Cemal Süreya Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Türk şair ve yazar Cemal Süreya ait 256 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Cemal Süreya kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Cemalettin Seber mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Cemal Süreya
  • Adı: Cemal Süreya
  • Doğum: 10 Ağustos 1931
  • Ölüm: 9 Ocak 1990
  • Mesleği: Türk şair ve yazar
Cemal Süreya Kimdir Sayfası

Bu sayfada Cemal Süreya hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Cemal Süreya sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Cemal Süreya, Türk şair ve yazar.

Cemal Süreya, Türk edebiyatının önemli şairlerinden biridir. 1931 yılında Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde doğmuş ve 9 Ocak 1990 tarihinde İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. Asıl adı Cemalettin Seber'dir, ancak daha sonra Cemal Süreya adını kullanmıştır.

Cemal Süreya, edebiyat hayatına öğrencilik yıllarında şiirler ve yazılar yazarak başlamıştır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra gazetecilik ve çeşitli yayınevlerinde redaktörlük yapmıştır. Aynı zamanda, özellikle Papirüs ve Yeni Ufuklar dergilerinde yazıları ve eleştirileriyle tanınmıştır.

Şiirlerinde modern ve duygusal bir üslup kullanan Cemal Süreya, aşk, ayrılık, özlem gibi temaları işlemiştir. Dilini sade ve anlaşılır tutarak, okuyucuyla kolayca iletişim kurmayı başarmıştır. Aynı zamanda deneme türünde de eserler vermiştir ve edebiyat eleştirileri yapmıştır.

Cemal Süreya'nın en önemli yapıtlarından biri olan Göçebe adlı şiir kitabı, 1976 yılında yayımlanmış ve edebiyat çevrelerinde büyük ilgi görmüştür. Ayrıca, Sevda Sözleri ve Beni Öp Sonra Doğur Beni gibi kitapları da meşhurdur.

Onun eserlerindeki derinlik ve duygusal zenginlik, Türk şiirinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilmesine yol açmıştır. Cemal Süreya'nın sanatı, Türk edebiyatında halen önemli bir etkiye sahiptir ve birçok genç şair ve yazar üzerinde ilham kaynağı olmuştur.



Cemal Süreya'nın önemi
Türk edebiyatına ve edebiyat dünyasına birçok farklı açıdan katkı sağlamasıyla ilgili birçok nedenle açıklanabilir.

1- Şiirde Modern ve Duygusal Üslup: Cemal Süreya, Türk şiirine modern ve duygusal bir üslup getirmesiyle tanınır. Sade ve anlaşılır dil kullanımı, güçlü imgelemleri ve içten duyguları ile okuyucuya derinden hitap eder. Şiirlerinde aşk, ayrılık, özlem ve yaşamın anlamı gibi temaları işleyerek okuyucuyu etkilemeyi başarır.
2- Eleştirel Yaklaşımı: Cemal Süreya, edebiyat eleştirisi ve düşünce yazılarıyla da ön plana çıkar. Eleştirel bakış açısı, dönemin edebiyatına ve sanat anlayışına yeni perspektifler getirir ve edebiyat dünyasında önemli tartışmalara sebep olur.
3- Deneme ve Makaleleri: Şiirlerinin yanı sıra deneme türünde de eserler veren Cemal Süreya, düşünce dünyasını yazıları aracılığıyla paylaşır. Felsefi ve toplumsal konuları işleyerek okuyucuları düşünmeye teşvik eder.
4- Edebiyatın Yeniden Biçimlenmesine Katkıları: Cemal Süreya, dili ve imgelemi ustaca kullanarak edebiyatın yeni bir yöne doğru biçimlenmesine önemli katkılarda bulunur. Bu nedenle, Türk edebiyatında önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.
5- Genç Şair ve Yazarlara Etkisi: Cemal Süreya, edebiyat dünyasında genç şair ve yazarlar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Onun eserleri ve sanatsal yaklaşımı, birçok genç yazar için ilham kaynağı olmuş ve yeni nesil edebiyatçıların gelişimine katkı sağlamıştır.
6- Edebiyat Dergilerine Katkıları: Cemal Süreya, Türk edebiyatında önemli dergilerde yazıları ve şiirleriyle yer almıştır. Özellikle Papirüs ve Yeni Ufuklar dergileri, onun edebiyat dünyasına katkılarını yansıtan önemli platformlar olmuştur.

Tüm bu nedenlerle, Cemal Süreya Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir ve eserleri hala okuyucular ve edebiyatçılar tarafından takdir edilmeye ve incelenmeye devam edilmektedir.

Cemal Süreya'nın eserleri - şiirleri - kitapları

Şiir
1958: Üvercinka
1965: Göçebe
1973: Beni Öp Sonra Doğur Beni
1984: Uçurumda Açan (Sevda Sözleri içinde)
1988: Sıcak Nal
1988: Güz Bitigi
1990: Sevda Sözleri (bütün şiirleri)

Düzyazı
1976: Şapkam Dolu Çiçekle
1982: Günübirlikler
1990: Onüç Günün Mektupları
1991: Günler
1991: 99 Yüz İzdüşümler/Söz Senaryosu
1992: Aydınlık Yazıları/Paçal
1992: Oluşum'da Cemal Süreya
1992: Folklor Şiire Düşman
1992: Papirüs'ten Başyazılar
1993: Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi

Antoloji
1966: Mülkiyeli Şairler
1967: 100 Aşk Şiiri

Söyleşi
1997: Güvercin Curnatası

Dergi
xxxx: Papirüs

Cemal Süreya Sözleri 256 Adet

Aşağıdaki Cemal Süreya sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Cemal Süreya sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın, baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Elden düşme sevdalar değil benim istediğim. Ya yüreğinin sahibi olmalıyım, ya da hiçbir şeyin.

Rastgele yürürken aklına geleyim sızlasın için.

Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağ bu biliyorsun.

Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum! Elini tutmak değil. Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum.

Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime.

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.

Verecek bir cevabım olmadığı için sustuğumu sananlara; susuyorum. Çünkü konuşursam, yüzüme bakacak yüzünüz kalmaz hayatta.

Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu.

Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiç biri de aslında; iyi insan sevmiyordu.

Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.

Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime.

Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım. Sen onardın beni. Tuttun elimden kaldırdın. Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni.

Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.

Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

Seni 'olduğun gibi seven' insan için, iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa, o zaman yanında olur.

Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum.

Neden durgunsun sorusuna cevap aramaktan; ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim.

Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime.

Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.

Verecek bir cevabım olmadığı için sustuğumu sananlara; susuyorum. Çünkü konuşursam, yüzüme bakacak yüzünüz kalmaz hayatta.

Sevmek; çiftleşmek değil, tekleşmektir.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz.

Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk.

Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu.

Ertesi gün sana kavuşamayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim.

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.

Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

'Benimsin' demeden önce 'seninim' diyebilmeli insan.

Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum.

Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.

Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.

Ertesi gün sana kavuşamayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

Hayatımsın. Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni.

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.

Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime.

Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.

Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Öyle bir sihirbazdın ki; beni bile kaybettin.

Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

Hayatımsın. Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni.

Ben senin; sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım. Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım.

'Düşenin dostu olmaz' der kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.

Yavaşça kalemin kulağına eğilip dedim ki; bir daha onun adını yazarsan, seni de kırarım.

Mavi, bir renkten daha fazlası bence. Sonu olmayan bir gökyüzü, umut dolu bir deniz.

Senin bir havan var beni asıl saran o. Onunla daha bir değere biniyor soluk almak.

Keşke hep çocuk kalsaydık da, en büyük yaramız dizimizdeki yara olsaydı.

Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz.

Şimdi, diyorum. Şimdi Bir deniz, denizde vapur. Gökyüzünde martı, Semaverde çay olmalı. Bir de çaya yaren.

Ve aşk; bir saç teli kadar inceydi. Üstünde yürüyebilmek için, cambaz olmak değil, yürekli olmak gerekiyordu.

İşte her şey hazır. Acılarımla iki lafın belini kırdık. Yokluğunda bir kuş sütü eksik.

Bir filmde görmüştüm; insanlar birbirini gerçekten seviyordu.

Adının ne kadar güzel olduğunu, ancak sevdiğinin ağzından duyduğunda anlarsın.

Hani çok su verince ölürmüş ya çiçekler, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer.

'Seni seviyorum' cümlesinin 'sen'i öldü. 'Cümle'mizin başı sağolsun.

'Konuşabilmek' ile 'konuşmayı bilmek' arasında büyük bir fark vardır. Mesela çoğu insan ikincisini bilmez.

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Bana ne kaç dil bildiğinden. İnsanlığın nasıl? Yüreğin iyi mi?

Dökmeye niyetim yok içimi, zor sığdırdım zaten.

İyi, kötü günler geçirdik. Çoğunca da iyi günler. Öperim o günleri.

Peki ya sizin hiç fotoğrafını açıp, yüzünün en ince ayrıntısına kadar incelediğiniz biri oldu mu?

Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, Yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

Sabahlarımızı renklere boyayacak, insanlara ihtiyaç var şu dünyada.

Öyle bir sihirbazdın ki, beni bile kaybettin.

Senin bir havan var beni asıl saran o.

Umulmadık bir gün olabilir bugün, bir çeşme gibi akabilir cumartesi.

Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu.

Hayaller diyorum, iyi ki varlar. Yoksa nasıl sarılacaktım, bu kadar uzak mesafeden sana.

Nasıl bir halde olduğumu anlamak istiyorsan, gölgene bak sevgili! O kadar yakın ama sana asla dokunamayan!

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık 'sevda' da boğulur.

O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.

Her şey nasıl bitiyor? Nasıl yabancılaşıyor insanlar? Hiçbir şey olmamış gibi.

Biliyorum sana giden yollar kapalı üstelik de sen hiç sevmedin beni.

Adam kadını özledi, başka kadına sarıldı. Kadın adamı özledi, adamın yokluğuna sarıldı.

Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem. Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.

Güzelsin sevgilim, ama çok yakından.

Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum sana. Anlasana!

Sonra biri çıkar ve der ki; Kalbin bedenine göre fazla büyük. Biraz kıralım.

En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana.
Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta.

En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta.

Seni seviyorum cümlesinin seni öldü. Cümlemizin başı sağolsun.

Sonsuza kadar konuşabileceğimizi hissettiğimiz insanlar en güzelleri.

Ve insan, en çok kimde kaldıysa; en çok oralı oluyor.

Aslında ayrılıklar değilde, gidenin sevmediği halde 'seviyorum' demesi en çok koyuyor insana.

Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.

Adam kadını özledi, başka kadına sarıldı.
Kadın adamı özledi, adamın yokluğuna sarıldı.

Yemin ederim intiharsın sen, seve seve edilen.

Cevap veriyorum zamanla herşey geçer diyen akıllılara;

Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine ! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.

Niye mi koşarsın böyle ufka doğru. Pir sultan mı ısmarladı seni, kızılırmaktan öte sivas'a doğru.

Seni seviyorum

Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.

Boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa, Öykünü yanına alabilirsin elbet. Müziğini de, resmini de. Niçin güvenemiyorsun bana?

Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni . Çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri. . .!

Güzelsin sevgilim. Ama çok yakından.

Son çırpınışımdın sen insanlar arasında , keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Özlemek, ölmek'ten sadece iki harf fazla be çocuk.

Kehanet adlı kısacık bir şiir buldum. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

İki kalp arasında en kısa yol: birbirine uzanmış ve zaman zaman ancak parmak uçlarıyla değebilen iki kol.

Her ölüm erken ölümdür.

Aklıma bile gelmiyorsun artık. O kadar kalbimdesin ki.

Gülen gözlerinin bebeğinde kendimi görebilmekti dilediğim; keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

İlişkimize bir süre ara verelim cümlesinin tercümesi: Senden iyisini bulursam ne ala, bulamazsam sana geri dönerimdir.

Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler..

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur..

En az benimki kadar annemin de ahi tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta.

Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!

Sesinde ne var biliyor musun? Ev dağınıklığı.. İki de bir elini basına götürüp, rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun.

Sana seni seviyorum dediğim kadar, anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim.

Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini.

Mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler, razı olma hiçbir sessizliğe. Biliyorsun seni seviyorum.

Kadın susarak gider. Eğer bir kadın şikayet ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asıldır.

Sonunda sen bir gün gelirsin diye, çok şeyin adı küçük yazıldı.

Benimsin demeden önce, seninim demeyi bilmeli insan.

Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!

Güneş her sabah verilmiş bir söz gibi doğuyordu. Gerçek neydi biliyor musunuz: her şey.

Bir gün seni bırakırım ya tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu evet, gün geliyor, bıkıyorum senden, ama istanbul´dan bıkmak gibi bir şey olur bu..

Aslında ayrılıklar değilde, gidenin sevmediği halde ' seviyorum ' demesi en çok koyuyor insana.

Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.

Tam unuttuğunu sanırsın, karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile.

Senin çelme taktiğin yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

S'onsuzluk istemiştim ben aslında; ama s'yi biraz sessiz söylemişim galiba.

Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorarsa saat kaç diye, cevabım hep aynı; o'na doğru.

Gün ki yıkımlar günüdür. Boştur ne söylesem şimdi.

Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgar.

Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki.

Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.

Uğraşamayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.

Ne dualar kurtarır bizi artık ne de zaman. Unutabilmek gerek bazen, ağlamadan.

Yarın bizi beraber görenler kimdi o yanındaki diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca; ömrümün geri kalanı dersin.

Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi birşey.

Gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. Sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim.

Karşıda? Karşıya geçer gibi sev beni: önce bana, sonra bana sonra yine bana bak.

Eylül'dü Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa

Düşenin dostu olmaz' derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çökmüş gibi.

Hayatımda ilk kez birisi bana

Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdimi gerisi bahane.

Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz?

Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.

İlişkimize bi süre ara verelim cümlesinin tercümesi, senden iyisini bulursam ne ala. Bulamazsam sana geri dönerim

Bazen diyorum ki; ne olacak şöyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.

Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti.

Kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk ! Sen büyü hele, bak ne oyunlar oynayacaklar seninle.

Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza..

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır.

O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim.

Gözlerinin kahvesinden köy ömrüme, kırk yılın hatrina sen kalayım..

Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; o elmalı, sen ise el'mali.

Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. 'Bir varmış, bir yokmuş.

Nasıl bilirdiniz? Sorusuna, 'tanıyamamışım' deyip geçtim..

Kuşlar toplanmış göçüyorlar; keşke yalnız bunun için sevseydim seni

Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde 'ölüden değil, diriden kork' demişti. Zamanla anladım ki; annem yine haklıydı.

Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum ..

Hayatta gözyaşlarımı hakedecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarm gereksiz, yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.

Gitmekle gidilmiyor ki.. Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.

Tüm anneler hep tanımadıklarına güvenme derler, kötü olur sonu. Düşünüyorum da tanıdıklarımıza güvendikte ne oldu.

Ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? Bakma sen yanlış demiş eskiler, kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler.

Yalnız aşkı vardır aşkı olanın ve kaybetmek daha güç bulamamaktan. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, kardeşim olan gözlerini unutamadım. Çocuğum olan alnını ,sevgilim olan ağzını, dostum olan ellerini unutamadım.

Doğru yerde yanlış kişi olmadık ama yine de sevilmedik. Anladım ki; yanlış yerde, doğru kişi olduğumuz için terkedildik.

Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri..

Saat 12'den sonra her içki şaraptır.

Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.

Aşktın sen, gidişinden bildim seni..

Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından.

Acı çektikçe insan olgunlaşırmış. Yalan be ! İlk önce kalbin kirlir, sonra çürümeye başlarsın.

Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Biraz heyecan, biraz da salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte.

Önce op sonra doğur beni.

Küfür diyorum, Bir saldırmama eylemidir!

Ben nerde bir çift göz gördümse, tuttum onu güzelce sana tamamladım, sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu.

Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz.

Belki o herşeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin.

Güvenebileceğiniz ve sırtınızı dayayabileceğiniz sadece bir kişi vardır. Bu kişi annenizin kocasıdır ve çok 'baba' bir adamdır.

Aramızdaki savaş nasıl anlatılır şimdi. Onun yüreği filistin'di ben oraya yerleşmeye çalışan batılı çocuk.

Dilsizdir benim acılarım. Konuşmazlar kimseyle. Sadece benim canımı acıtırlar, hiç hak etmediğim halde.

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yalnız bunun için sevseydim seni

Allah'im bana öyle bir eş nasip et ki; ömrümün son demlerinde bile gözlerine baktığımda kalbim ilk gün ki gibi çarpsin!

Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; değmeyenlere.. Yüreğimin değmiş olması.

Bir daha beni sevdiğini söyleme ! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım.

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini.

Sevmek çiftleşmek değil, tekleşmektir.

Sevmek güzel meslek, ama zor. Can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek.

Seni olduğun gibi seven insan için iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa o zaman yanında olur .

Bazen tüm bağları koparıp gitme cesaretini buluyorum kendimde. İşte o an, keşke nereye gideceğimi bilsem! Giderim herhalde.

Öyle sevdim ki seni öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar tattırdığın acılar..

Unutsun beni demişsin, bu bana imkansız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.

Sesinde ne var, biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.

Bir kadını ortadan ikiye bol. Yarısı annedir, yarısı çocuk. Yarası sevgili ..yarası aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu ! Yarısı rivayettir, yarası gece.

Git' diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. ben de sana 'sev' diyorum mesela. sevebiliyor musun?

Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü sen'sizlik kelimesi bile sen'le başlıyor.

Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın?

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.

Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor .

Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.

Çok günah işledim, korkuyorum. Ayaklar altına al beni anne ! Cennete gitmek istiyorum.

Yüzü güzele kırk günde doyarsın, huyu güzele kırk yılda doyamazsın.!

Kimseyi suçlama, suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, sen ise ona herşeyini verdin.

Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, 've bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum.

Biliyorum sana giden yollar kapalı.

Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum.

Konuşabilmek ile konuşmayı bilmekarasında büyük bir fark vardır. Mesela çoğu insan ikincisini bilmez.

Yüzünü avuçlarımın arasına alabilmek. Bilirsin, bu öyle sıradan bir eylem değil...

Yeter, aklından çıkar artık onu diyor kimileri. Siz de aklınızla değil de, yüreğinizle sevseydiniz anlardınız beni.

Pişman değilim, kırgınım biraz ama üzülmüyorum. Çünkü gittiğinde yeni birşey öğrendim: artık her seviyorum diyene inanmıyorum.

İki şey: aşk ve şiir mutsuzlukla beslenir biri biri ona dönüşür.

Zaman lazım sadece, unutacaksın ! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.

Sözcükler değişiyor, anılar sözcüklerini değiştirmiyor.

Hiçbir aşkın ardından 'geçmiş olsun' denmez . Çünkü gerçekten 'aşk'sa zaten geçmez.

Gerçekten seven insan hiçbir şeyi mazeret etmemeli. Seviyorsa söyleyebilmeli, söyleyemiyorsa sevmiyordur bitti..

