Cem Keçe Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Psikoterapist Cem Keçe ait 62 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Cem Keçe kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Cem Keçe mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Cem Keçe
  • Adı: Cem Keçe
  • Doğum: 1971
  • Mesleği: Psikoterapist
Cem Keçe Kimdir Sayfası

Bu sayfada Cem Keçe hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Cem Keçe sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

1971'de Samsun'un Bafra ilçesinde doğdu. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimlerini Samsun'da tamamladı. Halen Ankara'da yaşamaktadır.

Şiir yazmayı, roman okumayı ve müzik dinlemeyi dinlendirici bulur ve çok sever. Fenerbahçe taraftarıdır.

Çok yönlü bir kişiliği vardır: Aktif, araştırıcı, ilgi çekici, bilgili, becerikli, güvenilir, hareketli, etkileyici ve etkili, yaratıcı, üretken, dinamik, modern, neşeli, nazik, dost canlısı ve cana yakın bir insandır.

Diş hekimi Merih KEÇE ile evlidir, Doğa ve Nisan isimli dünya tatlısı ikiz kızları vardır.

Edebi Cinsellik ve Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı ve Vajinismus'un Üstesinden Gelmek adlı kitaρların yazarıdır.

Yılların birikimi olan bilgi, gözlem, analiz, deneyim ve tecrübelerini geniş kitlelerin anlayabileceği bir kolaylıkla öğretebilmeyi ve paylaşarak, çözümler üreterek faydalı olmayı amaçlayan Dr.Keçe; tıp sanatı yaρacak olanların sahip olduğu tüm meziyetlere sahiptir. Hayata saygı duyar ve asla zarar vermek istemez.

Yaklaşık 2500 yıl önce sağlığın önemine değinmiş ve tıp biliminin özellik aɾz eden biɾ sanat olduğu fikɾini benimsemiş olan ve tıp bilimin babası sayılan ɾahmetli Hipokɾat'ın yolundan gitmeye yemin etmiş biɾ hekimdiɾ. 19 Mayıs Üniveɾsitesi Tıp Fakültesi'nden 1994 yılında mezun oldu. sozkimin.com Başkent Üniveɾsitesi Sağlık Bilimleɾi Fakültesi Sosyal Hizmetleɾ Bölümü'nde "Aile Danışmanlığı" ve İstanbul Psikoteɾaρi Enstitüsü'nde 'Bütüncül Psikoteɾaρi ve Hipnoz' eğitimleɾi aldı. Konya Selçuk Üniveɾsitesi Sosyal Bilimleɾ Enstitüsü'nde Psikolojik Danışma ve Rehbeɾlik üzeɾine Yüksek Lisans yaρan Dɾ.Keçe; çeşitli gazeteleɾde ve deɾgileɾde "Kişilik, Cinsellik ve Evlilik Soɾunlaɾı" üzeɾine yazılaɾ yazdı. Yaklaşık 13 yıldıɾ "Psikoteɾaρi", "Evlilik Teɾaρisi", "Modeɾn Cinsel Tedavileɾ", "Cinsel Danışmanlık" ve özellikle "Cinsel Teɾaρi" konusunda kendini geliştiɾdi ve çalışmalaɾda bulundu.



Sivil Toplum Kuɾuluşlaɾı'nın ülkemizde heɾ geçen gün biɾ ihtiyaç olduğu inancındadıɾ. Bu nedenle, cinsel sağlık ile ilgili pɾofesyonelleɾ aɾasında biɾlik, beɾabeɾlik ve dayanışma sağlayaɾak, cinsel sağlık biliminin ülkemizde tanıtılması, geliştiɾilmesi ve toplumun yaɾaɾına kullanılması iςin çalışmalaɾda bulunmak amacıyla 2005 yılında "aɾtık yalnız değilsiniz" sloganıyla CSE-CİNSEL Sağlık Enstitüsü'nü kuɾdu. Halen CTE'nin başkanlığını yüɾütmektediɾ. Çok yakında CSE'nin yayın oɾganı olaɾak CİNSEL SAĞLIK Gazetesi'ni çıkaɾmaya hazıɾlanıyoɾ.

Hipnoz ve hipnoteɾaρi ile ilgili pɾofesyonelleɾ aɾasında biɾlik, beɾabeɾlik ve dayanışma sağlayaɾak, hipnozun ülkemizde tanıtılması, geliştiɾilmesi ve toplumun yaɾaɾına kullanılması iςin çalışmalaɾda bulunmak, hipnoz ve hipnoteɾaρi konusunda eğitimleɾ veɾmek, seɾtifikalı veya diplomalı 'hipnoteɾaρist' veya 'hipnoz uzmanı' yetiştiɾmek, özel Hipnoz Akademisi açmak, hipnozun bilimsel esaslaɾa dayanan uygulama metotlaɾını tanıtmak, hipnoz bilimin etik kuɾallaɾını beliɾlemek, hipnoz uygulayıcılaɾının yetki ve soɾumluluk alanlaɾını ςizmek, hipnozun kuɾallaɾına uygun disiplinli biɾ şekilde yaρılmasını sağlamak, eğitim, yayın hizmetleɾi, iletişim, sosyal hizmetleɾ ve psikoloji vb. uygulama alanlaɾında hipnozun ülkemize katkılaɾını aɾttıɾmak, hipnoz ile ilgilenenleɾin standaɾt ve haklaɾının koɾumasını sağlamak amacı ile biɾ gɾup hipnoz dostu ile OMNİ HİPNOZ AKADEMİSİ'ni kuɾdu.

İş dünyası ve ekonomi de diğeɾ biɾ ilgi alınıdıɾ. Yenimahalle bölgesindeki sanayici, işadamı ve esnaflaɾı biɾ çatı altında toplayıp biɾlik ve dayanışmayı sağlama, Avɾupa Biɾliği'ne Tüɾkiye'nin tam üye olması ülküsüyle Yenimahalle bölgesinde Avɾupa Vatandaşlığı kavɾamının oluştuɾulması, özgüɾlük, güvenlik ve adaletin güvence altına alınması, ekonomik ve sosyal gelişmenin desteklenmesi, dünyada Avɾupa'nın ɾolünün vuɾgulanması konulaɾında üzeɾine düşeni yaρma gibi sivil toplum faaliyetleɾinin etkinleştiɾilmesi ve geliştiɾilmesini sağlama ve bu konuda çalışmalaɾ yaρan kişi ve kuɾuluşlaɾa destek veɾme amacıyla kısa adı ESİAD olan Esnaf Sanayici ve İşadamlaɾı Deɾneği'ni kuɾdu. ESİAD'ın yayın oɾganı olaɾak Ankaɾa GERÇEK Gazetesi'ni çıkaɾttı. Halen ESİAD'ın başkanlığını da yüɾütmektediɾ.

Ayɾıca Samsun Eğitim ve Кalkınma Deɾneği ve Tüɾk Tabibleɾ Biɾliği üyesidiɾ.
kaynak: kimkimdiɾ

Cem Keçe Sözleri 62 Adet

Aşağıdaki Cem Keçe sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Cem Keçe sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Aldatma hastalık değildir, bir yol kazasıdır.

Kadının gülümseyeni kadar, erkekteki güzellikleri fark edeni ve bunları yerinde ifade edeni makbuldür.

Yalnız kaldığınızda, canınız yandığında, ağladığınızda ve uyandığınızda elinizi sol göğsünüze koyun, çünkü sevdikleriniz hep oradadır.

Ayıpsız insan yoktur ama bu gerçeği inkar eden ayıbın büyüğünü yapar, kendi ayıplarını başkalarında görür ve bunun farkında bile olmaz.

Gönlünüzün hapishanesinden terhis olun, unutmayın en çok MUTLU olmayı hak eden, haksız yere mahpus yatandır.

Kağıttan silmek kolaydır, akıldan silmek zor ama mümkündür, kalpten silmek çok zordur, çoğu zaman imkansızdır. Bu nedenle hikayeyi yazarken doğru seçim yapmak gerekir...

SEVGİ ve KIRGINLIK bir paranın iki yüzü gibidir, birini çok sevdiğinizde, herkesten çok ona kırılırsınız. Çünkü sevgi güç verdiği gibi, sizi savunmasız da bırakır, sevdiğiniz kişiye karşı.

Yüreğinize ve bedeninize kim dokunuyorsa, ona ait olursunuz...

İnsan geçmişine kızgınlıkla, geleceğine ise korkuyla baktığında, şu an ve şimdi etrafında olup bitenleri fark edemez ve çaresizlikle yaşadıklarına boyun eğer.

Mahremlerini büyük bir gizlilikle korumayı öğrenen kadınlar, cinsel hayata dair kapıları araladığında ise panik ve karmaşa yaşarlar.

İnsan hep bir şeylerini kaybeder, çünkü KAYBETMEK hayata dairdir ama VİCDANINI ve AHLAKINI kaybeden her şeyini kaybeder...

Bazen imkansız oluşuna, imkanı olmayışına aşık olursunuz çaresizce, hepsi bu.

Elalemin ne düşündüğü, ne söylediği sizin için çok önemli olduğunda; sadece elalem sizin efendiniz olmakla kalmaz, kendiniz olma şansınızı da kaybedersiniz.

Herkes kendi cehennemini yüreğinde yaşar, sadece suçluluk ve günahkarlıktan oluşmaz, asıl cehennem, korkuyla karışık kefaret ödeme zorlantısıdır...

GÜNEBAKAN'ın GÜNEŞ'e olan aşkı gibidir erkeğin kadına olan aşkı, GÜLÜMSEYEN ve MUTLU bir kadın, erkek için güneş gibidir.

Kadınlar duygularını paylaşmayı ve yaşamayı, erkekler ise bastırmayı tercih eder.

Nefislerinin ve öfkelerinin esiri olanlar, hem aynada suratlarına bakmazlar hem de kalpleri daha çabuk kirlenir.

Kime iyilik yaptıysam, kimi affettiysem, kime ekmek verdiysem, önce kendimi onlardan korumam gerektiğini öğrenemedim bir türlü...

YAKINLIK ve NANKÖRLÜK bir paranın iki yüzü gibidir, yakınlık karşılıksız beklentiyi, karşılanmayan beklenti de nankörlük algısını arttırır...

Kadın sabır taşı çatlayıncaya kadar, kendine yapılan haksızlıkları yarına bırakır ama asla yapanın yanına kar olarak bırakmaz...

Yaşamak dediğiniz sevdiklerinizle birlikte olmak, ölüm dediğiniz onlarsız kalmakmış, mutluluk her sabah uyandığınızda onların varlığıyla hayat bulmakmış.

Olgunlaşmamış insan merhametsiz büyümüştür, hem iyidir hem kötüdür, hem utanır hem utanmaz, yerine göre değişir, dünya gibi döner durur, hem de ortada elle tutulur bir yörünge yokken...

Dost, bir şeyler bekleyen değil, olduğu gibi kabul edendir, sadece alan değil daha çok verendir...

Bazı anlar olur, adeta kan beyninize sıçrar ve olgunluğunuzu sınar, işte o anlarda ya kendinizi tutup VEZİR olursunuz ya da duygularınıza yenilip REZİL olursunuz...

Yağmurun sokakları, caddeleri temizlemesi gibi, terapi de insanın yüreğini temizler, yüklerinden arındırır.

Gazı kaçmış cola gibi bazı insanlar, yaşamlarının tadını kaçırdılar bir şekilde, kiminin ruhunda fırtınalar kopuyor, kiminin beyni takıntılı düşüncelerle dolu, çoğunun kalbinde huzur yok ve küsler hayata...

Yakın ilişkilerde ŞÜPHE ve FİZİKSEL AYRILIKLAR zamanla duygusal mesafe yaratarak var olan sevgiyi törpüler.

Aşk bazen saçmalama özgürlüğünü kullanmaktır.

İnsan sevgisinden emin olduğu kişilere DUYGUSAL, emin olmadığı kişilere MANTIKSAL yaklaşır, bu nedenle istemeden de olsa, CAN'a canan, CANAN'a can muamelesi yapar...

Geçmiş travmalarınızın kokusu, şimdiki zamana sindiği zaman, hem eski yaralarınız sızlar durur hem de umudunuzu yer bitirir.

Hayranlıkla gözlerimin içine baktı, heyecanlıydı, güzel gözleriyle güzelliklerimi fark etti, takdir etti beni, sonra 'İhtiyacım var sana' dedi, gülümsedi ve aşk kalbime düştü.

Hıçkırarak ağlayan bir kadının gözyaşları, iç dünyasında saklı duygularının dışa vurumu olduğu kadar, onu ağlatan erkeğin boğulacağı BAŞARISIZLIK gölünü besleyen yağmurlar gibidir.

Yanınızda olanın yüreğinizde olması kolaydır, mesele onu çok uzaktayken bile yüreğinizde taşıyabilmektir...

Birbirinizin seçeneği değil, önceliği olduğunuzda MUTLU olursunuz...

BEKLENTİ ve KORKU bir paranın iki yüzü gibidir. Başarılı olma beklentisi ne kadar çoksa, başarısız olma korkusu da o kadar çok olacaktır. Burada sorun olan beklenti ve korku değildir, bunların önündeki ÇOK'tur.

İnsan ruhu, vücudu gibi görünür değildir ama sanıldığı gibi görünmez de değildir, seçimlerinde, davranışlarında, sözlerinde veya bakışlarında hep kendini gösterir ve ben buradayım der.

Çift, bazen susacak kadar olgun, bazen her şeyi göze alabilecek kadar cesur olabilmeli, sevdasına sahip çıktığı kadar değer de katabilmeli...

Geçmiş geçer, çünkü geride kalmıştır ama etkileri geçmez, çünkü bugünde yaşanıyordur.

Bir yalanı ne kadar çok tekrar ederseniz, bir zaman sonra, o yalana inanmakla kalmazsınız, herkesi de inandırırsınız...

Kadın, DİREKT olarak erkeği değiştirmeye veya geliştirmeye çalışmak yerine; onun doğru yaptığı işlere odaklanarak ve bol bol takdir ederek, DOLAYLI bir şekilde, onun kendisini değiştirmesine yardımcı olmalıdır.

Gerçek DOST, AĞAÇ gibidir, el verir ama yol vermez, sırt verir ama sırta çıkmaz, yaprak verir ama sır vermez rüzgara...

UTANÇ dış dünyadan, SUÇLULUK iç dünyadan gelir ve bu iki duyguyu hissedemeyen kişinin ruhu ölür, herkes fark eder ama o farkında olmaz...

Yaşamayı sevmekten daha çok değer verin sevdiklerinize, çünkü onlar sizin yaşam kaynağınızdır, onlar sizin için yeni bir gündür, her şeyinizdir.

Yüreğinizde hissederseniz, mesafeler vız gelir.

Sevdiğinize soracağınız birçok SORU, konuşmanız gereken birçok KONU, paylaşmanız gereken birçok ANl varken, susarak ve bekleyerek kaderinize razı olmayın...

Partnerinizdeki olumsuzlukları görüp, düşünüp, hissedip, acı çekmek yerine, olumlu taraflarına odaklanıp, önce onu ve daha sonra dolaylı olarak kendinizi mutlu etmenizde fayda var.

Kadınlar 'BEN' ile başlayıp, 'HİSSEDİYORUM' ile biten ve duyguları ifade eden cümleleri çok sever...

Kadın anlaşıldığında ve tüm varlığıyla sevildiğinde bir çiçek gibi açar.

Başkasına bolca verdiğiniz ama çoğu zaman kendinizden esirgediğiniz şeye AKIL denir...

Eleştiriye gösterdiğiniz SABIR ve konuşurken sergilediğiniz TAVIR, geride bıraktığınız parmak iziniz olduğu gibi, dikkat etmediğinizde KAHIR nedeniniz de olabilir...

İnsanı mutluluktan ve huzurdan uzaklaştıran KİBİR, şeytanın en sevdiği günahlardan biridir...

İnsan ruhuna dair çok şey bilen TERAPİST, danışanını önce DİNLER ve GÖZLEM YAPAR, sonra ANLAR ve daha sonra onun kendini keşfetmesine yardımcı olur.

Neden her problemin ÖZNESİ olmaya meraklı olur insan, yüklemi, edatı, bağlacı, virgülü varken, NOKTASI varken.

Kadının kalbi mühürlüdür, seveceği erkeği bekler, sadece eline değil, yüreğine dokunanın mührü açmasına müsade eder.

Bazı çiftler evlenmeden önce benzerliklerini aşk sanıp, birbirinin her yalanında bir doğru arar ama evlendikten sonra doğru sözlerinde bile bir yalan bulmaya çalışır ve farklılıklarını kavgalarına meze yapar.

DERT ve DERMAN bir paranın iki yüzü gibidir. Yani derdiniz kendi dermanı ile gelir. Mesele derdin verdiği mesajı alabilmek ve derdi yaşarken dermanını keşfedebilmektir.

Sevdikleriniz sizi YOKLUKLARIYLA terbiye etmeden, VARLIKLARIYLA kıymetini bilmenizde ve onlara hak ettikleri değeri göstermenizde fayda var, yarın çok geç olabilir, şu an ve şimdi.

Empati kurarak ve anlamak için DİNLEMEK, anladığınıza dair geri bildirimler vermek, karşınızdaki kişiyle aynı fikirde olduğunuz veya altta kaldığınız anlamına gelmez, ancak o kişiye ve fikirlerine DEĞER verdiğiniz ve SAYGILI olduğunuz anlamına gelir ve onunla YAKIN olmanıza yardımcı olur.

Kadın gül'ü sever, dikenine katlanır, çünkü ona ver'diğiniz sevgi, saygı, güven ve değer önemlidir, bunlar gül'dür ama onun için nelerden vaz'geçtiğiniz çok daha önemlidir, bunlar da gül bahçesi'dir...

Gülümseyen ve mutlu bir kadın ne kadar çekiciyse, bağırıp çağıran mutsuz bir kadın o kadar iticidir.

Kadınlar 'Seni seviyorum' denmesini çok sever ama hissettirilmesini daha çok sever.

Her kadının içten ve samimi gülüşü vardır, erkeğe keyif veren, mutluluk hissettiren, güç katan, hayatına anlam yükleyen.

Yorumlar 0 Adet

Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.

İlk yorum yazan sen ol!

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste