Doğan Cüceloğlu Sözleri ve Hayatı

İzin verin, çocuğunuz yaşamını tribünlerde seyirci olarak değil, sahada oyuncu olarak geçirsin.

Benim çocuğum benim beklentilerimi gerçekleştirmek için değil kendi hayallerini keşfedip onları gerçekleştirmek için yaşamalı.

Çocuğunuzla, çiftçinin yetiştirdiği ağaçla kurduğu ilişki gibi bir ilişki kurun. Çiftçi, ağacın özünün ne olduğunu bilir ve o öze saygısı vardır. O özün gelişmesi için uygun ortam hazırlar. Çiftçi elma ağacını muz ağacı yapmaya çalışmaz; elma ağacının en çok meyve veren elma ağacı olması için ortam hazırlar. Ortamını bulan elma ağacı, olabileceğinin en iyisi olur ve ona göre meyve verir.

Kendini kabul etmiş ve anlamış olgun insanın diğerlerine kendini kabul ettirme gereksinimi yoktur; insanlar onun çevresinde kendileri olabilirler ve düşündüklerini rahatlıkla söyleyebilirler. Kendini beğenmiş, olgun olmayan insanın diğerlerine kendini beğendirme, sürekli kendi düşünce ve beklentilerini başkalarına kabul ettirme gayreti vardır.

Öğretmen, gelecekle şimdi arasında bir köprüdür.

Çocuğun yeteneğini gerçekçi olarak değerlendirmek ve onu, yeteneği çerçevesinde teşvik etmek çok önemlidir. Çocuğunuzla, çiftçinin yetiştirdiği ağaçla kurduğu ilişki gibi bir ilişki kurun. Çiftçi, ağacın özünün ne olduğunu bilir ve o öze saygısı vardır. Çiftçi elma ağacını muz ağacı yapmaya çalışmaz; elma ağacının en çok meyve veren elma ağacı olması için ortam hazırlar.

Güvenilen dürüst bir baba olmak, evlada verilebilecek en büyük hediyedir.

İyi anne baba olmak için önce iyi insan olmak gerekir.

Çocuğu kendi yaşamından yok etmek eğitim değildir.

Emek, gayret ve şevkin önemsenmediği ortamlarda yaşam sığlaşır, anlamını yitirir.

Kişinin huzursuzluğu, mutsuzluğu, gerginliği, sıkıntısı, depresyonu, onu uyandırmaya çalışan önemli dostlarıdır.

Bir insanın niyeti, o kişinin içinde bulunduğu ortamı nasıl algılayacağını, o ortamda bilincini nasıl organize edeceğini belirleyen en önemli etkendir.

Hüzün, ayrılma zamanı gelmiş bir olay ya da kişiyi simgeler; yeni bir aşamanın başlayabilmesi için, bir devrenin kapanıp bitmesi gerekir.

Aile sistemi bir bütündür, tek tek kişilerin toplamı olarak düşünülmemelidir; aile, içindeki bireylerin birbirleriyle etkileşiminden oluşan bir düzendir. Her aile üyesinin diğerleriyle ilişkisi vardır. Bu ilişkiler ağı içinde her birey, kendi benlik bilincini ve kişiliğini yapılaştırır.

Korku, tehlikeli durumlardan sakınmamıza yol açar.

Kendinden daha büyük bir şeyin parçası olduğun zaman yaşamının anlamını bulursun.

Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur; içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder.

Ait olma birey olma dengesinin temelinde biz olmak vardır.

Bir insanın gelebileceği en büyük mertebe güvenilir insan olmaktır.

Eğer akvaryumdaki su hasta ise, içindeki balıklar da eninde sonunda hasta olurlar.

İçinizin, sözünüzün ve hayatınızın birbiriyle uyumlu olabilmesi için kişisel bütünlük gerekli.

Bir ailede insanlar birbirlerini olduğu gibi kabul ediyorsa, aile ilişkileri can cana ilişkilerden oluşuyor demektir. Can cana ilişki içinde olan insan doğaldır, içinden geldiği gibi konuşur ve davranır. Bu tür ailelerde insanlar birbirlerine güler yüz gösterirler, şaka yaparlar, birbirlerinin arkasından konuşma gereği duymazlar, çünkü istediklerini o anda karşıdakinin yüzüne rahatlıkla söyleyebilirler. O ailede kişiler art niyetli değildir ve varoluş stresi azdır.

Şans, hazır olana gelir.

Çocuğunuzu sormaya teşvik edin. İyi soru sormayı öğrenen girişimci çocuklar, ilerde bilgiyi ezberlemeye önem veren eziklerin patronu olur.

Ait olma birey olma dengesinin temelinde biz olmak vardır.

Kendinden daha büyük bir şeyin parçası olduğun zaman yaşamının anlamını bulursun.

Korku, tehlikeli durumlardan sakınmamıza yol açar.

Hüzün, ayrılma zamanı gelmiş bir olay ya da kişiyi simgeler; yeni bir aşamanın başlayabilmesi için, bir devrenin kapanıp bitmesi gerekir.

Bir insanı aciz bırakırsanız tüm hayatını güç elde etmek için kullanır.

Hakikatten daha üstün bir başka değer yoktur.

Kendini arayan birçok insan bu arayıştan yorulur ve vazgeçer.

Niyetinin saflığını yakalamış insan için 'başarısızlık' yoktur; sadece öğrenme yolculuğu vardır. Bu öğrenme yolculuğunun tadına doyum olmaz.

Hayır demesini bilmeyen kişi güçsüz kişidir. hayır demesini bilmeyen kişinin evet inin de anlamı yoktur.

İnsanın gerçek kimliğini, hayatını nasıl anlamlı kıldığına bakarak, keşfedebilirsin.

Kimimizin körleşip farketmediği, kimimizin kanıksayıp artık yadırgamadığı mış gibi bir yaşam yaşıyoruz. Sanki kaderimiz olmuş, kuşaktan kuşağa sürüp gidiyor: Yaşıyormuş gibi görünüp de aslında yaşamamak. Ve yaşamadığının farkında bile olmamak.

Eşinizi seçerken bile onun büyük resmiyle uyuşmalı, sizin büyük resminiz.

Her erkek sevdiği kadının kahramanı olmak ister; her kadının da bir kahramanı olsun, yeter.

'Hayır' demesini bilmeyen kişi güçsüz kişidir.'Hayır' demesini bilmeyen kişinin 'evet'inin de anlamı yoktur.

Ben hem ait olmak istiyorum, hem de özgür olmak istiyorum!

'Elalem ne der' düşüncesi, bir ilişkiyi kurumsallaştırır.

Bilinciniz gelişmeden o bilince uygun olan fenomenleri algılayamazsınız.

İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite kendi vicdanıdır.

Bir insan kendi içini önemsemezse hayatta hiçbir şeyi önemsemez.

Her 'evet'in bir 'hayır'ı vardır. Sevgiye 'evet' diyen insan öfkeye, kine, kıskançlığa, çekemezliğe, aldatmaya, dedikoduya 'hayır' der.

Cebin boş olmamasını önemseyenler bir türlü, zihnin ve kalbin boş olmamasını önemseyenler çocuklarını bir başka türlü yetiştirirler.

Ben 'güçlü bir insanım, benim gücüm var,' diyen insan, yaşamının direksiyonunu elinde tutan insandır. 'Düşünürüm, isterim, yaparım' duygusu içinde yaşar.

Kötü alışkanlıkları, korkuları, bağlanmaları bırakıp daha özgür, daha bilinçli ve daha gerçekçi olma yoluna girdiğimiz zaman yaşamımızın olumsuz yönlerini olumluya dönüştürmeye başlarız. Olumsuzu olumluya dönüştürdüğümüz zaman bilinç düzeyimizde bir yükselme, enerjimizde ve yaşama sevincimizde bir artma olur. Yaşamımızı olumsuz zeminden daha olumlu bir zemin üzerine oturturuz.

Bir insanın olgunluğu, onun öfkesini ne kadar yönetebilmesinden anlaşılır. Olgun insan kızmayan değil, öfkesini iyi yönetebilen insandır.

Bir toplumun yaşamında HAKKANİYET anlamını kaybederse, zamanla o toplumda her şey, ama her şey, anlamını kaybeder.

Güvenmemeyi bilgelik sayan toplum çöker.

Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olanlar, eğitimde problem gibi görünen her şeyi fırsata çevirip harikalar yaratabilirler. Çünkü eğitim, özü itibariyle, bir öğretmenin başarısız olmasına değil, başarılı olmasına açık bir alandır. Eğitim her zaman meydan okuyucu bir durumdur. Yapılan bütün tariflerin ötesinde eğitim, öğretmenler için her zaman yaratıcı ve dinamik bir zemin olabilir.

Sağlıklı ailede hem karı hem de koca, kendine güvenli ve kendi söz hakkına olduğu kadar, karşıdakinin söz hakkına da saygılı kişilerdir. Kişiyi ezmek söz konusu değildir; karşıdakinin görüşlerini öğrenerek bir uzlaşmaya varmak temel amaçtır.

Güler yüz zayıflığın değil, insan olmaktan korkmayacak gerçek güce sahip olmanın, olgun insan olmanın ifadesidir.

Başarılı ve başarısız arasındaki temel fark, insanın hatasından öğrenmeye ne kadar açık olduğunda yatar.

Mutlu olmak istiyorsan yanındakini de mutlu etmeyi bil. Bunun adı biz bilincidir.

Bir insanın, bir ailenin, şirketin ya da toplumun yaşamında hakkaniyet anlamını kaybederse, zamanla yaşam anlamını kaybeder.

Hayvanı korku, insanı anlam yönetir; hakkaniyet anlamını kaybederse, zamanla insanın yaşamında her şey anlamını kaybeder.

Üç tür ilişki bilinci vardır: Sen, ben ve biz. En güçlüsü biz bilincidir. Çünkü orada ortak akıl ve gerçek güç oluşur.

Yaşamda gerekli 3 donanım; 1- yaşamda kendin olmak ait olmak 2- sınırlarımız ve sorumluluklarımız 3- değerleri ayakta tutmak.

Korkudan gelen disiplin, korku kaynağı yok olduğunda kaybolur. Ama, kişinin içinden gelen disiplin hiç kaybolmaz.

Cesaret, egonun denetiminden çıkmayı göze almak demektir.

Uzun vadeli düşünüldüğünde kişisel bütünlük içerisinde olan insan kazanır.

Çocuk sürekli yetişkinin davranışını gözler; bu davranışlardan anlam çıkarmaya çalışır. Yetişkinin davranışı tutarsız, açıklanamaz, söylenene uymayan türden olduğu zaman çocuk şaşırır ve hem kendine hem de içinde yaşadığı dünyaya güveni temelden sarsılır. Bu nedenle çocuk içinde bulunduğu gerçeği algılamamayı öğrenmeye başlar; içinde bulunduğu ortama getirdiği bilinçte bir azalma görülür.

Sorumluluğun gelişmesi için insanın sorumluluk alabileceği bir ortamda yetişmesi gerekir. Kişinin yetiştiği ortamda, kendisi için seçim yapma ve yaptığı seçimin sonuçlarından sorumlu olma fırsatı verilmemişse, sorumluluk duygusu gelişemez. Bu nedenle çocuklarına kendi düşüncelerini söyleme ve uygulama olanağı verilmeyen ailelerde çocuklar olgunlaşamazlar.

Suçluluk, vicdan duygusunu oluşturmamıza yol açan bir duygudur.

Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır.

Her öğretmen insanlığın geleceği için savaş veren bir gizli kahramandır.

Kişisel bütünlüğün bir anlam ifade edebilmesi için evrensel değerlerin toplumun kültüründe yaşaması gerekir. Geleceği yaratmak, değerleri yaşamak ve yaşatmakla mümkündür.

Şevk, arabanın yakıtına benzer; aracınız teknolojik yönden en ileri bile olsa, yakıtı yoksa çalışmaz. Çocuğunuz ne kadar zeki olursa olsun, başarma isteği ve hevesi yoksa verimli ve etkili bir biçimde çalışmayacaktır. Çocuğunuzun sınırlarına ve sorumluluklarına saygı duyun, onu istekli ve şevkli tutmanın sırrı burada yatar.

Diğer insanların yaptıkları şeyler ancak biz izin verirsek bizim ruhumuzu zedeler.

Gerçek zenginlik, parasal karşılığı olmayan zenginliktir.

Ne eksik biliyor musunuz, kendisiyle ilişkisini önemseyen insanlar.

Kendi benliğini değerli gören, kendine güveni yüksek olan kimselerin, başkaları tarafından beğenilmeye gereksinimi daha az, kendi benliğini değersiz gören, kendine güveni olmayan kişilerin ise daha çoktur.

Kültür robotu olarak değil, kendini keşfetmiş biri olarak yaşayın.

Sevinç, her şeyin yolunda olduğunu bildirir.

er aile sisteminin işbirliğini sağlayan aile kuralları vardır. Bu kurallar sağlıksız ailede gizli ve örtük kalırlar. Sağlıklı ailede kurallar daha belirgin ve açık-seçiktir. Sağlıklı ailede çatışmanın var olduğu bilinir, tanınır ve üzerinde konuşulur; çatışmayı çözmede kullanılacak kurallar oldukça belirgin olarak ifade edilmiştir ve aile üyelerince bilinir.

Kaybetmekten korkan insan, daha çoğuna sahip olmak ister ki, sahip olduğu bazı şeyler kaybolursa, hiç olmazsa elindekiler geriye kalsın.

Korku kültürünün gücü yaşamı yok eder; sevgi kültürünün gücü yaşamı besler, geliştirir!

Çocuklarımızla yaptıkları değil, yapabilecekleri şeyler üstüne sohbet kuralım.

Yaşam enerjinizin kaynağı sizin özünüz. Kendi özünüzden koptuğunuz zaman şevkiniz kalmaz.

İki tür insan var: yapılması gerekenleri ancak söylenince yapanlar ve kendi vicdanlarının sesiyle yapanlar. Çevrenizde hangisi çoğunlukta?

Utanma, kendi sınırlarımızı bilmemiz gerektiğini, gücümüzün ne kadar sınırlı olduğunu öğretir.

On yargı; arı soktu diye bal yememektir.

Duygularını anlayıp yönetebilen insan yaşamının efendisidir.

Merak etmek ve araştırmak bilginin kaynağıdır. İyi eğitim, önce merak eden ve araştıran, sonra bilen insan yetiştirmeyi hedefler.

İnsanların yaşamı tesadüfler sonucu oluşmaz; insanların yaşamı onların davranışlarının yansımasından başka bir şey değildir.

Bir insanı değerlendirmek için nelere sahip olmadığına değil, sahip olduklarıyla neler yaptığına bakmalı.

Yaşam yolculuğunda, ortaklık vardır.

Ailede demokratik hayat oluşmadan toplumda demokratik hayat oluşmaz.

Asık surat ve öfkenin çok, sohbet ve sevginin yok olduğu aile ortamlarında yetişenler de doğduklarında bizler gibi, bir can'dı unutmayalım.

Yaşam enerjisini doğru planlayıp verimli kullanabilmek için; 'hayatın bütününe bakabilen bir zihin' gereklidir.

Mutluluk aramakla bulunacak bir şey değildir, onu inşa etmek gerekir.

Akıllı insan elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret eden ve bundan şevk duyan insandır.

Eğer 'biz' hedefini koyabiliyorsanız, önünüze gelecek fırsata hazır olmalısınız.

İnsanın gerçeğini, onun algıladığı dünya oluşturur. İnsanın algılamasını etkileyen en önemli faktörlerden biri, o insanın dünyaya bakarken hangi niyetle baktığıdır.

Sabırsızlık üreticiliğin ve gelişimin önündeki gizli engeldir. Bu engeli aşmadan değerli ve anlamlı bir gelecek oluşturulamaz. Sabır eylemsizlik demek değildir; bilinçli uzun soluklu eylem içinde sabır sorunların çözümünü ve aydınlık geleceğin anahtarıdır.

Söylendiği gibi yaşamak, kendi yaşamını kurmaktan çok daha kolaydır."

Sınırlar ve sorumluluk bilinci iyi gelişmiş bir genç, kendine neyin yararlı neyin zararlı olduğunu bilerek davranır. Çocuğunuza güvenin; onda sınırlar ve sorumluluk bilinci geliştirmenin tek yolu, ona güvenmekten geçer. Ona güvenin ve onunla sürekli iletişim içinde olun.

Her çocuğun kendisinin yapmak istediği şeyler hakkında hayalleri ve umutları vardır. Bu hayalleri ve umutları küçümsemeyin, bu nedenle onları yargılamayın. Bu hayal ve umutların gerçekçi olmasına ve her yönüyle ortaya çıkarılmasına yardımcı olun.

Kızgınlık, kişinin benlik sınırlarını ve onurunu korumasına olanak verir.