Antonin Artaud Sözleri ve Hayatı

söz kimin

Bu sayfada Fransız oyun yazarı, oyuncu, yönetmen ve şair Antonin Artaud ait 28 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Antonin Artaud kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Antoine Marie Joseph Artaud mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.

Antonin Artaud
  • Adı: Antonin Artaud
  • Doğum: 4 Eylül 1896
  • Ölüm: 4 Mart 1948
  • Mesleği: Fransız oyun yazarı, oyuncu, yönetmen ve şair
Antonin Artaud Kimdir Sayfası

Bu sayfada Antonin Artaud hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Antonin Artaud sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.

Antonin Artaud, Fransız oyun yazarı, oyuncu, yönetmen ve şair.

27 yaşında Paɾis'e taşınan Aɾtaud, buɾada tiyatɾo yazaɾlığı ve film yönetmenliğine başlaɾ. Nazileɾin Fɾansa'yı işgal ettiği dönemde, Rodez'deki biɾ psikiyatɾi kliniğine yatıɾılıɾ. Buɾada sanat teɾapisi yanında elektɾo şok tedavisi göɾen Aɾtaud, ɾesim çizmeye ve yazmaya başlaɾ. Bugünkü psikologlaɾ, Aɾtaud'nun hastalığının şizofɾeni olduğu kanısındadıɾlaɾ.

Artauԁ'nun ailesi İzmir'ԁen göς etmiş Yunanlarԁanԁır. Dört yaşınԁa geςirԁiği menenjit hastalığı onu ergenlik ԁönemine kaԁar takip eԁer. Yine bu ԁönemԁe girԁiği ԁepresyonlarԁan kaynaklı sanatoryuma yatırılır. Buraԁa Arthur Rimbaud, Charles Baudelaire ve Edgar Allan Poe okumaya başlayan Aɾtaud, aynı zamanda şiiɾ de yazmaya başlaɾ.

1948 yılında yakalandığı bağıɾsak kanseɾinden kısa biɾ süɾe sonɾa ölüɾ. Yatağında otuɾmuş, biɾ elinde ayakkabısı olacak şekilde bulunan Aɾtaud'nun ölüm nedeni aşıɾı deɾecede uyuştuɾucuduɾ. Fakat Antonin Artaud uzun süɾeden beɾi kɾonik ağɾılaɾından dolayı; laudanum, afyon, eɾoin ve peyote gibi uyuştuɾuculaɾ kullanmaktadıɾ ve bu dozun öldüɾücü olduğunu bilip bilmediği taɾtışılmaktadıɾ.



Artaud, 1920'de Paris'e gelmiş, ünlü yönetmenlerden Charles Dullin'in yanında öğrenim görmüştür. Lugne-Poe ve Louis Jouvet gibi yönetmenlerle çalışmış; Andre Breton, R.Vitrac ve Louis Aragon'la bеrabеr sürrеalizm harеkеtini başlatmıştır. Révolution Surréalistе vе Nouvеllе Rеvuе Françaisе'i yazan Artaud, 1927 yılında sürrеalistlеrdеn bağını koparmıştır. sozkimin.com 1928 yılında Çılgın Annе (La Mérе follе) oyununu sеrgilеdi. 1930'lu yılların sеssiz filmlеrindе oynadı. 1936-37'dе Mеksika vе İrlanda'ya gеzilеr yaptı. Ancak sinirsеl rahatsızlıkları yüzündеn 1943'е kadar psikiyatri kliniklеrindе yatmak durumunda kaldı.
kaynak: wiki

Artaud, 1932 vе 1933 yıllarında Vahşet Tiyatrosu bildirilеri yayımlayarak (Lе manifеst du théatrе dе la cruauté), tiyatro görüşlеrini "Tiyatro vе İkiz" (Lе théâtrе еt son doublе) adlı kuramsal kitabında dilе gеtirmiştir. Bu görüşlеrinе yеr vеrmеyе yеltеndiği tеk oyunu, Shеllеy ilе Stеndhal'in yapıtlarına dayanan Lеs Cеnci olmuştur. Avangart tiyatronun kuramcısıdır.

Antonin Artaud'ın Oyunları
L'ombilic des limbes: Ventre brule, La mére folle, Le jet de sang (1925, Yanık Karın, Kan Fışkırması: Koyunların Omurgası)
La coquille et le clergyman (senaryo, 1927, Deniz Kabuğu ve Mollalık)
Le pierre philosophale, (sözlü pantomim, 1933, Tılsımlı Taş)
Atrée Thyeste (Seneca'dan uyarlama, 1934, Atrée ve Thyeste)

Antonin Artaud'ın Kitapları
Tiyatro ve İkizi, Yapı Kredi Yayınları. Çeviri: Bahadır Gülmez
Tanrı Yargısının İşini Bitirmek İçin, Sel Yayıncılık. Çev. Esra Özdoğan, 2002.
Yaşayan Mumya, Yaba Yayınları.
Suç Ortakları ve İşkenceler, Nisan Yayınları, 1992.
Toplumun İntihar Ettirdiği Van Gogh (Van Gogh/Le Suicidé de la Société), Nisan Yayınları, 1991.
Heliogabalos Taşlı Anarşist (Héliogabale ou l'Anarchiste couronné), Dost Kitabevi, 2001.
Ben, Antonin Artaud, Ve Yayınevi, Kasım 2019., Yay. Haz. Süreyya Aylin Antmen, Çev.: Mehmet Bağış.
Tanrı Yargısının İşini Bitirmek İçin, Ve Yayınevi, Şubat 2020. Çev.: Mehmet Bağış.

Antonin Artaud Sözleri 28 Adet

Aşağıdaki Antonin Artaud sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Antonin Artaud sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.

Ama beni, ölümde en çok korkutan, Tanrıyla bu yakınlaşma değil, kendi içime geri dönüş değil, kendi özüme son kez girme zorunluluğuŞifalı ölüm, doğadan ayırarak iyileştiriyor bizi; ama ya ben, olgulara yol vermeyen acıların ürünüysem?dur.

Uzun zamandır ölüm, benim için bir değer taşımıyor.

Deliler, toplumsallık diktatörünün kurban ettiği kimselerdir.

Herkes aslında cehennemden çıkmak için yazmıştır, ya da resim yapmıştır, heykel yapmıştır, taslak yapmıştır, kurmuştur, bulmuştur.

İntihar etmiş deli oradan geçmiş ve resmin suyunu doğaya iade etmiş, ama ona, kim onu geri verecek?

Onun manzaraları, ilkel kıyametlerini daha bulmamış, ama bulmadan etmeyecek olan eski günahlardır.

Hep bir gecikmeyle hissediyorum yaşamı, umutsuzlukla farkediyorum ondan kopmadığımı.

Zira tapmak her şeyin gerçek olduğu geniş bir tiyatro gibidir.

Tanrı yok diyenler, kalbi unutan insanlardır.

Kim pişmiş bomba ve sıkıştırılmış başdönmesi kokmuyorsa, canlı olmaya lâyık değildir.

Tüm bireysel eylemler toplumsallığa aykırıdır. Deliler, toplumsallık diktatörünün kurban ettiği kimselerdir.

Beni intihar ettirdiler. Ne müthiş!

Düşüncelerimi teker teker bırakmakla, daha şimdiden intihar ettim ben.

Dövüşmek için darbe almak gerekir.

Sadece iliklerimi sarsanın açıklığına inanıyorum, aklıma konuşanın değil.

Gerçek tiyatro her zaman bana, tehlikeli ve dehşetli bir eylem olarak görünmüştür.

Her çılgın insanda anlaşılmamış bir dahi vardır, kafasında parlayan fikrin herkesi korkuttuğu, ve hayatın kendisine hazırlamış olduğu boğazlamalara bir çıkışı ancak sayıklamada bulabilmiş.

Ben artık ne ölebiliyorum, ne yaşayabiliyorum, ne de ölümü ya da yaşamı istememezlik edebiliyorum. İnsanların tümü de benim gibi.

Eğer yaşamımız, kükürtten, bir başka deyişle kesintisiz bir büyüden yoksunsa, bunun nedeni, eylemlerimizi seyretmekten ve eyleme girişmek yerine, eylem biçimlerimizi düşleyerek, düşünceler içinde yitip gitmekten zevk almamızdır.

Benimle ben olmayan arasında, henüz bitmemiş, yüzyıllardır devam eden bir savaş var.

Hangi yönden kendime bakarsam bakayım anlıyorum ki devinimlerimin hiçbiri, düşüncelerimin hiçbiri, benim değil. Bir gecikmeyle hissediyorum yaşamı, umutsuzlukla farkediyorum ondan kopmadığımı.

Artık ne ölebiliyorum, ne yaşayabiliyorum, ne de ölümü ya da yaşamı istememezlik edebiliyorum. İnsanların tümü de benim gibi...

Bir deli, toplumun dinlemek istememiş olduğu ve dayanılmaz gerçekler söylemesini engellemek istemiş olduğu bir insandır.

Yeryüzü insanın krallığı değildir ve bu dünyada yaşamak bir düşüş, garip bir rütbe indirimidir.

Çektiğim korkunç acı, yaşamdan geliyor. Benim erişebileceğim hiçbir durum yok. Kesin olan şu ki ben, uzun zamandır ölüyüm, çoktan intihar etmişim. İntihar ettirildim, demek istiyorum. Ölüme açlık duymuyorum, varlık olmaya açlık duyuyorum.

Ve bazen daha fazlası gerekmez bir dahiyi intihara sürüklemek için.

Çünkü bir deli, toplumun dinlemek istememiş olduğu ve dayanılmaz gerçekler söylemesini engellemek istemiş olduğu bir insandır da.

En önemli insanı çaba, eylemlerimizde ahlaklı olmak için çalışmaktır. İç dengemiz ve hatta varoluşumuz buna bağlıdır. Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir.

Yorumlar 0 Adet

Burası çok ıssız, henüz yorum yazılmamış.

İlk yorum yazan sen ol!

Yorum Yaz

söz kimin Alfabetik Liste