar yaratılışlıdır, ancak bundan sonra, ekmek dilimine yağ sürülmesi gibi, üzerine azıcık bir iyilik boyası çekilmiştir.

İnsan gözü denilen bir çift küçük noktada bazen ne büyük acılar birikebiliyor!

İnsan dediğin de aslında bir hayvandan ibarettir. Ancak ekmeğe tereyağı sürer gibi biraz edep ve gösterişle hayvanlığını örter. Ordu bu esas üzerine kurulmuştur.

Sizlere derim ki; hayvanları savaşa sokmaktan daha büyük bir alçaklık olamaz.

Dövüşmek değil yaptığımız. Yok olmamak için kendi kendimizi savunuyoruz.

Kızgın ya da keyifli askerler olarak yola çıktık ve cephelerin başladığı bölgeye gelince hayvanlaşmış insanlara dönüştük.

Üniforma demek de birisinin ötekisine hükmetmesi demektir hep.

Sahte olan, yapay olan, asılsız olan hiçbir şeyi düşünemez duruma geldik. Sadece gerçekler var bizim için, şimdi; sadece gerçekler önemli.

Tablolar geçip gidiyor. Hiçbiri de fazla kalmıyor; gölgeler ve anılar sadece. Hiçlik, sadece hiçlik.

Merhamet bir acı değil, başkasının felaketi karşında duyduğumuz gizli bir sevinçtir. Kendi başımıza veya bir sevdiğimizin başına gelmediği için sevincimizden aldığımız rahat bir soluktur.

Acı gerçeklerin ağusu coşkumuzu söndürdü. Her türlü güçlüğü, her türlü yoksunluğu çoktan öğrendik. O kadar ki artık kanıksadık, hatta umursamaz olup çıktık.

Kör adam eliyle yordamlayarak çatalı buldu, kavradı, olanca kuvvetiyle kalbine doğru bastırdı, sonra da ayakkabısını alarak bütün gücüyle çatalın sapına vurmaya başladı.

Biz aile içinde öyle fazla şefkate alışık değilizdir. Derdi günü çalışmak, çile çekmek olan fakirlerde görülmez böyle şeyler. Onlar şefkati öyle anlamazlar, hem bildikleri bir şeyi ikide bir açığa vurmaktan hoşlanmaz onlar.

Kırılmadık, alıştık. Başka bazı şeylere katlanmamızı güçleştiren yirmi yaşımız, bu işte bize yardım etti. Ama en önemlisi, içimizde sağlam, pratik bir dayanışma duygusunun belirmesi oldu. Bu duygu, cephede harbin yarattığı şeylerin en iyisini meydana getirdi: Arkadaşlık!

Gencim ben, yirmisindeyim. Ama hayatta bildiğim tek şey umutsuzluk, ölüm, korku. Ve bir acı uçurumunun üstüne atılmış sığ, soytarıca bir keyif... İnsanların nasıl birbirine düşman edildiğini, nasıl ses çıkarmadan, bilmeden, ahmakça, uysalca, masumca birbirlerini boğazladıklarını biliyorum. Dünyadaki en keskin zekaların bu işkenceyi büsbütün inceltmek ve uzatmak için silahlarla sözler icat ettiğini görüyorum.

Tam zamanında içilecek bir sigara, dünyanın bütün ideallerinden daha iyidir.

Göz denilen şu iki küçük noktada öyle yürekler acısı bir anlatım var ki, insanın parmağı ile örteceği geliyor.

Bu böyle olunca, şimdiye kadar yazılmış, yapılmış, düşünülmüş şeyler ne kadar saçma! Binlerce senenin medeniyeti, bu kan sellerinin akmasına bile mani olamadıktan, bu yüz binlerce işkence zindanını kapatamadıktan sonra, bütün o yazılanlar, hepsi boş, hepsi yalan olsa gerek. Harbin ne olduğunu önce hastane gösterir.

Yorumlar 0 Adet

Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.

İlk yorum yazan sen ol!

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste