Bu sayfada Şair, yazar,senarist Attila İlhan ait 80 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Attila İlhan kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Attila Hamdi İlhan mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Attila İlhan hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Attila İlhan sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Attilâ İlhan (15 Haziran 1925 - 11 Ekim 2005), Türk şair, romancı, deneme yazarı, gazeteci, senarist ve eleştirmen. Aydın çalışmalarıyla Türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuştur. Tiyatro ve sinema sanatçısı Çolpan İlhan'ın ağabeyidir.
15 Haziran 1925'te Menemen'de doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat'ında, 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözaltında kaldı. İki ay haρiste yattı. Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi'ne yazıldı. Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanında Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü şairi geride bırakarak aldı. 1946'ta mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Üniversite hayatının başarılı geçen yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayımlanmaya başladı. 1948'de ilk şiir kitabı Duvar'ı kendi imkânlarıyla yayımladı.
1948 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Nâzım Hikmet'i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris'e gitti. Bu harekette faal olarak yer aldı. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan birçok karakter ve olaya temel oluşturmuştur. Türkiye'ye geri dönüşünde başı sık sık polisle derde girdi. Sansaryan Han'daki sorgulamalar ölüm, tehlike, gerilim temalarının işlendiği eserlerinde önemli rol oynamıştır. Şair bu gerilim havasını ilk şiirlerinde olmasa da özellikle Bela Çiçeği gibi kitaρlarında eski günlerini yâd ettiği ya da eleştirdiği şiirlerini yayımladı. Birkaç kez gözaltına alındı.
Aşağıdaki Attila İlhan sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Attila İlhan sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Ben aşk nedir bilmem. Eski kafalıyım. Bir seni bilirim bir de adın geçince sıkışan kalbimi.
Döndüm arkamı sana. Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin.
Döndüm arkamı sana. Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin.
Döndüm arkamı sana. Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin.
Döndüm arkamı sana. Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin.
Bu ülkenin nüfusunun %10'luk hain kontenjanı vardır.
Bir gece sabaha karşı en kilitli kapılarım açılacak, yalnızlığımdan çıkıp gideceğim.
İnsan bir düşünse ne çok şey bulabilir, hatırlamak, gülmek ve ağlamak için.
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin.
Bir gece vakti aklına gelsem uykunu tutsam bırakmasam.
Hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felaketim olurdu, ağlardım.
Sevmek insan yüreği kadardır: küçükse, büyüğünü taşıyamazsın.
Yoruldum sevmekten, şu köşede nefret edeyim biraz.
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
Koşar gibi yürüyüşün
Karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün.
İnanmakta geç sevmekte çabuktum.
Yaşarken çektirdiler, şimdi doğumunu kutluyorlar.
Elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün. Eylül'den itibaren geceler hazindir, uzundur.
İkiden bir çıkınca bir kaldığı yalan, sen gidersen ben kalır mıyım o zaman.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin takılır kalırsa uzaklara hele kulakların deli gibi çınlarsa zamansız, bil ki bir yerlerde özleniyorsun.
Şimdi git on beş yıl önce gel. Yalnızlar sokağında bekliyorum.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım.
Kimin elinin, kimin cebinde olduğu belirsiz, tek kesinlik şu ki, 'encebi'nin eli, çıkmamak niyetiyle, bizim cebimizdedir.
Türkiye'de asıl sorun aydınların yabancılaşmasıdır.
Mutluluk uzun sürmez mutlaka gündeliktir. Ölüme yenik düşen aslında korkuya yeniktir.
Ben çocuklar gibi sevdim! Devler gibi acı çektim.
Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir.
Sen istinyede bekle ben burdayım. İçimde köpek gibi havlayan yalnızlığım.
Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır.
Aydınlık neyin oluyor senin.
Acı bir tutun gibi yakıyor genzimi, senden uzak olmak.
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır. Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım. Bu gece dağ başları kadar yalnızım.
Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak, hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur, insan bir akşam üstü ansızın yorulur.
Ölmek kimi zaman rezilce korkuludur. İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur.
Dağları aydınlatan bizim gözlerimizdir bugün yenik de olsak yarın yeneceğiz.
Ben gidip başıma belâlar aramışım o kalıp mevlâsini bulmuş.
Gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım.
Bekleme yapmayın! 'Aşk'ını alan 'acı'ya doğru ilerleşin.
Ne güzel bir yalansın sen, hep inandığım.
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam , aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
Onu neden sevdiğimi bir türlü anlamıyor. Ağzı temmuz sıcağı, bakışları sonbahar.
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.
İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan.
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
Kimi sevsem sensin.
Görünmez bir mezarlıktır zaman.
Sovyetler birliği dağıldıktan sonra kgb'nin belgelerinden görüyoruz ki, türkiye'deki sosyalistlerin pek çoğu maaşa bağlanmışlar orada. Bugün de alman vakıflarından, amerikan vakıflarından maaş alarak, avrupa fonlarından para alarak, onlar adına hareket eden pek çok basın yayın organlarında görevli isimler vardır ve bunlar artık ayıp olmaktan da çıkartılmıştır. Maalesef türkiye bu noktaya gelmiştir.
Ben sana mecburum bilemezsin.
Geleceğim bekle dedi. Ben beklemedim o da gelmedi. Ölüm gibi bir şeydi, ama kimse ölmedi.
Kolay diyorsun, gel bir de sen yasa sensizliğimi..
Acının umutları yok ettiği anda, umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan ben hep o bildiğin adresteyim.
Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun kanıma girdin kabulümsün.
Gel sevgilim gel, benim dünyama gel çok zaman var içimde yerini hazırladım.
Zamanlar değişti ayrılık girdi araya hicrana düştük bugün elde var hüzün.
Kendini martılarla bir tutma. Senin kanatların yok. Düşersin, yorulursun.
Gözleriniz olmasa konuşamayacaktım. Hep böyle cana yakın mı bakarsınız?
Bazıları şiir sevmez, çünkü onların yaraları yoktur. Ama yaraladıkları vardır.
Tek başına özgürlük ne işe yarayacak, özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiyle.
Sevmek insanın yüreği kadar küçükse, büyüğünü taşıyamazsın!.
İnsan olmanın bütün komplekslerini yenmiş, günü dipdiri yakalayan, hayatın anlamını çözmüş bir bilge insan; bir yol gösterici.
Türk aydını dediğimiz kişi, batı'nın manevi ajanıdır.
Canını kurtarayım derken vatanından olursun.
Hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
Sana gelirken hep ellerim ceplerimde gelirdim, olur da aşkımın elleri usumuştur. Avuçlarımda ışıtırım diyerekten .
Yangınlardan ateş çaldım Gökyüzünden rüzgar Hiçbiri mutlu etmedi seni.
Allah'ım beni öyle bir sonbahar ayazında canımı al ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamasın.
Döndüm arkamı sana, sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin..
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
İnanmakta geç sevmekte çabuktum.
Gülümse tozu gitsin yalnızlığımızın.
Sen yoksun, deniz yok, yıldızlar arkadaşım. Ya bu gece harika bir şeyler olsun; Yahut bir bomba gibi infilak edecek başım...
Kim aşkın aleyhinde atıp tutarsa, garanti aşıktır.
Kolay diyorsun, gel bir de sen yaşa sensizliğimi.
Eğitim, savunma ve ekonomi milli olmalıdır, olmazsa sevr gelir.
Tek kişilik hayatta, çift kişilik hayaller kurmayacaksın. Kırılırsın.
Oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul. Adım sonbahar..
İnsan sevdiğini bırakmaz, sevmek bırakır insanı..
Sen benim 'hiçbir' şeyimsin. Varlığın yokluğun anlaşılmaz.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin takılır kalırsa uzaklara hele kulakların deli gibi çınlarsa zamansız, bil ki bir yerlerde özleniyorsun.
Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir.