Can Yücel Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Türk şair Can Yücel ait 288 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Can Yücel kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Can Yücel mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Can Yücel
  • Adı: Can Yücel
  • Doğum: 21 Ağustos 1926
  • Ölüm: 16 Ağustos 1999
  • Mesleği: Türk şair
Can Yücel Kimdir Sayfası

Bu sayfada Can Yücel hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Can Yücel sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Can Yücel, Türk şair, yazar ve çevirmendir.

Modern Türk şiirinin önemli isimlerinden biridir. 1926 yılında İstanbul'da doğan Can Yücel, Galatasaray Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni tamamladı. Şiir ve yazı çalışmalarına üniversite yıllarında başladı.

Can Yücel'in şiirlerinde mizah, ironi ve sosyal eleştiri ön plandadır. İronik üslubu, toplumsal olaylara ve kişilere yönelik sert eleştirileriyle tanınır. Ayrıca özgür ve sınırları zorlayan bir dil kullanımıyla dikkat çeker. Şiirlerinde aşk, özlem, insan ilişkileri, adaletsizlik gibi temaları işler.

Çeviri çalışmalarıyla da bilinen Can Yücel, özellikle Shakespeare'in eserlerini Türkçe'ye başarılı bir şekilde aktarmıştır. Shakespeare'in birçok oyununu çevirmiştir ve bu çevirileriyle büyük bir kitleye ulaşmıştır.

Can Yücel, Türk edebiyatına yaptığı katkılar ve farklı şiir anlayışıyla tanınan bir şair olarak kabul edilir. sozkimin.com 1999 yılında İstanbul'da hayatını kaybetmiştir, ancak eserleri ve etkisi günümüzde de sürmektedir.

Can Yücel'in önemi

Yenilikçi Üslup: Can Yücel, Türk şiirinde geleneksel kalıplardan sıyrılarak, özgün bir üslup kullanmıştır. İroni, mizah ve sosyal eleştiri gibi unsurları şiirlerine başarıyla yansıtmıştır. Özellikle toplumsal olaylara ve kişilere yönelik sert eleştirileriyle dikkat çekmiştir. Bu yenilikçi yaklaşımıyla edebiyatımızda iz bırakmıştır.



Mizah ve Eleştiri: Can Yücel'in şiirlerinde mizah, ironi ve sivri bir dil kullanımı sıklıkla görülür. Toplumsal sorunları ve adaletsizlikleri eleştirirken, mizahi bir üslupla okuyucuya aktarır. Bu tarzıyla Türk şiirinde farklı bir renk katmış ve geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgi görmüştür.

Çeviri Çalışmaları: Can Yücel, Türk edebiyatına yaptığı katkılarla sınırlı kalmamış, aynı zamanda başarılı çeviri çalışmalarıyla da ön plana çıkmıştır. Özellikle William Shakespeare'in eserlerini Türkçe'ye aktarmış ve bu çevirileriyle Shakespeare'in evrensel dilini Türk okuyucusuna aktarmıştır. Can Yücel'in çevirileri, edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir.

Geniş Okuyucu Kitlesi: Can Yücel'in şiirleri, geniş bir okuyucu kitlesi tarafından sevilir ve okunur. Şiirlerindeki samimiyet, duygusallık ve toplumsal eleştiriler, insanların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmuştur. Bu nedenle, Can Yücel'in şiirleri birçok kişiye ilham vermiş ve etkilemiştir.

Tüm bu etkenler, Can Yücel'in Türk edebiyatında önemli bir figür haline gelmesine ve şiirlerinin günümüzde hala okunan, tartışılan ve etkisi süren bir değere sahip olmasına katkıda bulunmuştur.

Can Yücel'in önemli eserleri
1950: Yazma
1957: Her Boydan (Çeviri Şiirler)
1974: Sevgi Duvarı
1974: Bir Siyasinin Şiirleri
1976: Ölüm ve Oğlum
1981: Şiir Alayı (ilk dört şiir kitabı)
1982: Rengâhenk
1984: Gökyokuş

Can Yücel Sözleri 288 Adet

Aşağıdaki Can Yücel sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Can Yücel sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş. Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.

Kaliteli kadına sahip çıkılmaz; o kime ve nereye ait olduğunu bilir.

Gitmek gerekir bazen, fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan.

Hayattan aldığım en büyük ders: sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın!

Öyle herkesi sevmeyeceksin. 'Seviyorum" demeyeceksin!' 'Seni seviyorum' diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Uğruna fedakarlık yapmadığın sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Bir el tutmak istersin ya bazen, yada birine sarılmak. Malesef izin vermez buna hayat. Kendine sarılmalısın sende hayata inat!

İnsan aklındakilerle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyormuş.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin.

Bırakın 'senin İçin ölürüm' laflarını, önce kendiniz için yaşamayı öğrenin sonra başkası için ölürsünüz.

Toprak gibi olmalısın! Ezildikçe sertleşmelisin! Seni ezenler sana muhtaç kalmalı! Hayatı sende bulmalı.

Sen, seni seveni görmeyecek kadar körsen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.

Aşk; herkesi o'na benzetip, kimseyi o'nun yerine koyamamaktır.

Yalnızım; çünkü herhangi biriyle değil, beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını ta içimde hissetmek.

Dünyada üç tane sandık vardır; çeyiz sandıklarımız, adam sandıklarımız bir de söz verip tutar sandıklarımız.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin.

İnsan aklındakilerle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyormuş.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin.

İnsanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek sevdiği acıtabilirmiş.

Bırakın 'senin İçin ölürüm' laflarını, önce kendiniz için yaşamayı öğrenin sonra başkası için ölürsünüz.

Yalnızım; çünkü herhangi biriyle değil, beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.

Kadından meleklik bekliyorsan, ona cennetini sunacaksın.

Uğruna fedakarlık yapmadığın sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme.

Öyle herkesi sevmeyeceksin. 'Seviyorum' demeyeceksin! 'Seni seviyorum' diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin.. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin.

Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim.

Sen, seni seveni görmeyecek kadar kör isen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.

Toprak gibi olmalısın! Ezildikçe sertleşmelisin! Seni ezenler sana muhtaç kalmalı! Hayatı sende bulmalı.

Bırakın 'senin İçin ölürüm' laflarını, önce kendiniz için yaşamayı öğrenin sonra başkası için ölürsünüz.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını ta içimde hissetmek.

Yalnızım; çünkü herhangi biriyle değil, beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.

Gitmek gerekir bazen, fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan.

Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Öyle herkesi sevmeyeceksin. 'Seviyorum' demeyeceksin! 'Seni seviyorum' diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.

İnsanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek sevdiği acıtabilirmiş.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin.

Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan.

Sen, seni seveni görmeyecek kadar körsen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını ta içimde hissetmek.

Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde. Birbirimizi sevmenin gururu olmalı her şeyde.

Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin; ama bir şey hep engel olur. Nedir o biliyor musun? Gurur.

Bırakın 'senin İçin ölürüm' laflarını, önce kendiniz için yaşamayı öğrenin sonra başkası için ölürsünüz.

Hayatımdan gitmeyi tercih edenler için, dönüş seferleri sonsuza dek iptal edilmiştir.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Çünkü hayat; birinin tüm kalbiyle senin yanında olduğunu bildiğinde güzelleşiyor.

Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin; ama bir şey hep engel olur. Nedir o biliyor musun? Gurur.

Şu göğüs kafesimi genişleten umudum var oldukça, güzel günlere olan inancım hiç bitmeyecek.

Kimileri seviyorum der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir.

İnsan aklındakileriyle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyor.

Ömür dediğimiz nedir ki? Çay bardakta, soğuyana dek geçen zaman.

Zenginlik sabahları poğaça yiyebilmektir. Merdivenleri yardımsız çıkabilmektir. Güzel günleri bekleyebilmektir. Kendine inanabilmektir, zenginlik, varlığından mutluluk duyduğun herşeydir.

Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmenin ise yalnızlık.

Kendine bak kendine...
Özüne.
Sözüne.
Benliğine.
İlgilenme kimseyle.
Kim ne yemiş, ne giymiş
Bundan sana ne.
Sen kendini besle.
Bilgiyle,
Sevgiyle,
Şefkatle.
Ancak o zaman ulaşırsın,
İnsan olmanın erdemine.
Can Yücel

Vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir.

Bu yıl mısır çok oldu yılındandır yılından sana çorap orucem dassağımın kılından..

Umursamıyorum artık hiçbir şeyi ve istemiyorum kimseyi yanımda! Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa.

Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.

Kibar olmak, haklı olmaktan daha önemlidir.

Değişmek zor; ama bazen aynı adam olmak daha zor. Hayat öyle yüklenir ki; ne kalmak istersin, ne gitmek. O durumdayım işte.

Olurcesine isteyen beklemez sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi beni affetmeni olurcesine istediğimde anladım.

Yaşamayı bu soğumuş cehennemde, ölü bir dost gibi içim titreyerek değil sade, yaşamayı yaşamak istiyorum!

Aşkları da ayakkabılarınız kadar itinayla seçmezseniz, tıpkı ayağınızda olduğu gibi yüreğinizde de nasır oluşabilir..

Küfür burjuvazinin ağzında lağım çukurudur, işçi sınıfının ağzında açan çiçektir..

Karşılaştığımız herkes bir gülüşümüzü hak eder.

İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek. İşte aşk bu olsa gerek !

Özür dilemek değil affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak. Gerçekten pişman olduğumda anladım.

Ben yakmasam cıgarayı, sen yakmasan, o yakmasa; yandı gitti tütün ekicileri tarlalarda..

Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim.

Dünya öküzün boynuzlarında dururmuş, her kıpırdayısında deprem olurmuş. oysa dünya, halkların omzu üstünde durur, kıpırdasın da gör.

Bugün bu kuburda kokuşsam da yarın, çiçek dağlarında seyirtecek seyrim, değil mi ki burnumda tüten toprak kokusudur devrim!

Sen değildin görüş günü telorguden görünen, boncuklarla işlediğim sûretindi o senin; gölgenin güneşe nisbeti, leylim.

Gün gelir bu işe bu millet de şaşar, tam kurşun işlemez deminde karanlığın, bir ateş böceğidir başlar.

Memnun olan yok hayatından ! Kiminle konuşsam aynı şey. Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Hiç kimse mükemmel değildir.

Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.

Gözün arkada kalacaksa marifet değildir gitmek.

Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan.

Biliyorum suçluyum ve razıyım cezama. Çalmadım öldürmedim, ama daha kötüsünü yaptım.

Kimi ölüler bize ne kadar yakın, yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü.

Ne kadar zordur aslında sevipte seviyorum diyememek. Görüp görmemezlikten gelmek, yaşadığını bilipte benim için öldü demek.

Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış kendi yolumu çizdiğimde anladım.

Gitmek istiyorsa, bırakacaksın. Gitsin ! Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin?

Acılara bakıp da küsme sevdalara, gavura kızıp da oruç bozulmaz. Şok at kafandan acabaları, kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.

Keşke tanışmamıza hiç fırsat olmasaydı , ve seni hayatıma şeker misali karıştırmasaydım..

Kimine göre pişmanlık , kimine göre yanlışlık . Sen ne dersen de , dünya öyle bir yer ki ; her güzelliğin sonu sadece yalnızlık.

Çabuk olgunlaşmak için zeki insanlardan çevre edinmek gerekir.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Dört tarafı hüzünle çevrili yara parçasına aşk denirmiş. Yüreğimin coğrafyasına düşünce anladım.

Gittin mi büyük gideceksin ! Ayrılık bile gurur duyacak seninle. Gittin mi ayak..ların onun yakınından bile geçmeyecek. Gölgen bile kalmayacak ardında. Gittin mi onurunla gideceksin;

Almanlar yere sağlam başar derler aslında yere değil köpek bokuna basarlar bu köpek cennetinde..

Seveceksen, yalnız kaldığında aklına geleni değil, hiç aklından çıkmayanı seveceksin.

Anne karnına sigarken dünyaya neden sığamadığını ve sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan.

Sen kasırgalara dayanmışsın, rüzgârla mı yıkılacaksın.! Başka çaren yok yüreğim, dosta düşmana karşı ayakta kalacaksın.

Herşeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin. Çünkü beklentin ne kadar çok olursa, o kadar kırılırsın.

Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yanında tutanlar varmış, neden hiç yalnız kalmadığını anladım.

Bilir misin ne zordur severek yaşamak. Ona benimsin deyip sarılamamak. Ne zordur hep yakın hissedip aslında ondan uzak olmak.

Sessizlikten yaratmışsa evreni yaradan; seslerden sessizlikler yaratmaktır yaratıcılık..

Kuzu gibi olun diyorlar: büyüyüp ortaya çıkınca, köyün gibi gütmek için sizi.

Ona öyle nasıl bağlandın dediler. Ben değil o bağladı dedim.

Küçükken annem, yerde ekmek görünce: yükseğe köy kuşlar yer derdi. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi?

Beklemek güzeldir, ama doğru durakta.

Toprak gibi olmalısın. Ezildikçe sertleşmelisin! Seni ezenler sana muhtaç kalmalı ! Hayatı sende bulmalı.

Milyonlarca yıldır süren ve milyarlarla süründüren insanlığı, bu babaerkil düzen gidip anababakıl düzen gelmeli.

Ne hayır gelir öğüttüğü undan, sunmadığı somundan taşıma suyla dönen değirmenin.

Düzen bu: kadın ağlar, erkek bakar. Kadın duyar, erkek duymaz. Kadın sorar, erkek susar. Kadın gider, erkek içer.

Kart sensin, postal sana girsin.

Birini seveceksen, onu herşeyinle sevme. Çünkü bittiğinde; onu unutamamana değil, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.

Bazen zordur dönmek yada herşeyi unutup gitmek. Anladım ki insanı en acıtan şey; sevilmediğini bildiği halde delicesine sevmek.

Hayat şartları bizi ne kadar ciddi görünmeye zorlasa da hepimiz çılgınlıklarımızı paylaşacak birini arıyoruz.

Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel..

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

Benim halim memleketin hali.

Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin. Ama bir şey hep engel olur. Adı ne mi? Gurur .

İnkar edip içimizde sakladığımız şeyler gerçekliğini kaybetmiyor.

Benim öfkem gecelerin beyidir, kalkar bi tek çocuk ağlasa! İşte bak bu anasız yasa, kanuni'nin değil bizimdir.

Güle sormuşlar: neden dikenlışın? - beni yalandan değil gerçekten seven tutabilsin diye !

Unutma; onu artık unuttum demek, bir kez daha hatırlamaktır aslında.

Biraz değiştim, her şey kadar, herkes kadar, sen kadar. değiştim, unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni ben benimle savaşıyorum, seninle değil! ..sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın ne kazanab

Kim bilir belki komünistlerin ölseler bile kahrolmadıklarını gördüklerinden ötürü, gazaba geldi saldırdılar!

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle koru körüne. 'O olmazsa yaşayamam' demeyeceksin, demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.

Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler.

Aşk, sabahlara kadar uyumamak değildi aslında. Her sabah uyandığında, yaşamaktan önce onun gelmesiydi aklına.!

En uzak mesafe ne afrika'dır, ne çin, ne hindistan, ne seyyareler ne de geceleri.. Işıldayan yıldızlar . En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan.

Körfezdeki dalgın suya bir bak; göreceksin nato' nun kablosu durmakta derinde.

İlkin elifba'ydı, sonra alfabe oldu, derken abece, şimdi de a. b. d.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse..

Evet sevgili, kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, aşk peşinden neden yalinayak koştuğunu anladım.

Bir tek insanın bize 'iyi ki varsın' demesi, var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar.

Bazen tek ihtiyacımız olan bir el ve bizi anlayacak bir yürektir.

Ha gözlerinle müezzini aramışsın boş şerefede ha ankara'daki madara yöneticileri! Onlar da bulmuşlar birer amerikan mikrofonu oturdukları yerden okuyorlar ezanlarını.

Dünya bir meşin toparlaktır, allah da gol!

Bir hayli kırgınım. Beni anlamadığın kelimelerin, aslında her şeyi anlatıyor oluşlarına kırgınım.

Ah be dünya sen dönüyorsun onu anladık da bu insanlar senden daha hızlı dönüyor hemde ortada hiçbir yörünge yokken.

Hayat zorludur ama biz daha zorluyuz.

Hani iftar vaktine yakın susar ya insan, yokluğun o denli yakıyor beni. şöyle ne. Zaman okunur bu ezan, bir yudum su gibi özledim.

Hayatımdan gitmeyi tercih edenler için dönüş seferleri sonsuza dek iptal edilmiştir.

Suskunluğumu hafife alma, konuşursam kaldıramazsın.

Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın. Ömür dediğin şu andır onu da hakettiğin gibi yaşayacaksın.

Senden ayrılınca anımsadım dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu .

Hayattan aldığım en büyük ders: sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın.

Ağlayanı güldürebilmek; ağlayanla, ağlamaktan daha değerliymiş.

Sevgili, arayıp da bulduğun birisi değil. Hiç aklında yokken aşık olduğun kişidir.

Bir deniz anasıdır umut taa suların ortasında, açılır kapanır, açılır kapanır, kapanır kapanır açılır.

Sevgili dediğin koluna değil, yüreğine yakışmalı. Ve öyle gelip geçici bir heves değil, sonsuza dek nefesin olmalı !

Ülkenin, farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent. İlk isyan hep sende başlardı. Cezasını çekmek hep bana kalırdı.

Sebepsiz sevmektir aşk, nedeni olmadan bağlanmak birine. Hatta sarılamamaktır utançtan, çünkü utanmaktır sevmek aslında.

Öyle herkesi sevmeyeceksin. Seviyorum' demeyeceksin ! Seni seviyorum' diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.

Yalnızım. Çünkü herhangi biriyle değil, beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.

Çaresiz dertlere düştüm, yok mü bunun çaresi? Var:yaşamayı ölecek kadar sevmek !

Seni seviyorum demek değil ki marifet, önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek.

Biz şenlen yatmıyoruz ki, yaşamıyoruz da; hep yarışıyoruz, sen mi ben mi? Önce kim ölümü öldürecek diye.

O da senin gibi seviyor mu dediler. İşte cevap veremediğim tek şey buydu.

Gülümsemek, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur.

Yahu, nedir bu bendeki esrarlı ısrar? Aynı rüyaya dalarmış gibi tekrar tekrar, yüzyıllardır seni her gördüğümde çıplak, yeşeren gözlerimden düşer oluyor bir yaprak.

Bir faşist görünce kahroluyor, kahrediyorum, insanlığın en amansız lüveri şiirle!

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

Seninle olmanın en romantik yani ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak.

Yeter bee! İstemiyorum artık kimseyi yanımda. Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa.

Yormak istemiyorum artık kimseyi yorgunum zira! Kelimeleri yanyana getiresim yok kendimi anlatmak için. Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için. Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var. Yetmiyor bildiklerim..

Unutma! Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın biri seni bulacak. Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan biraz ürkeceksin. Ne kadar dirensen de nafile insansın sonuçta seveceksin.

Ekmeğe zam, tuza zam; doğruyu söyleyene dam.

Bir şanstan söz ettirmeyecek kadar, mükemmel olmalı aşk.

Kırılmasın diye üzerine titrerdim. O hep üşüyorum sanırdı.

Bir insanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş. Çok acıttığında anladım.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer..

Kimileri 'seviyorum' der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir.

Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun ! O zaman yoldan çekileceksin.

Birini ne kadar çok seversek hayat onu bizden o kadar çabuk alıyor.

Kara kaşlı bir bulut geldi.. Gürledi ama yağmadı değil yağmadı ama gürledi gitti.

Yalnızlığım benim çoğul türkülerim, ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.

Hayatına girmek isteyene, tam zamanında açmalısın kapını ! Ve tam zamanında çıkarmalısın, sevginden şımarmaya başlayanları.

Seninle olmanın en kötü yani ne biliyor musun? Seni seviyorum' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Bu kızmış taşlar, demirler ve dikenli teller arasında, sevgilim, böylesine bir umut çiçeği çorak gözlerimde açan hayalin.

Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş, sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.

Şişede durduğu gibi durmaz ki kafir, tutar insana insanları sevdirir, kimi de tutamağı tutar, tutar insanı insanlardan bezdirir.

Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet.

Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hemde hep senin kalacakmış gibi.

Dilekçeyim masalar odalar arasında, yürek değil, sol yanımda on altı kuruşluk pul, usulsüzüm yolsuzum..

Sana ihtiyacım var, gel ! Diyebilmekmiş güçlü olmak, sana 'git' dediğimde anladım. Biri sana git dediğinde

Zamanımız ne kadar azsa yapacak işler o kadar çoktur.

Keşke kendini bırakıp gitse insan. Ama olmuyor.

Uğruna bir şeylerden vazgeçeceğin insanı bulmak kolay; ama hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda kalmayacağın insanı bulmak asıl olay.

Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşk'ti bizimkisi, gerisi hikayeydi ..!

Hem ben sana bir şey söyleyeyim mi: ben aslında seni görmek filan değil, düpedüz seni istiyorum.

Kural bu: en çok seven, hep en önce terkedilir. Unutma; vedalar acıtsada, bazen gitmek gerekir.

Yaşadıklarını kâr sayma: yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yasa, sevdiğin kadardır ömrün.

Gururunu hiçe sayıp don demezsen, hergün arkasından bakmakla yetinirsin.

Var olan bir şey varsa, o da yokluğun senin..

Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: sen bilirsin.

Hepimiz zirvede olmak istesek de asıl keyif oraya tırmanırken yaşadıklarımızdır.

Böyle kısraga bindim ki kanser; dörtnala gidiyoruz, gidiyoruz yapraklarla, ağaçlarla nazım'ın ormanına.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Bu memlekette göte

Gidiyorum ben boşçakallar, siçmişim ortalık yerinize. kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Nerden bileceksin! Sen hiç benimle olmadınki, ya aklın başka yerdeydi ya yüreğin.

Bazen kırdım, çoğu kez kırıldım; ama ben hiç kimseyi kaybetmedim, sadece zamanı gelince vazgeçmesini bildim.

İnsana en çok ne koyar bilir misin? Yanyana oturduğun halde, ona hiçbir zaman 'seni seviyorum.' diyemeyeceğini bilmek..

Aşkta kimsenin kimseden farkı yok.

Bilmelisin ki . Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.

Kadından meleklik bekliyorsan, ona cennetini sunacaksın.

Gün içinde başımıza gelen küçücük şeyler gün sonunda koca bir mutluluğa dönüşüyor.

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Sevgi emekmiş. Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.

Bilmelisin ki, gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!

Önemli olan bir omuza yaslanmak değil; o omuzda yaslanmak. . . !

Sen, seni seveni görmeyecek kadar körsen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur işte.

Kan yasası bu insanın: üzümden şarap yapacaksın, çakmak taşından ateş, ve öpücüklerden insan!

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık; çalınan birinin kalbiyse eğer.

Ölürsem neye gam yerim ki en çok? Bi daha küfredemeyeceğime.

İnsanın olabileceği boyuta engel olan ne kadar unsur varsa ben buna öfke duyuyorum.!

Gerçekten seviyorsan hiçbiseyi mazeret etmeyeceksin. Gerçekten seviyorsan eğer sonuna' kadar değil, 'sonsuza' kadar seveceksin.

Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür.

Beni derginin kıçına koyanın gelir kıçına korum.

Sevdiğin kadar sevilirsin.

Parayla 'klas insan' olunmuyor.

Üç harf yanyana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin. Sen dersin. Ben dersin. Sen, ben biter; biz dersin. Gün gelir git dersin. Peki dur kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?

İnsanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek sevdiği acıtabilirmiş.

Terzi kolların kırılsın; gerçek de bana dar geliyor.

O çocuklar, o yapraklar , o şarabî eşkiyalar, onlar da olmasa benim gayri kimim var?

Nasıl ki delik bir ayakkabıyı tamir ettirdiğinizde, yalnızca bir miktar ömrünü uzatmış olursanız; delik bir aşkı onarmaya kalkıştığınızda da, asla eskisi gibi olmayacaktır.

Git demek kolay ama gittikten sonra üzüleceksin.

Gidene söylenecek söz yok, sevse zaten gitmezdi; ama gelene de pek sevinmemek gerek, çünkü o da başkasından geldi.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense hep arkandan ağladım.

Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin; ama bir şey hep engel olur. Nedir o biliyor musun? Gurur.

Aşk; herkesi o'na benzetip, kimseyi o'nun yerine koyamamaktır..

Ölüm tarafından asla asimile edilmemiş bir yurttaşınız olarak, dayanıyorum dayanışma kapınıza, 'yaşasın özgürlük' diye haykırarak.

Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.

Aslında bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım..

Bu damsız damda, bu havvasız havada saf şair olamıyor adam, sokmuyor sırf şiirsel yorum.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Ben gidiyorum dediğimde, 'gitme' diyen birini değil, ben de geliyorum, yalnız gidemezsin! Diyen birini istiyorum..

Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkiside aynı acı, ikiside rezil. Daha önce de gitmiştim ama böyle kalarak değil !

Gitmek unutmak değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken, sen buna gitmek mi diyosun?

Haykıracaksın ama isyan etmeyeceksin. Ağlayacaksın ama belli etmeyeceksin. Onsuz kalacaksın belki; ama asla vazgeçmeyeceksin .

Sevmek seviyorum demek değil, yüreğinde hissetmektir..ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.

Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun. Ve sakin unutma; gittiğin kadar değil, hakettiğin kadar unutulursun.

Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil, bi ömür hiç bırakmamaktır.

Kaşı babam kaşı demeye kadar, mahmut başar kardeş, kazı babam kazı, kaslarını.

Solda adammı var necip fazıl'ı anlayacak. Hepsi dangalak.

Devrimcilik gibi şairlik de inen darbeyi duyabilmektir, kaslarının liflerinde: ister copların darbesi olsun, ister bilincin..

Alaturka musikide en çok, kürdi-li hicazkar makamını seviyorum. Amma bölücüymüşüm haa!

Öyle sevmelisin ki beni; bırakıp giderken hayatı, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde. Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde.

Var olan bir şey varsa, o da yokluğun senin.

Galiba yoruldum. Herşey kadar, herkes kadar, sen kadar. 'Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.

Ne sahip olduğundur hayat, ne de umdukların bunca zaman. Yüreğin kadardır hayat! 'Seviliyorsan renkli, seviyorsan siyah beyaz.

Kendi elinle kazdığın kuyuya, aşk, ufacık bir taş atmaktır. Gürültüsü büyüyünce sessizliğin, marifet, yosunlar gibi susmaktır.

Bazen dur demek yetmez gidenin arkasından! Giden mecbursa gitmeye ve sen mecbursan kalmaya hiç bir söz yetmez.

Can yücel'e sormuşlar; neden hep babanıza şiir yazıyorsunuz? Üstad vermiş cevabını ; anneme olan sevgimi yazacak kadar şair değilim..

Her yürek sevebilseydi eğer ayrılık hiç olmazdı. Her seven yürekli olsaydı zaten 'aşk' bu kadar basit olmazdı !

En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir. Birbirini anlamayan.

Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.

Belki de insan sevmeyi bilmediğinden değil, sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.

Ne kadar güzel geçti bütün yaz, geceler küçük bahçede, sen zambaklar kadar beyaz, bense yasak bir düşüncede.

Görmedikçe gördüğün bu mucizeleri, görmedikçe senin gözlerinle evreni, göremiyorum ki dünya gözüyle seni.

Öyle parçalandım ki ömrümde. Sevgi ile öfke arasında. Sevgimi öfke vurdu, öfkemi sevgi kaçırdı, içim parçalandı arada.

Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler..

Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir!

Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer..

Hayat o kadar acımasız ki; bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmemiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

Verdiğim değeri haketmeyen insanları silmeyi, arkama dönüp bakmamayı, hiç kimse için kendime saygımı yitirecek bir şey yapmamayı. Gözyaşlarımın değerini bilmeyi ve onları üç kuruşluk insanlar için harcamamayı, ben izin vermeden kimsenin beni üzemeyeceğini, kendimin her şeyden önemli olduğunu. Zor oldu, geç oldu, ama öğrendim!Verdiğim değeri haketmeyen insanları silmeyi, arkama dönüp bakmamayı, hiç kimse için kendime saygımı yitirecek bir şey yapmamayı. Gözyaşlarımın değerini bilmeyi ve onları üç kuruşluk insanlar için harcamamayı, ben izin vermeden kimsenin beni üzemeyeceğini, kendimin her şeyden önemli olduğunu. Zor oldu, geç oldu, ama öğrendim!

Biriyle dalaştığımızda tek başardığımız onun bize daha çok zarar vermesini sağlamaktır. Öğrendik ki.. Her yarayı saran zaman değil sevgidir.

Bi hayli kırgınım. Kime olduğunu, neden olduğunu bilmeden. Belki hayata, belki kendime, belkide dilimden düşmeyen keşke'lere .

İçeriden ve dışarıdan geliyorlar, kimisi böyle ölü, kimisi dipdiri. Dışardan ve içerden geliyorlar umudumuzun çocukları.

Gül benizli isyanım! Ekşi çıktıkça kanım, arta durdu bicanım. Ben ölsem ölsem bile dipdiri o.

Bilmelisin ki.. Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.

Sen şimdi yazdığım şiirleri kendi üstüne alınıyorsun değil mi sevgili? Sana kafiyeli cümleler fazla gelir! Satır aralarındaki boşluklarda oyala kendini.

Uslu ayaklarla başlamış yolculuk yürünmez öyle, bazen durulur, ve iner erenler katına yorgunluk; kapanır sükun üzre kitaplar.

Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum' diyebilmekmiş sevmek git dediklerinde gittiğimde anladım.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer..

Anladım ki aşk; her iki tarafı da mağdur eden, yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem.

Birine verilecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Ülke bölünsün istiyorum: yandaş, yalaka ve yavşaklar bir tarafa. Onurlu, şerefli, üreten emekçi insanlar bir tarafa.

Bu gül bir şeyin anısı olacak ama neydi unuttum. Kimbilir belki de sabah sabah yeniden açan umudun.

Fukara bir midyeden başlayan deniz, nasıl da büyüdü mavi oldu. Oturmuş yere hanım hanımcık, ölümün ayaklarını yıkıyor.

Gönlün rahat mı? Elinden geleni yaptın mı? Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın.

Yorumlar 10 Adet

Perihan

Müge Buket Erciyas

[31581] numaralı söz için:
Bu sözün Can Yücel'e ait olduğuna emin misiniz? Onun imgelerine, yazın duruşuna ait değil bariz bir şekilde

Perihan

Elif

[4995] numaralı söz için:
Güzel sözler

Perihan

Hatice

[5082] numaralı söz için:
Bu şiirin adı nedir

Perihan

Zeki Yüncüoğlu

[5046] numaralı söz için:
Can Baba Gibi Bir Söz, Şiir Ustasının bu kadar basit ve aslında derin anlam içerir gibi görünen ancak anlamsız bir söz söylemiş olacağına ihtimal veremem!

Perihan

sanane

Bu adama da hep aşk şiirleri yazmış

Perihan

EDA AYDIN

COK UZUN BİR HAYATI VAR

Perihan

Muratt ceyhan

İğneli şiiri bir harika...

Perihan

meliha haskul

Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan
Can yücel
bıktıran biz değilizki onlar...

Perihan

Can Abi

Kendine bak kendine...
Özüne..
Sözüne..
Benliğine..
İlgilenme kimseyle..
Kim ne yemiş, ne giymiş
Bundan sana ne..
Sen kendini besle..
Bilgiyle,
Sevgiyle,
Şefkatle.
Ancak o zaman ulaşırsın,
İnsan olmanın erdemine.
Can Yücel

Perihan

muşlu

sözler çok iyiymiş

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste