Bu sayfada Roman ve deneme yazarı Andre Gide ait 39 adet sözleri / alıntıları ve hayatı yer almaktadır. Andre Gide kimdir? Ölüm / doğum tarihi kaçtır? Andre Paul Guillaume Gide mesleği, nereli, hayatının özeti, kısaca özgeçmişi, kaç yaşında gibi bilgilere ulaşacaksınız.
Bu sayfada Andre Gide hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Andre Gide sayfasında hata veya düzeltme bildirimi için lütfen çekinmeden bizimle irtibata geçiniz. Bildirin.
Andre Gide, Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi olan bir Fransız yazardır.
22 Kasım 1869'da Paris, Fransa'da doğdu. Babası Protestan inancına sahip bir köylü kökenliyken, annesi Katolik'ti. Eğitimine Alsace Okulu'nda 8 yaşındayken başladı, ancak sık sık hastalanması nedeniyle eğitimi kesintiye uğradı. Andre Gide, henüz 11 yaşındayken, 1880'de babasını kaybetti, o da Paris Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan babasının kaybıyla büyüdü.
1889'da okuldan mezun olduktan sonra Andre Gide, yazarak hayatını kazanmaya karar verdi. Yazın kariyerine 1891 yılında 21 yaşındayken André Walter'in Günlükleri ve Narsis Üstüne İnceleme adlı eserleriyle başladı, ancak bu eserler başarısızlıkla sonuçlandı.
1893'te Kuzey Afrika'ya bir seyahate çıktı ve Arap dünyasının farklı kültürlerini tanıma fırsatı buldu. Fransa'ya döndüğünde, o dönemin katı toplumsal normlarına karşı rahatsızlık duymaya başladı. 1894'te tekrar Kuzey Afrika'ya gitti ve burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas ile tanıştı. Bu tanışma, eşcinselliği kabul etmesine yol açtı. Annesi hastalandığında Fransa'ya döndü.
1895'te kuzeniyle evlendi ve 1896'da Normandiya'da bir komünün belediye başkanı oldu.
1908'de seçkin yazarlarla birlikte Nouvelle Revue Française adlı edebiyat dergisini kurdu. 1916'de 16 yaşındaki Marc Allégret ile romantik bir ilişki başlattı, bu durum ailesiyle gerginliklere yol açtı. Eşi, Andre Gide'nin yazdığı mektupları yok etti.
Aşağıdaki Andre Gide sözleri hakkında hata olduğunu düşünüyorsanız veya sayfamızda bulunmayan Andre Gide sözlerini sayfaya ilave etmemizi istiyorsanız irtibata geçiniz. Bildirin.
Gündüzlerin sıkıcı uzunluğunu ve dayanılmaz boşluğunu aldatmak için öğlenleri yatıp uyuyorum.
Öyleyse sen, umutsuz bir aşkı, insanın uzun süre yüreğinde saklayabileceğine inanıyorsun?
Ama bence alçak gönüllülüğü, değerli birini sevmek kadar hiçbir şey öğretemez.
İyileşmenin ilk koşulu bu iyileşmeye inanmaktır.
Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.
Olmadığın biri olarak sevilmektense, olduğun biri olarak nefret edilmek daha iyidir!
Olmadığın biri olarak sevilmektense, olduğun biri olarak nefret edilmek daha iyidir!
İnsan, kıyıyı gözden kaybetme cesareti olmadan yeni denizler keşfedemez.
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyince insan okyanusu keşfedemez.
Öfke, aklın alevini söndüren büyük bir rüzgardır.
Nice hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.
Umutsuzluk nedeniyle korkup kaçma. Umut umutsuzluğun ötesindedir. Aş, yürü, geç onu. Karanlık geçidin ötesinde, ışık bulacaksın.
Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez.
Gerçeği arayanlara güven ve onların bulduklarından şüphe et.
Güzel geleceği bekleyerek görkemli gençliklerimizi eskitiyorduk, işte burada hata yapıyorduk.
Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.
Bilge kişi, herşeye şaşan kişidir.
Ani yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.
İhtişam baktığın şeyde değil, bakışında olmalıdır.
En acınacak kurbanlar, dalkavukluğun kurbanlarıdır.
Olmadığın insan olarak sevilmektense olduğun insan olarak nefret edilmek daha iyidir.
İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.
İnsan kendini sürükleyeni isteyerek izlediği vakit bağını hissetmez; ama direnmeye, uzaklaşarak yürümeye başladığı vakit çok acı çeker.
Aptal görünmeye çalışmak en büyük akıllıklıktır.
İnsan öncelikle kim olduğunu anlamalıdır.
Her isviçreli kendi büzülünü içinde taşır.
Her türlü kötülüğü yapmaya muktedir iken, kötü bir şey yapmamak: işte, budur iyilik.
İhtişam baktığın şeyde değil bakışında olmalı.
Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.
Gerçeği arayanlara inanın. Bulduklarını iddia edenlerden çekinin.
Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.
Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın, siz yapmayın.
Yerinmeler, acınmalar, pişmanlıklar, arkadan bakınca geçmişin sevinçleridir. Geriye bakmayı sevmem ve geçmişimi uzaklarda bırakırım, tıpkı bir kuşun üçmak için gölgesini terk etmesi gibi. Her sevinç bizi bekler hep; fakat her zaman yatağı boş bulmak, yalnız olmak ve kendisine bir dul gibi gelinmesini ister. Her sevinç, günden güne bozulan çölün kudret helvasına benzer. Platon'un anlattığı, hiçbir taşın içinde alıkonulamayan ameles kaynağının suyunu andırır. Her an, getirdiği her şeyi alıp götürür.
Kitabım kendisinden çok, kendi kendinle ilgilenmeyi öğretsin sana. Sonra kendi kendinden çok, kendi dışında kalanlarla ilgilenmeyi...
Yaşam, çok zalim bir öğretmendir.önce sınav yapar, sonra dersi verir.
En güzel çiçek, en tez solandır.
Arkadaş, insanların sana sundukları gibi benimseme yaşamı.yaşamın daha güzel olabileceğine inandır kendini.
Ruhumuz bir değer kazandıysa, başka ruhlara göre daha candan tutuştuğu için kazandı.
Rus müzik adamlarındaki melodik anlayış, büyük yazarda sözlerle hayat bulmuştur.. ‘okuyormuyum,dinliyormuyum ‘içiçe’,,,,saygıyla.
Bu insanda büyük ruh varmış!
Muthis..