Yoksulüz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım.

Sen yeter ki içinden de olsa bir, seni seviyorum de; benim kulaklarım çınlası kâfi.

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış.

Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti çünkü iki kişiydik.

Uzaktan seviyorum seni. Kökünü alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.

Seni bir kere öpeyim desem ikinin hatırı kalıyordu. İki kere öpeyim desem, ucun boynu bükük.

Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz.

Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek..

Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar fakat olgunlasa olgunlasa çürüdük bilmiyorlar !!

Boğazıma takıldı sevdan. 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak heralde.

Denize ilk giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.

Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem, yalnızlığın başkenti orası.

Ama kadınlar, tanrım.. Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya kadın olarak gelirsem, eşcinsel olurum.

Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; o kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.

Uğraşamam dünümle ve dünümdekilerle. Ben yarına bakarım yanımdakilerle.

Gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim, geçip gidiyorum bütün hayatımı da seni de.

Belkide. Evet belkide sen, hiç haketmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmiştm seni.

Bazen öyle yorar ki aşk ınsanı, bıktırır hayattan. Ve kapayınca gözlerini birdaha açmak istemez insan.

Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet; can kenarı olsun!

Sana gelince, ah sen yok musun sen! Bir daha raslar mıyım sana? Günlerin ne getireceği bilinmez ki.

Hep alçak sesle konuşan biri de vardı ki, kederini soylu kılmak için yüreğindeki kurşun yarasına aşktandır derdi.

Üşüyor musun? Üzülme bee ! Gel yanıma. O kadar yaktın ki canımı; ısınırsın. Üşümezsin bir daha.

Hani çok şu verince olurmuş ya çiçekler, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer.

Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

Seni soruyorlar. oldu mu diyeyim yoksa dönecek mi? İkiside ımkansız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin!

Özledim. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin.

Neydi aramızdaki fark biliyor musun. Ben senin sadece gözlerinle meşgulken, sen yarın ne giyeceğini düşünüyordun.

Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.

Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için açışa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece .

Yürüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

İki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak!

Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bide hayat müşterektir denir. Buda yalan çünkü aşk acisi hep tek kişilik.

Yorumlar 11 Adet

Perihan

devran gül

[17627] numaralı söz için:
beyenmedim

Perihan

💖Havva💖 Süleyman 💖

[29561] numaralı söz için:
❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Perihan

Zeynoooo

[17600] numaralı söz için:
Cok gözyaşı döktüm doktukce degersiz oldum. kalbimi kiriyosun aglatma dedim , sen zaten aglamaya meraklisin bana ihtiyacin yok aglamak icin dedi... aglamak rahmettir sevgidir dedim bana zayıfsın dedi... Allahima havale ettim ama gönlüm hala hayirsiz icin yanmaya devam ediyor...

Perihan

musa tuhan

[17540] numaralı söz için:
Anladımki KAYA sulanmayla çiçek açmazmış

Perihan

ADEM KIRLI

[31958] numaralı söz için:
Bu söz bana aittir Cemal Süreyya ya ait olduğunu kanıtlayan buyursun

Perihan

Atila

[32256] numaralı söz için:
Nerede söylemiş bu sözü, hangi kitabında yazıyor?

Perihan

Bb

[17574] numaralı söz için:
Bu siirin ismi nedir

Perihan

nazim aras

[33503] numaralı söz için:
Ne varsa söylemis, ne kaldiki biz söylüyelim.

Perihan

Ahmet

[17588] numaralı söz için:
Bu şiir Ahval-i Kalem mahlaslı şairin şiiri

Perihan

O. B.

[17567] numaralı söz için:
Yanlış efendim, söz Aşık Veysel'e aittir.

Perihan

Maya

[17662] numaralı söz için:
Hayir aklima bile gelmiyor artik kalbimdede degil ben onu cok sevyorum ama o degil tek tarafli olmuyor iste

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste